Rare: günaydın
Derev: günaydın
Rare: neden bana yazıyorsun diye sormayacak mısın?
Derev: sana tekrar yazacağım dedin ya
Rare: unuttun sanmıştım
Derev: ben hiçbir şeyi unutmam
Rare: biliyorum
Derev: nereden biliyorsun?
Rare: bu bir nevi seni tanıyorum demek, değil mi?
Rare: seni ürkütmek ya da içinde bulunmak istemediğim bir konumda bulunmak hiç istemiyorum
Rare: sapık gibi de görünmek istemiyorum
Rare: kelimelerimi dikkatli seçmeye çalışıyorum
Rare: ben sana tek bir beklentiyle yazdım
Rare: o da seninle en azından bir süreliğine sohbet edebilmekti
Rare: sohbetinin ne kadar güzel olduğu metrelerce uzaktan bile belli oluyor
Rare: seninle istediği her an sohbet edebilen insanlar çok şanslı olmalı
Derev: teşekkür ederim iltifatların için ama sandığın kadar harika bir sohbetim olduğunu düşünmüyorum
Derev: ben çoğu zaman dinlemeyi severim, konuşmayı pek sevmem
Rare: o zaman dinlemen bile çok güzel
(görüldü, 11.47)🐓
Öğle arası olduğunu belirten tenefüs zili çaldığında aynı sırayı paylaştığımız ve yaklaşık 13 senedir arkadaş olduğumuz Itır ile beraber kafeteryaya inmiştik. Biz kafeteryaya oturduğumuzda benimle aynı yaşta olan ama farklı şubelerde öğrenim gördüğümüz kuzenim Dença da bize eşlik etmişti. Zaten çoğu zaman hep beraber zaman geçiriyorduk.
Kantinde sağlığımızı koruyabilmek için yiyebileceğimiz sınırlı sayıda yemek olduğu için üçümüz de sosisli almıştık. Sosislimin yanı sıra şeftalili soğuk çayımı içerken bu tanımadığım hesaptan gelen mesajları okuyordum.
Yanaklarımda gereksiz bir ısı artışı hissederken kaşlarım çatıldı. "Hayırdır yeni sevgilinle mi konuşuyorsun?" Diye takıldı bana Itır. Gözlerimi devirirken bu hareketimin onun nezdinde hiçbir cevap niteliği olmadığını biliyordum. Sanki gerçekten bir sevgilim varmış gibi benden bir açıklama beklediğini de.
"Saçmalama Itır. Tanımadığım bir hesap bana dün akşam mesaj attı. Dur sana göstereyim..." konuşma sayfasına girdim ve önce yukarı sonra da yavaş yavaş aşağı kaydırarak tüm mesajları Dença ve Itır'a okuttum.
"Bu gizli hayran mevzusu ortaokulda kalmadı mı?" Diye iç geçirdi Dença. "Yakında çantandan isimsiz aşk mektupları da çıkar. Koridordaki dolabının kapağında kağıttan bir kalp yapıştırılmıştır falan filan..."
"Sus sen aşkı katleden katil kadın. Senin sevene de sevilene de saygın yok hiçbir senaryoda. Yorum yapma hakkını elinden alıyorum."
Itır saldırgan bir tavırla Dença'ya laf attığında Dença sessizce kendi telefonuna dönmüştü. Itır daha detaylı anlatmamı isterken bezgin bir nefes verdim dudaklarımın arasından.
"Itır sizden gizlice evlendiğimi zannettiğinize eminim ama öyle bir şey yok. Ilk kez dün akşam yazdı işte, bir de bu sabah. Neler olduğuna dair bir fikrim yok."
"Ben bu işin peşini bırakmayacağım. Biri seni çok fena oltaya düşürmek istiyor olabilir, kötü bir eşek şakası peşinde olabilir ya da en iyi ihtimal, sana delice platonik olup seninle iletişime geçmek istiyor olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bukle | Yarı Texting
Teen FictionRare: rica ediyorum. Rare: bir daha saçlarını düzleştirme Rare: buklelerinden nasıl nefret edebilirsin bilmiyorum ama Rare: madem buklelerini sevmiyorsun Rare: bundan sonra buklelerin sadece benim için.