2. Bölüm | Ölümü Aldatmak

70 12 1
                                    

Okumadan önce oy vermeyi, okurken yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Sizi sandığınızdan çok seven yazarınız.

I: Byzloey

M : sin city - black atlass


Ölüm ve yaşam insanın son bulmayan kendi içinde yaşadığı tek savaştır. Önce ruhunuz ölür, bedeniniz yaşam için savaşmaya devam eder. Bunun ne kadar süreceği sizin savaşınıza bağlıdır. Bazıları sonunu göremez, sonunu göremeyen kimse sonun başlangıcını da göremez. Buzların arasına girmek ve tüm bu savaşı bir anda kesmek yenilmek demek değildir. Sadece biraz dinlenmektir, kendini karanlığa hapsetmek zaman dilimini yok etmektir.

Kendini dondurma işlemi yıllardır denenen bir şey olmasının yanı sıra ufak da bir kaçış yoludur. Biri sizi ateşe verse hissetmezsiniz, karşınız da âşık olduğunuz kişi size aşkını ilan etse ya da sevmediğiniz biri küfürler yağdırsa duvar gibi dikilirdiniz. Tek bir hücreniz bile hareket etmez, kirpiğiniz bile kıpırdamaz saçlarınız savrulmazdı.

Bu insanlar zayıf insanlar değildi, bu insanlar sadece çaresizdi. Yorgun ve yalnızlardı. Buza gömülmek için para baymışlardı bizlere ve ne elimize aldığımız iğnelerden ne de içindeki sıvılardan korkmuşlardı. Bu kapsüle gireceksiniz, ölmeyi göze almalısınız dediğimizde bile robot gibi bizi dinliyor sadece onay veriyorlardı.

Buna bazılarınız aptallık diyebilirdi, ben çaresizlik diyordum.

Önce para ödemesi yapılırdı, anlaşma imzalanır bu sürecin nasıl ilerleyeceği hakkında bilgi verilirdi. Bundan hemen sonra dondurma işlemi başlar. Hücreler ölmeye başlamadan bu insanların beyin dokuları, vitrifikasyon denen buzsuz dondurma yöntemiyle muhafaza edilir ve bu işlemin hemen ardından buza yatırılan kişiler yasal olarak ölü sayılır ve yanına buza gömüldükleri yazılır, öldükten sonra ise bu kurumlara getirilen kişilerin kanları damarlarından boşaltılırdı. Daha sonra bu kişilerin vücutlarına antifriz ve organları korucuyu kimyasal bir karışım doldurulur. Bu işlemden sonra bedenler -196 derecedeki sıvı nitrojenli tüplere yerleştirilir.

Bilim bu yolda ilerlerken ölü sayılan kişi için mezar kazınır ve mezar taşı üstünde ismi yazılı halde toprağa dikilir. Cenazesi yapıldıktan sonra ise kayıtlarda ölüden farkı yoktur. Sadece bir tabutta değil bir kapsülde yatar. Eğer ileride uyanırsa kimliğini yanında not alınan buza gömdürme işlemi sayesinde yeni halde ve yeni yıl zamanlı alabilir.

İşte dondurma işlemi bu kadar uzun süren ve zamanın her saniyesini ayrı ayrı hesaplama gerektiren bir iş. Kişinin her zerresini öğrenmek sağlık durumunu takip etmek ve o kişiyle birebir uzun zaman ilgilenmek durumunda kalırsınız, onun canı artık sizden gibi olur.

Peki ya uyuduktan sonra ne mi olur? Kapsülün içindeki sıvılar takip edilir, gerektiğinde yenilenir ve kişi uykudayken takviye ile her hücresi donmuş vaziyette kalmaya devam eder. O orada uyur biz burada onun yaşama devam edişini sağlarız, işimiz bu olur. Zamanı geldiğinde ise kapsülün kapağı tamamı ile açılır, soğuyan beden çözülür ve organlar tekrardan çalıştırılır.

Biz kişinin bedenini ve yaşamını ona geri verebiliriz ama kapsülde karanlığa hapsolan zihnini düzeltemez onu eskiye döndüremeyiz. İnsanlar gözlerini açar açmaz karşılarında inanamayacakları şeyler gördüğünde aklını kaçırırsa yıllar boyu hayatta kalmak için verdikleri tüm çaba bir anda yok olur, çünkü aklını kaçırarak kendi ruh halini parçalar.

Geldikleri yıla, zamana uyum sağlayamayabilir yeni bir yaşam kurma sorunuyla karşı karşıya kalabilir.

Aklını kaçırmayanlar ise aynı benim gibi yüzyıllar ötesinde teknolojik bir şehrin ortasında gözleriyle inancı arasında sarsılır. Gözlerim mi beni yanıltan yoksa aklım mı?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin