Yenilmezlerle Tanışmak (1)

102 10 123
                                    

Peter Parker (Örümcek Adam)

"Seni ezeceğim böcek!" diye bağırdı ahtapot kollarıyla beni kovalayan Octavius.

Şu kötüler gerçekten bu kadar salak mı? Bir de kendine doktor diyor. Çocukların evcilik oynarken doktor olması daha mantıklı! Örümcekler eklem bacaklıdır bunu sakın unutmayın.

"Bir de kendine doktor diyorsun. Nerede biyoloji dersi gördün acaba? Çünkü örümcekler böcek değildir. Eklem bacaklıdır!" diye azarladım Octo'yu. Daha azarlamaya devam edecektim ama aniden vücudumda hissettiğim acıyla ağ atamadım ve bir binanın çatısına düştüm. Acıyla kalbimi tutarken kalkmaya çalıştım ama ayağım kaydı.

Octavius'un robotik kollarının binaya tırmanış sesini duydum ve şeytanice bir kahkaha. Lanet olsun! Green Goblin! Acilen buradan tüy olmalıydım. Tekrar kalkmayı denedim ama gücüm kalmamıştı. Tüm enerjim elektrikli süpürgeyle çekiliyordu sanki. Görüşüm netliğini yitirirken bir sorun olduğunu anladım.

"Peter, hayati değerlerin oldukça düşük. Birine haber vermeli miyim?" diye sordu yapay zekam Karen. Bilincimi yitirmeden Karen'ı yanıtlamak için çok çaba sarf ettim. "Evet, Ka-Karen. Çabuk..." Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey Goblin'in sırıtmasıydı.

Tony Stark (Ironman)

Yenilmezler Kulesinde Yenilmezler ile sıkıntıyla oturuyorduk. Şu yeni kahramanlardan bize iş kalmıyordu. Eh, aslında o amatör kötülerle savaşmakta istemezdim. Sonuçta ben Tony Stark'ım ve benim bir itibarım ve param var. Bir de hayranlarım. Sizleri seviyorum!

"Bay Stark." diye seslendi Jarvis'in mekanik sesi sıkıcı salonu doldurdu. "Bir sesli mesajınız var."

"Kim denmiş?" diye sordum Jarvis'e.

"Karen isimli bir yapay zeka, efendim." dedi Jarvis. Tüm Yenilmezler oturdukları -yayıldıkları- koltuktan doğruldular. Bir yapay zekadan mesaj gelmesi ilgilerini çekmişti, bana olduğu gibi.

"Sesli mesajı oynat, Jarvis." dedim ve dinlemeye başladık.

"Bay Stark ben Karen. Örümcek Adam'ın yapay zekasıyım. Kendisi şuan bilinçsiz. Dr. Octavius ile olan son savaşında tahminimce uzaylı teknolojisine sahip bir silah ile vuruldu. Son verilerdeki kahkaha sesinin de Green Goblin ile eşleştiğini saptadım. S.H.I.E.L.D.a haber vermeye çalıştım ama beni telesekretere bağladılar. Size sinyali kaybetmeden önceki konumun bilgilerini gönderdim."

"Eh, bize de iş çıktı." dedim ve gerinerek ayağa kalktım. Takımda benimle beraber kalktı. Bunu bayağı ciddiye aldık çünkü Örümcek Adam hiç kaçırılmamıştı ve uzaylı teknolojisi silahlar oldukça ciddi bir konuydu. Sakın onları evde ya da arkadaşlarınızın üzerinde kullanmayın.

Karen'ın attığı konuma geldik ama hiçbir şey yoktu. Cidden yoktu. Bomboş bir arazideydik. Biraz yürüdüğümde önüme çat diye bina çıktı.

"Bu lanet bina az önce burada değildi!" dedim ve geri adım attım. Bina bir anda yok oldu. "İlginç. Binayı hologramla yok etmişler. Hadi gelin."

İçeri girdiğimizde karşımızda Örümcek Adam vardı. O bizi görmedi çünkü kötü ahtapotla atışmakla meşguldü. Bir sandalyeye bir sürü kelepçeyle bağlanmış durumdaydı. Bu çocuk nasıl buradan kurtulamıyordu ki? Çıplak elleriyle otobüs durdurmuştu bir ara.

"Manyak deneylerine alet olmayacağım! Çöz şunları, hemen!" diye bağırıyordu Örümcek.

"Gerçekten hiç mi merak etmiyorsun? Güçlerinin neden azaldığını?" diye sordu ahtapot adam sakince.

değer miydi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin