0.0

80 16 36
                                    



"Daha güçlü vur!"

"Yeter bu kadar elin acıyacak."

Minho hyung'un aksine hyunjin gelmiş ve kolumu tutarak durmamı sağlamıştı. Elim acımıştı evet, ama devam etmeliydim, intikam için. Yine de boks torbasından uzaklaştım ve mindere sarışın arkadaşımın yanına oturdum.

"Çok az kaldı, hazır mısın?"

"Hazırım hyung, işlerini bitireceğim. Onlara yalvardığım gibi yalvaracaklar." Minho hyung gülümsemiş ve saçlarımı karıştırmıştı. Felix de yanaklarımı sıkmıştı.

Hepimiz intikam istiyorduk. Dördümüz de bize yapılanların hesabını soracaktık. Herkes hak ettiğini alacaktı. Onlar bizden çocukluğumuzu almıştı, biz de onların geleceğini alacaktık. Çok az kalmıştı özgür olmamıza, korkarak sokağa çıkmamamıza.

Hyunjin elime karton bardakta ısıttığımız çaylardan birini vermişti. İlk tanıştığımız zaman yağmurun altında ağladığımda da bana bu çaylardan vermişti. Hayatımın mahvolduğu gün sıcacık çayıyla içimi ısıtmıştı. Sonra da bir ceketle beni sarıp bedenimi.

Bana karşı hep çok naifti, sanki tek bir yanlış hamlesinde yerle bir olabilirmişim gibi davranırdı, nedeni de en kötü hallerime tanıklık etmesiydi. Ailem beni bıraktığında, o adamın evinden kaçtığımda ve sokağın ortasında kanlar içinde yattığımda, hepsinde hyunjinin gelip beni kurtarmasını beklemiştim.

O benim kahramanımdı, bir spiderman ya da batman değildi. Sadece hwang hyunjindi, tüm kasabanın ya da şehrin kahramanı değildi, sadece benim kahramanımdı. Benim hyunjinim.

Hayatımızı mahveden çeteden intikam almamıza sadece bir kaç gün kalmıştı, yıllardır beklediğim o intikam planı için sadece bir kaç gece kalmıştı. Sinirliydim, hayatımı yaşayamamama sebep olan herkese çok sinirliydim. Hyung'uma bile aylar sonra sarılabilmeme sebep olan o adama çok sinirliydim.

Ailem beni yetimhaneye bıraktığı gün hyunjinle tanışmıştık, bana büyük gelen ceketi küçük ve üşüyen bedenime sarmış, içeriye kadar götürmüştü. Orada felix ve Minho hyungla tanışmıştım. Kısa bir süre içerisinde en yakınlarım olmuşlardı, beni büyüklerden koruyorlardı, hep sahip çıkıyorlardı.

Bir gün iri yarı bir adam gelip beni evlat edinmek istemişti, 14 yaşındaydım ve arkadaşlarım seneye yetimhaneden ayrılmak zorundalardı, eğer o adam beni evlat edinirse onlarla görüşebilirim sanmıştım. Yanılmıştım, normal biri değildi, normal bir işi yoktu, herkese gösterdiği imajından tamamen farklı biriydi.

Çok zengindi ama yüzüne dikkatlice bakmama hiç izin vermezdi, bir gece benim için sınır bir olay yaşandı. Sonra her gece yaşanmaya devam etti, ceza gibi geçen 3 haftanın sonunda hyunjini sokağın başında gördüm, camıma bakıyordu. Ağladığımı gördüğü gibi gelip beni kurtarmıştı, kaçmıştık.

Aylarca kimseye dokunmamıştım, hyunjin'e bile. Benim yanımda kalmaya devam etmişti, hiçbir zaman yalnız kalmamıştım. Sonra bu adamın çocuklara bunu hep yaptığını öğrenmiştik, mahvolmuştum, benden başka birilerinin olması ve eğer o evde kalsaydım başka bir çocuğun zarar görmeyeceği düşüncesi beni günden güne bitirmeye başlamıştı.

Düşüncelerimden de arkadaşlarım kurtarmıştı, sonra büyük abiyle tanışmıştık. Bu yaşımıza kadar bize kalacak yer ve yiyecek sağlamıştı, intikam almamıza yardım etmişti. Bizim için o çeteyi bulmuş, planı organize etmişti.

"Jeongin, duymadın mı? Büyük abinin yanına gidiyoruz hadi."




***
of insalah biter 💥💥 5. bölüme kadar taslagım var yavas yavas atarsam yazın sonuna kadar bitiririz gibi hadi bakalım ‼️‼️

Too Sweet ||| HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin