Aşk Tasarımı

2. Bölüm

Sabah erkenden uyandım. Alarm çaldığında ilk içgüdüm yatakta kalmaktı, ama bugün önemli bir gün olduğunu biliyordum. "Bugün her şey harika olacak!" diye düşündüm. Hızla giyinip makyajımı yaptıktan sonra kendimi hazır hissettim. İçimdeki heyecanı kontrol edemiyordum, ama bu beni daha da motive ediyordu.

Ofise vardığımda Kerem beni bekliyordu. “Aylin, bugün önemli bir proje için seni bir sunuma dahil edeceğiz,” dedi. Kalbim hızla atmaya başladı. “Tamam, Kerem Bey. Hazırım,” dedim. İç sesim hemen devreye girdi, "Umarım bu sefer ayakkabının topuğu ızgaraya sıkışmaz!"Kerem, projeyi açıklamaya başladığında odada bir heyecan dalgası esti. “Bugün büyük bir müşteri ile görüşeceğiz. Aylin, senin fikirlerine ihtiyaç duyacağız,” dedi. Elif Hanım da bana gülümseyerek bakıyordu. "Aylin, bu projede çok önemli bir rolün olacak," dedi. Onun bu güven verici sözleri beni cesaretlendirdi.

Ben de heyecanla, "Elbette, elimden gelenin en iyisini yapacağım," dedim. İç sesim hemen devreye girdi, "Tabii, sadece ayağını ızgaraya sıkıştırma yeter!"Kerem, "Tamam, o zaman 15 dakika sonra toplantı odasında buluşalım. Hazırlıklarımızı tamamlayalım," dedi. Elif Hanım ve ben, ofisimize dönüp sunum için hazırlıklara başladık.Toplantı odasına giderken, yine içimde bir heyecan dalgası hissettim. "Bugün kendini göstereceksin, Aylin," diye düşündüm. Ancak tam o sırada, yine o lanet olası ızgara karşımdaydı. “Hayır, hayır, lütfen bu sefer olmasın!” diye içimden geçirdim ve dikkatlice yürüdüm. Başardım! Ayağım sıkışmadan geçtim. İç sesim hemen devreye girdi, “Bravo Aylin, bir adım önde başladın.”

Toplantı odasına girdiğimizde, büyük bir masa etrafında herkesin yerini aldığını gördüm. Kerem, sunumunu yapmaya başladı. Ben de notlarımı hazır ettim ve gerektiğinde destek olmaya çalıştım. Sunum sırasında Kerem, bana dönüp, "Aylin, bu konuda senin fikrin nedir?" diye sordu. İçimde bir panik dalgası hissettim ama hemen toparlandım. “Bence bu tasarım, müşterinin ihtiyaçlarını mükemmel şekilde karşılayacak. Özellikle bu detaylar…” diye anlatmaya başladım.Müşteri, söylediklerime büyük ilgi gösterdi. "Gerçekten etkileyici, Aylin," dedi. İç sesim hemen devreye girdi, "Evet! İşte bu! Sen bir harikasın!"

Toplantıdan çıktığımızda, Kerem ve Elif Hanım bana teşekkür etti. “Harika iş çıkardın, Aylin. Müşteriyi gerçekten etkiledin,” dedi Elif Hanım. Ben de gülümseyerek, “Teşekkür ederim. Takım olarak iyi iş çıkardık,” dedim. İç sesim, "Tamam, mütevazı olma. Sen harikaydın!" diye ekledi.

Öğle yemeğinde, Ceren ve Mert’le buluştuk. Ceren hemen lafa girdi, “Aylin, bugün ne yaptın? Yüzün parlıyor resmen!” dedi. Ben de gülerek, “Müşteri toplantısında harikalar yarattım!” dedim. İç sesim, "Elbette öyle! Her zamanki gibi süper kahraman modunda," diye ekledi.

Mert, "Ceren, bu kız bir harika. Onunla çalışmak büyük bir zevk olmalı," dedi. Ceren de başını sallayarak onayladı. “Kesinlikle katılıyorum. Aylin, seninle gurur duyuyoruz,” dedi.O sırada yan masadan bir ses duyduk. Bir adam yüksek sesle telefonla konuşuyordu. "Evet, evet, sunum çok iyiydi. O yeni kız... Adı neydi? Aylin galiba, harikaydı," diyordu. Biz üçümüz de birbirimize baktık ve gülmeye başladık. İç sesim, "Görüyor musun? Senin yeteneklerin tüm ofiste konuşuluyor," dedi.

Ofisten çıkarken yine o ızgaraya doğru yürüdüm. Bu sefer özgüvenle geçtim. İç sesim hemen devreye girdi, “Sen başardın, Aylin. Artık bu ızgaralar seni durduramaz.” Yorgun ama mutlu bir şekilde eve döndüm.

Ama tabii ki bu yorgunlukla dinlenemeyecektim. Eve adımımı attığım an da etrafı dağılmış perdelerim ve koltuklarımın parçalanmış olduğunu gördüm. Bu dağınıklıkta yatağında huzur içinde yatan Deli'yi gördüm. Evet Deli o benim kedim onu 2 yıl önce sokaktan aldım o zamanlar henüz yavruydu ve annesinin ölmüştü. Her zaman çok hareketli olduğu için ona Deli ismini vermiştim.