3. Bölüm

53 3 3
                                    

"Alev"

Bana seslenen Ateş in sesi ile uyandım. Ateş bana ben Ateş e bakarken aradaki sessizliği o bozdu.

"Hadi kalk seni uykucu sabah oldu. Yaklaşık 12 saattir uyuyorsun."

Yataktan kalkıp banyoya doğru yürürken Ateş e cevap veriyordum.

"Nolmuş yani bu benim için normal birşey. Ben günün 25 saatini uyuyarak geçiririm."

Ona omzumun üstünden bir bakış atıp banyoya girdim.

O da bana cevap verdi.

"Oha Alev. Nasıl normal. Hem Bir gün 24 saat değil 25 saat. Tıpkı Arel abim gibisin o da uyumayı çok sever. Hadi elini yüzünü yıkayıp aşağı gel. Dün akşam yemeği için uyandırmaya geldim ama uyanmadın. Acıkmış olmalısın."

O konuşurken bende ikide bir esniyordum.

" Tamam, sen git ben geliyorum."

Diye bağırdıktan sonra banyodaki işlerimi bitirip banyodan çıktım.

Yatağın üzerinde duran telefonumu alıp saate baktım.

Saat 7 buçuktu.

Beni niye bu saatte uyandırdılar ya. Bu saatte kim uyanır.

Ateş yaklaşık 12 saat falan dedi ama ben 14 saat uyumuşum.

Aman boşver.

Odamdan çıkıp merdivenleri inmeye başladım esneye esneye.

Yemek odasına geldiğimde ben ve Arel hariç herkes vardı.

Sanırım Arel hala uyuyordu.

Ateş in dediğine göre Arel de benim gibi uykucuymuş.

Arelle ne çok, ortak yanımız varmış.

Günaydın diyip masaya oturdum.

Onlar da bana Dediğinde onlarla beraber Arel i beklemeye başladık.

1 kişi bile eksikse yemeğe başlamıyor, eksik olan kişiyi bekliyorlardı.

Bu kuraldan Arın bahsetmişti bana.

Sanırım evin en sevdiğim kuralı bu oldu.

Birkaç dakika sonra Arel in gelmesiyle kahvaltıya başladık.

O sırada babam konuşmaya başladı.

"Kızım eğer sende istersen ben ve annen senin Ayaz, Ateş, Güneş ve Arın ın da gittiği bizim okulumuza gitmeni istiyoruz."

Diyip beklentiyle bana bakmaya başladı.

Vay be demek okulumuzda var.

Benim için değişen bir şey yoktu.

Nede olsa okulumda yetimhaneye gittiğim için kimse benimle arkadaş olmuyordu.

Öğretmenlerime gelirsek öğretmenlerim beni, bende onları çok seviyordum.

Agah Bey i daha fazla bekletmemek için konuşmaya başladım.

"Benim için fark etmez Agah Bey. Siz nasıl isterseniz öyle olsun. Hem benim için değişen birşey olmayacak. Okuldaki hiçbir öğrenci beni sevmezdi. Ben de onları sevmiyordum zaten."

Kurduğum son iki cümleyle hepsinin kaşları çatılmıştı.

"Ne bokluk yapmışsa sevmiyorlarmış onu. Haklılarda sevmemekte. Bende olsam bende sevmezdim onun gibi bir fahişeyi."

Dedi Güneş. Çok sesiz söylemişti ama masadaki herkes duymuştu.

Ben de kaşlarımı çatarak ona bakmaya başlamıştım.

ALEV (Gerçek Ailem )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin