Tony Stark (Demir Adam)
Ormanın üzerinde uçarken gözüme ağaçlardaki örümcek ağları takıldı ve onları izlemeye başladım. Kısa süre içinde bir grup kostümlünün öksürerek bir gizli sığınak kapısında beklediğini gördüm."Hey, burada ne oluyor?" diye sordum ve gençlerin yanına indim.
"Dr. Octavius'un saklandığı yeri bulunca S.H.I.E.L.D. bizleri gönderdi ama bir tuzakmış ve içeride zehirli gaz var." dedi aralarındaki tek kız. Bu sanırım Beyaz Kaplan.
"Örümcek Adam burada mı?"
"Evet, Ağ Kafa bir kaç veriye bakmak için içeride kaldı. Üç dakika içinde burada olacağını söyledi " dedi kafasına kova geçirmiş bir çocuk. Tam o sırada sığınağın acil durum kapısı kapandı ve alarm moduna girdi.
"O hala içeride mi?" diye sordum endişeyle. Hepsi olumlu anlamda başını sallayınca kapıya ateş ettim ve patlattım. "Burada kalın. Ben onu bulurum."
Mağara kendini yok ediyordu. Ve Örümcek Adam yani Peter Parker hala içerideydi. Hızla içeriyi taramaya başladım.
"Peter... Peter... PETER! PETER, NEREDESİN! SES VER!" diye bağırdıma ama cevap gelmedi. "Jarvis onu bul."
"Efendim hemen sağ tarafta ama hayati değerleri stabil." diye hemen yanıtladı Jarvis.
Hemen o yöne doğru ilerledim ve üzerine tavan düşmüş baygın bir Örümcek buldum. Hızla üzerindeki tavanı kaldırdım ve Peter'ı kucağıma alıp oradan çıkardım. Dışarı çıktığımızda onu yere bıraktım ve nabzı ile nefes alış-verişini kontrol ettim. Takım arkadaşları da etrafına toplanmıştı.
O sırada Ahtapot tek bir kol darbesiyle hepimizi Peter'dan uzağa fırlattı. Peter'a yaklaştığını görünce ne kadar hızlı ayağa kalkabilirsem o kadar hızlı ayağa kalktım.
"Ondan uzak dur!"
"Durmazsam ne olacakmış?" dedi Ahtapot ve kolundan çıkan iğneyi Peter'a saplayarak kanına bir sıvı enjekte etti. Sonra da korkak gibi kaçtı.
Hemen Peter'ın yanına gittim ve onu kucağıma aldım. Diğerleri içinde Jarvis'ten bir jet istedim ve jeti Jarvis'in kullanmasını tembihleyip hızla kuleye gittim.
Kuleye girdiğim gibi Jarvis'e Bruce'a haber vermesini söyledim ve Peter'ı hastane kanadına götürdüm.
"Tony, ne oldu?" diye sordu Peter'ı baygın gören Bruce.
"Zehirli gaz soludu ve bayıldı. Sonra da Mantak Ahtapot kanına bir sıvı enjekte etti." diye yanıtladım ve Peter'ı sedyeye yatırdım. Hemen maskesini çıkardım böylece daha rahat nefes alabilirdi. Tabii Peter'ın solgun yüzünü görmeyi beklemiyordum. O an kalbim duracak gibi oldu. Sanki o çocuk şu hayattaki en değerlimdi.
"Bay Stark, üzerinde çalışmamı istediğiniz telefon görüşmesinin sonuçlarını neredeyse elde ettim." dedi Jarvis.
"Tamam Jarvis. Bruca ben laboratuvardayım. Peter ile ilgili ne olursa bana haber ver tamam mı?"
"Tamam, Tony. Sen endişelenme, ben onunla ilgilenirim." dedi Bruce ve anında bir kaç test yapmaya başladı.
Bende laboratuvara gittim ve Jarvis'in üzerinde çalıştığı konuşmayı açıp bir kaç kod girdim. Bu sayede daha hızlı sonuç aldım. Ve şimdi tek bir tuşa basmamla gerçekleri öğrenecektim. Derin bir nefes alıp konuşmayı açtım.
"Tony, sana söylemem gereken bir şey var." dedi Nick Fury.
"Ne? Ne söyleyeceksin?"
"Peter Parker aslında biyolojik olarak Tony Stark'ın oğlu olarak gözüküyor." dedi Fury.