Aşk Tasarımı

Giriş

Moda dünyasına adım atmak, çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir şeydi. İpek kumaşların, rengarenk desenlerin ve yaratıcı tasarımların büyüsüne kapılmıştım. İstanbul'a, bu rüyanın peşinden gitmek için geldim. Küçük kasabamda herkesin hayalini kurduğu, ama pek azının cesaret edebildiği bir yolculuktu benimkisi. Elbette zorluklar olacaktı, ama içimdeki azim ve tutku, her şeyin üstesinden gelebileceğime dair bana güç veriyordu.

İstanbul’a ilk adımımı attığımda, şehir bana kollarını açmış gibi hissettim. Kalabalık sokaklar, parıldayan vitrinler ve koşturan insanlar… Hepsi bana burada olmak istediğimi bir kez daha hatırlatıyordu. Moda şirketine ilk girişim, tam bir rüyanın gerçeğe dönüşmesi gibiydi. Gösterişli ofisler, yaratıcı insanlar ve her köşede yeni bir ilham kaynağı.

İlk günlerim oldukça yoğundu. Yeni yüzler, yeni işler ve yeni beklentiler. En büyük zorluklardan biri de Kerem Aksoy'la tanışmak oldu. Şirketin genç CEO'su, karizmatik ve başarılı bir iş adamıydı. Ama ilk karşılaşmamızda, aramızda bir gerilim oluşmuştu. Onunla çalışmanın zor olacağını anlamıştım, ama aynı zamanda bana çok şey katacağını da biliyordum.

Her gün yeni bir macera, her tasarım yeni bir meydan okumaydı. Modanın sadece kıyafetlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve ifade biçimi olduğunu öğrendim. Burada, bu ışıltılı dünyada, hayallerimi gerçekleştirmek ve kendimi bulmak için çıktığım bu yolculukta nelerle karşılaşacağımı bilmesem de, içimdeki heyecan ve umut her daim benimleydi.

Şimdi, önümüzde büyük bir moda etkinliği var. Bu benim için büyük bir fırsat ve aynı zamanda büyük bir sınav. Ama biliyorum ki, sıkı çalışmamın ve tutkularımın meyvesini alacağım. Her şey daha yeni başlıyor ve ben bu hikayenin kahramanı olmaya hazırım.