Üstümdeki beyaz elbiseye yani gelinliğe aynadan baktım. Şimdi noluyor derseniz şöyleki ;
"Hoşgeldiniz şimdi çocuklar şöyleki biliyorsunuz biz yaşlandık ve şirketin hisselerini birinin alması gerek fakat ikinizde istemiyorsunuz bide düşündük taşındık dedikki sizi evlendirip torunumuza verelim."
Mehmetle bakıştıkdan sonra ikimizde aynı anda bağırdık.
"NE!"
Mehmetten önce davnarak konuştum.
"Ne demek evlencez ikimizinde ayrı ayrı hayatı var."
"Ne var canım hemen kaynaşırsınız ikinizde sporcu değilmisiniz."
Babama gözlerimi büyüterek baktım 'ne diyorsun' anlamında. Tam yeniden konuşcakken Mehmet konuştu.
"İkimizin sporcu olması anlaşabilceğimiz anlamına gelmez ayrıca ben onunla evlenmem."
Kaşlarımı kaldırı ona döndüm ve ellerimi belime koydum.
"Hah paşama bak ben senle evlenmek için can atıyordum Allah Allah."
Burnumdan güler gibi ses çıkarmıştım. O sırada babalarımız bir birine bakıp güldüler. Tek kaşımı kaldırı ne var bakışı attım. Gülmeleri bittikden sonra Mehmet'in babası Hakan amca konuştu.
"Çocuklar o kadar uyumlusunuz ki hem kavga eden çiftler gibi duruyorsunuz hemde şuan bile duruşlarınız aynı bu evlilik kesin olacak ha güzellikle ha zorla."
Mehmet e döndüğümde onunda tek kaşını kaldırmış bir ayağına ağırlını vermiş yani kısaca benimle aynı durduğunu gördüm.
Yani şöyleki zorla evlencektik. En fazla ne olabilirdi ki canım?
İşte her şey böyle olmuştu şimdi düğün salonundaydık. Odanın kapısı açıldığında Damla'nın geldiğini görmüştüm. Damla ilk önce beni süzdü sorna kollarını açtı.
Koşarak onun yanına gittim. Neredeyse aynı boydaydık fakat o biraz daha kısaydı.
Bende damlaya baktığımda diz kapağında biten lila renkli güzel bir elbise giymişti. Kolları omuzlarına düşüyordu. Göğüs dekoltesi kalp şeklindeydi.
Benim gelimliğimi sorarsanız damlanın göğüs dekoltesi gibi kalp şeklindeydi uzundu kolları askılıydı belime kadar dar şekilde ilerlerken belden sonrası genişliyordu. Gayet hoş bir gelinlikdi. Sade olamsını istemiştim zaten.
Damla ile ayrıldıktan sonra damla konuşmaya başladı.
"Lan evde yemeği kim yapacak aç kaldım her neyse bunları daha sonra konuşalım Mehmet seni bekliyor."
Damla konuşduktan sonra hızlıca çıktı. Oflayıp odadan çıktım. Hemen karşıda bir eli cebinde diğer eli telefonda kaşları çatmış Mehmet'i gördüm. Takım elbisesi çok güzeldi. Siyahtı içinde beyaz gömlek vardı son olarak kravat takmıştı. Kabul ediyorum gerçekten yakışıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voleybolcu
HumorNaz 24 yaşında hem milli hemde Eczacıbaşında voleybol oyuncusuydu. Ülke ve dünyada nam salan Naz ailesi ile arası pek yoktur. Mehmet ise 26 yaşında Galatasaray futbol oyuncusudur. Mehmet de Naz kadar olmasada nam salmış biridir. bir gün Mehmetin ken...