Hyunjin'denJeongin ellerim arasından kurtulurken hiçbir şey yapamamıştım, gitme diyememiştim, kendimi açıklayamamışım. "Minho, durduralım onu, hadi, hyunjin hadi durduralım!" Felix hıçkırıkları arasından konuşmaya çalıştı, ama ona bir cevap veremedim, minho da olduğu yere yavaşça çökmüştü.
Bitmiştik biz, kabuslarıma giren, her gecemi mahveden senaryolarım kötü rüyalar olarak kalmamışlardı, gerçekleşmişlerdi. En başından beri bundan korkuyordum ben, kimseden korkmayan hyunjin, kahraman hyunjin, jeonginin benden nefret etmesinden çok korkuyordum. Şimdi bir kaç dakika içerisinde tüm kabuslarım birleşip gerçek olmuştu.
Her zaman eğer öğrenirse ne yapacağım diye prova ettiğim açıklama sözlerim kafamdan uçup gitmişti, o bana masum gözlerle bakarken ağzımı açıpta kendimi savunamamıştım, şimdi ne yapacaktı, nereye gidecekti hiç bir fikrim yoktu. Hızlıca ayağa kalktım, böyle gitmesine izin veremezdim, başına bir şey gelebilirdi.
Ama ayağa kalktığımda koşarak çıkmak yerine burada olduğunu unuttuğum yüze baktım, Chan'a baktım. Açıklayamadım olan bitenleri, senin korumalısın diye bana emanet ettiğin jeongin'i ben kendi ellerimle mahvettim diyemedim, neden onu hatırlayamadığını açıklayamadım. Hoş hatırlanmayı hak ettiği şüpheliydi.
"Hyunjin bu neydi amına koyayım?"
"Asıl bu ne amına koyayım, hâlâ yanınızda mı tutuyorsunuz şunu!"
Kaç yıl olmuştu bu sesi duymayalı, kaç bahar geçmişti Jisung'un sesini işitmeyeli. Bir kaç yıl önce yollarımızı ayırdığım kardeşlerimle karşı karşıyaydık, o da oradaydı, yıllardır affedemediğim tek kişi, bir zamanlar en yakın arkadaşım, Seungmin.
"Siz onu yanınızda nasıl tutabiliyorsunuz!" Minho felixi tutmaya çalışıyordu, "felix sakin ol, tamam canım sakin ol hadi."
"O gün, o gün sen bizi ispiyonlamasan kurtuluyorduk biz! Özgür olabiliyorduk! Mahvettin sen her şeyi." Sağlıklı düşünemiyordu, kendisini tutan minhoyla beraber yere çöktü kafasını minhonun göğsüne dayadı. Belki jeonginle benim olduğu gibi onlarında bir şansı vardı. Gerçi artık bir şansımız olduğundan emin değildim.
"Minho, özgür olabiliyorduk minho, bunların hiçbirini yaşamak zorunda olmazdık." Felix yıllardır vicdan azabı çekiyordu ve ben bunu biliyordum, jeongine ihanet ettiğimiz her gün gece ağladığını biliyordum. Çünkü onlar çöplüğümüzdeki en yakın arkadaşlardı.
Seungmin dolu gözlerle bize doğru baktı, acaba sevinmiş miydi jeonginin onları unutmasına, kardeşinin onu unutmasına sevinmiş miydi? Yaptığı iğrenç şeyleri hatırlamayasın sevindiğine emindim. Yıllar sonra kardeşini görmesi nasıl da zor olmuştur onun için diye düşündüm, ama sonra onu mahvettiği kadar zor olmadığını hatırladım.
Gözyaşlarıyla bana doğru baktı, eskiden en yakınım şimdi en uzağım olan Seungmin, gözleri ile benden özür diledi. Fakat o gün ağlayarak ona yapmaması için yalvaran küçük hyunjin, onu affedemezdi. Ağzını açıp konuşmayı denedi. Fakat ben dinlemedim.
Boşverdim onları, jeongini bulmalıydım, yağmurda ıslanmaması lazımdı. Hasta olmaması lazımdı. Binadan çıktığımda içimi garip bir his kapladı, özgürdük artık. Bunun hep en mutlu anım olacağını düşünmüştüm, ama özgürmüş gibi hissetmiyordum. Jeongin'in olmadığı bir özgürlüğü hayal edemiyordum.
Hayatımdaki en önemli insan her zaman jeongindi, ben henüz 9 yaşındaykende böyleydi 21 yaşımdaykende böyle. O geçmişi hatırlamıyordu, doktorlar travmaya bağlı hafıza kaybı demişlerdi, hiçbir zaman hatırlamasını istememiştim. Belki bazen. O adam jeongine her dokunduğunda o kadar sinirleniyordum ki, jeongine her şeyi anlatabilmeyi diliyordum.
Şimdi ise hiç bir şey anlatamadan onu kaybetmiştim. Kulübemize koşarak gelmiştim, eski püskü bu yerden hep nefret ederdim, çünkü onun pis işlerinin hepsini biz yapardık, hayatını mahvettikleri kişiler bizdik ve bize bu küçük yeri vermişti. Fakat sonra Jeongin'in burada ne kadar mutlu olduğunu görmüştüm, o burayı seviyordu, bu yüzden bende burayı seviyordum.
Hızlıca kapıyı açtım, içeride olmadığını biliyordum ama bir ihtimalle beni her zaman ki gibi içeride beklediğini düşünmüştüm. Yoktu, onun izleri de yoktu, benim canım yoktu. Felix'in onun için diktiği çantası yoktu, bir kaç fotoğrafımız yoktu.
Jeongin'i o yolun ortasında ağlayarak üşümüş bir şekilde bulduğumda onu ve abisini yetimhaneye götürmek yaptığım en büyük ve en güzel hataydı. Çünkü orası normal bir yer değildi, aslında bir yetimhane bile değildi, büyük abinin bulduğu çocukların eviydi.
Büyük abi her gün ziyarete geldiğinde jeongin'i saklardım, hep arkamda durması gerektiğini söylerdim, çünkü o çok güzeldi, ve büyük abi güzel çocukları çok severdi. Ve şüphesiz, jeongin o hapishanenin en güzel çocuğuydu. Büyüdükçe daha da güzelleşiyordu ve büyük abinin gözüne girmeyi başarıyordu.
Korktuğum şey bir gün olmuştu işte. Almıştı jeongin'i. Benim güzelimi. Canımı. Her gün, her saat o evden kimseye görünmeden çıkmanın bir yolunu aramaya başlamıştım, jeongini alacaktık ve sonsuza kadar özgür olacaktık. Yedimizin de hedefi buydu, yani ben öyle sanıyordum.
Evin en üst katında olan büyük abinin odasına girmiş ve jeongini alıp aşağıya inmiştim, felix Minho ben ve jeongin önden gidecektik. Diğerleri de peşimizden gelecekti. İşler planlandığı gibi gitmedi, Seungmin planımızı büyük abiye anlattı.
O gün herkesten o kadar nefret ettim ki, jeonginin elini bile tutamamama sebep olan o adamdan, sırf gözüne girebilmek için tüm hayatımızı mahveden seungminden. Sonra kara listeye alındık, asla özgür olamıyacaklara. Diğerleri bizi bulmak için gelmedi, Chan bizi kurtarır diye düşündüğüm her gün hüsranla sonuçlandı, ve onları sildim. 4 kişiymişiz gibi davrandım. Çünkü onların kolayca özgür olmaları çok zoruma gitmişti.
Farklı bir evde farklı çocuklarla yaşamaya başladık, jeongin hiç konuşmadı, hiç. Sonra bir gün kafasında olayları tamamen farklı hatırladığını anladım, düzeltmedim, doğrusunu anlatıp abin, kendi öz abin hayatımızı mahvetti diyemedim, ama büyük abiyi iyi biri sandığı her dakika mahvoldum.
Bir gün bir şans verdi bize, istediğim her şeyi yaparsanız özgürsünüz dedi. Her şeyi o yüzden yaptık. Şimdi geçmişte olan her şeyi hatırlamak bana hiç iyi gelmemiş aksine jeongin'e karşı büyük bir özlemle yanıp tutuşmaya başlamıştım.
Benim jeongin'i bulmam lazımdı.
***
mantik hatası varsa bile lutfen affedin arkadaslar cunku bende duaclama gidiyorum😣😣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Too Sweet ||| Hyunin
Fanfikcejeongin özgür olmak istiyordu ve bunun için her şeyi yapmaya hazırdı