Üniversiteyeye gireli üç yıl olmuştu ve dördüncü yılımda sadece asistanlık yapacaktım. Bu zorunluydu. Ben de hemşirelik okumamama rağmen göz bölümünü seçmiştim. Nedensiz bir şekilde ilgimi çekiyordu.
Okul evime çok da uzak olmayan bir hastaneyi seçmişti. Jujutsu Kaisen Hastanesi. İlk günüm için hazır gibi hissetsem de heyecanlıydım. Bölüm başkanı bana mail atmış, ilk önce hastanenin müdürü Gojo Satoru ile görüşmem gerektiğini ve detayları onun vereceğini söylemişti.
Büyük hastanenin kapısının önünde durdum ve derin bir nefes aldım. Saat sekiz buçuktu ve her zamanki gibi erken gelmiştim. Bir yerde bekletilmeyi ve beklemeyi sevmezdim.
Hastanenin kapısından içeri girdim ve kahvaltı yapmadığımı bildiğimden girişte gördüğüm cafeden kahve almak için sıraya girdim. Genel olarak kahvaltı yapmazdım zaten.
Hangi kahveden almak istediğimi söyledim ve kahveyi aldığımda bir ses duydum.
"Yn?" Hayır olamaz. Hayır. Lütfen o olmasın lütfen. Nanami Kento olmasın. Arkamı dönmemle onun o sarı saçları ve kahve gözleriyle karşılaşmam bir oldu. 35 yaşındaki bu adamı ilk gördüğümde ne kadar yakışıklı olduğunu düşünmüştüm. Ve formunu o zamandan itibaren korumuştu anlaşılan. Eskiden babamla aynı hastanede çalışırlardı. Babamla iyi anlaştıkları için de onu sıklıkla görüyordum. Ve yavaş yavaş -bunu kendime itiraf etmem zor olsa da- ona aşık olmuştum.
Onu tekrar karşımda görmek yıllar sonra biraz zordu. "Senin burada ne işin var?" Dedi bana ters ters bakarak. Gerçekten böyle davranmak mı zorundaydı. "Bildiğin üzere her zaman okumak istediğim bölümü okuyorum ve...neyse sana bunu neden anlatıyorsam zaten."Müdürle konuşmam gerekiyordu. Geç kalıyorum.Bunları ona söyledikten sonra hızlı adımlarla yanından geçtim ve asansöre ilerledim.
...
Gojo Satoru hiç de korkulacak bir müdür değildi aksine eğlenceli ve benimle çok ilgileniyormuş gibi görünüyordu. Bana şaka bile yapmıştı şimdi de beraber -onun açıklamalarıyla hastaneyi-geziyorduk.
"Ve işte beraber çalışacağın doktor. Kendisi biraz katıdır ama zamanla alışırsın. Eğer sana bir şey yaparsa bana gelmekten çekinme.Her zaman sana kapım açık." "Teşekkür ederim Bay Satoru" "Lütfen bana Gojo de." "Peki Gojo." Ben daha kapıdaki isme bakmışken Gojo kapıyı açtı.
Karşımda onu görüp şok olmaya fırsatım kalmadan Gojo onla konuşmaya başlamıştı bile. Beni görse de bana bakmıyor ve ciddi bir şekilde Gojo'nun söylediklerini dinliyordu. "Evet bu Yn ve Yn bu da Profesör Doktor Nanami Kento. O sana ne yapman gerektiğini açıklayacak ve seni yönlendirecek. Dediğim gibi bir sorun olursa bana gelebilirsin. Şimdiden sana iyi şanslar ve umarım stajın çok güzel geçer." Bunu dedikten sonra Gojo gülümsemiş,kapıyı çekip gitmişti. Biz de birbirimize bakıyor vaziyette kalmıştık.
"Yn seni tanıyor olmam sana tolerans göstereceğim anlamına gelmez. 8:30'da burada olacaksın ve sabah ilk iş hastaların dosyalarını düzenleyeceksin. Benim ameliyatlarımı gözden geçirecek ve bana ne zaman ameliyatı olduğunu her sabah söyleyeceksin. Randevularımı da aynı zamanda düzenleyeceksin. 12'den 14'e kadar bir boşluğun var. Bunu iyi değerlendir çünkü genel olarak öğleden sonra ameliyatlarım oluyor ve beraber ameliyatlara gireceğiz. Onun dışında ben çıktığım zaman anca çıkabilirsin. Senden tek istediğim bunlar." Açıkçası bu kadar gaddar olabileceğini düşünmemiştim. Bu mesleği yapacaksam buna katlanmam ve hislerimi de kalbime gömmem gerekiyordu. Sonuçta profesyoneldik.
...
Sabahtan beri hastalarla uğraşmış,genel olarak Nanami'nin somutmasını maruz kalmıştım ve azıcık nefes alıyormuş gibi hissediyordum. Hastanenin yemekhanesine indiğimde Gojo beni görmüş ve el sallamıştı yanlarına gitmem için. Birkaç kişiyle oturuyordu. Hemen onları selamladım ve Gojo orada iki kadın ve bir erkeği tanıtmaya başladı.
Adının Geto olduğunu öğrendiğim adam beyin cerrahıydı ve aynı zamanda ondan hoşlanmıştım. En azından Nanami gibi etrafına negatif enerji yaymıyordu. Tatlı bir adamdı.
Utahime de çocuk doktoruydu ve beni sıcak karşılamıştı. Şimdiden sanki arkadaş olmuştuk. Shoko ise onkoloji departmanının başındaydı. Bana baş selamı vermişti. Sohpet sırasında çok konuşmasa da bana gülümsemişti.
Geto'nun yanındaki sandalye boş boş olduğu için onun yanına oturmuştum. Havadan sudan konuşmaya başladıktan sonra konu hangi doktorla çalıştığıma gelmişti.
Gojo "Bizim huysuz Nanaminin yanında."Bunu dediği an bütün gözler üzerime şaşkınca çevrilmişti. "Nanmiyle mi çalışıyorsun?! İyi şanslar umarım sağ çıkarsın." Utahimenin bu dediğine hepsi gülmüştü. Geto bana yaklaşarak "Arada sıkılınca bana gelebilirsin. Sana birkaç tüyo veririm." Bana göz kırpmış, ben de gülümsemiş ve başımı sallamıştım. Bundan sonrası komik şakalar ve konuşmalarla geçmişti.
...
Zamanın nasıl aktığını fark etmeden saatin 14:00 olduğunu grup kalkınca fark etmiştim ama maalesef ben kapıya vardığımda 5 dakika geçmişti bile. Kapıyı çalıp içeri girdim.
Sinirli bir Nanami görmeyi bekliyordum ki öyle de oldu. Bana ters ters bakıyordu. "Geç kaldın.". "Afedersiniz profesör.". "Cezayı hak ettin."
...
Bu kurguyu birkaç part yapmaya karar verdim. Genel olarak doktor kurgularını seviyorum ve Nanaminin doktor olması mı😍 Yorumlarınızı bekliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
