(Jisung)
Kulaklarımı tırmalayan alarm sesi ile gözlerimi hafifçe aralamıştım. Hala deli gibi uykum vardı gözlerimi zor açmıştım.
Alarm susmak bilmezken yan tarafıma doğru dönmeyi denedim. Telefonu alıp alarmı kapatacaktım. Fakat olmadı. Yan tarafa dönemiyordum. Sanki biri beni belimden sıkıca tutmuş ve dönememe engel oluyor gibi hissediyordum.
Zor bela yana doğru döndüğümde nasıl bir halde olduğumuza şaşırdım... Gerçekten nefret ettiğim adamla birlikte mi uyudum. Adam belime sarılıyor amk.
Bir anda beni dahada kendine çekti. Hafif sızlandım ve onu uyandırmaya çalıştım. Uyanması gerekiyordu...
"Ya Minho! Uyan..."
Uyanmyor amına koyayım. Zor bela kaldırdığım kolumu onu ittirmek için kullandım, yine uyanmadı. Saçını tutup çektim tekrar uyanmadı. Bu sefer gerçekten yüksek bir sesle bağırdım
"Lee Minho!"
Gözleri hafif aralandı...
"Neden bağırıyorsun..."
Dedi sakin bir ses tonuyla.
"Lütfen artık ellerini belimden çek Minho. Huylanıyorum..."
Sona doğru sesim biraz kısık çıkmıştı. Sırıtıp çekti ellerini, sırtını bana döndü
"Başımda şişe kırdılar sanki, zonkluyor."
Sessizce duymayacağı şekilde söylendim.
"2 şişe içersen olacağı o zaten amına koyayım."
Sonrasında sesimi duyabileceği şekilde devam ettim.
"Kalk okula gidicez, dün gruptakiler plan yapıp gezelim diyorlardı. Onları halledersin. Kalk artık yatağımdan hadi."
Dedim sinirlice yataktan kalkıp duşa girdim. Her şeyi halledip odama tekrar döndüm.
Minho tişörtünü çıkarmış esniyordu şaşkınlıkla bağırdım.
"Lan üstüne bir şey giysene amk sapık pislik" dediğimde kıkırdadı.
"Özür dilerim beyefendi ama tişörtüm tamamen alkol kokuyor mümkünse tişört verebilir misiniz?"
Diye sordu, kraliyet çocuğu sanki amk çok düzgün konuştu. Bu normal mi? Korkuyorum...
Dolabıma yönelip siyah arkası baskılı bir tişört fırlattım ona, yakalayıp ayaklandı üstüne geçirdi.
Pantolonla uyumuştu birde mal amk. Birden duraksadım. Jeton sonradan düştü... Çocuğa dün sadece tişört vermiştim oda olmamıştı zaten. Acıdım şimdi ona.Eliyle başını tuttu daha sonra saçını düzeltip yatağa tekrar oturdu.
"Bugün benim bara mı gitsek Jisung?"
Şaşırdım söylediği şeyle. Benim bar derken?
"Benim bar derken?"
"Benim. Sahibi olduğum yani"
Ne. Minho'nun barı mı vardı? 18 yaşında mı?
"Yuh! Minho senin barın mı var!?"
Minho hafifçe kıkırdadı.
"Evet ünlü bir bar, hiç benden beklenmezdi dimi?"
Başımı sallayıp onayladım onu hala oldukça şaşkındım.
"Kendi barımda barmenlik yapıyorum arada. Bugün tüm ekibi götürelim o zaman madem buluşup bir şey yapmak istiyorlar bara gidelim işte. Onlara sen söylersin ama barın benim olduğunu söyleme Jisung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hometown Smile
Fanfiction"Minho çok şey yaşamış ama hep içine atmış gibi duruyor..."