Sonun Başlangıcı

332 33 19
                                    

Her başlangıcın bir sonu vardır. Bazı sonlar başlamadan bellidir. Bu kitap belli olan sonun başlangıcı.

Savaş anında kimin yanında olduğun önemli değildir, kimin karşında olduğudur önemli olan. Her savaşta en büyük kayıplara bu sebep olmuştur. Karşındakini tanımamak zaaflarını bilmemeye neden olur ve zaaflar kaybetme noktasıdır. Bu yüzden zaafı olan değil zaaf kullanan olmalıdır kötüler çünkü ancak böyle hükmederler.

Ses yaşamın en keskin belirtisidir. İnsanlığın yaşamadığı yerde öten bir kuş bile yaşamın kabul edilmesine neden olur. Yanan ateşin uğultusu ve rüzgârın fısıltısı da buna dahildir. Yaşam insan değildir, yaşam ses ve varlıklardır. Yaşam atan kalpten ibaret değildir, atan her zerredir.

O zerre parçalandığında ve ses kesildiğinde varlık son bulur. Sondan bir başlangıç doğar ve yaşam bir Anka kuşu gibi yeniden doğar.

Elimdeki küpü onun zaafı olan matematik hesaplamasıyla çevirip tüm renkleri aynı sırada dizerken açılan kapının önünde dikilen takım elbiseli, yaşı iki katım olan bir parti genel başkanına bakışlarımı kaldırdım. İleri doğru adım attı ve kapı arkasından kapanırken önüme doğru adımladı, küpü cebime atıp oturduğum yerden kalkarak üzerimi düzelttim.

Kendisi iktidara yarın açıklanacak seçim sonuçlarıyla birlikte yeni bir soluk getirecekti ve onun hükmünde ülke yönetimi tamamı ile değişecekti. Sadece ülke içinde değil dışında da ilişkiler değişecek, silahlı savaşların yerini teknolojinin savaşı alacaktı.

Artık savaşlar silahlarla değil zekalarlaydı.

''Hoş geldin Deniz Aras.''

Elini sıkmam için uzattı. Uzattığı eli tutup güven verircesine sıktım ve bakışlarımla ona kararlılığımı olabildiğince gösterdim. İsteğimi ilettiğim telgraftan bir cevap alamamıştım, bu ya söylediğime inanmadığını ya da inanmak için kanıt beklediğini gösteriyordu.

''Hoş bulduk Soner Bey.''

Oturmam için elini uzatırken kendisi de karşımdaki deri koltuğa oturarak kollarını koltuğun başlık kısmına uzatarak rahat bir oturuş sergiledi. ''Bu görüşme için oldukça uğraştığınızı duydum. Buna gerek yoktu, babanızın kim olduğunu söyleseydiniz bu görüşme için yeterli olurdu.'' Belli belirsiz tebessümle ''Bunu son seçenek olarak düşündüm.'' Dedim.  Daha önce babamın bilimini kullanmak istemişlerdi ama babam onlara hiçbir zaman güvenmemişti.

''Başınız sağ olsun.''

''Teşekkürler.'' Vücudumdaki endişe duyularını harekete geçiren hormonlarımı kontrol altına alabilmeyi bekledim. ''Parmaklarınız için de geçmiş olsun.'' Yaptığım protez parmaklar beynimden aldığı komutla hareketlendi ve tekrar koltuğun kenarında yerini aldı. Buna karşı hiçbir şey söylemedim. Babamın gidişinin ardından teknolojik bir deneyde parmaklarımın birkaçını kaybetmiştim. Hatta aslında bu kayıp koluma kadar uzanıyordu ama tedavi neyse ki o uzantıları iyileştirmişti. Tek iyileşmeyen noktalar parmaklardı, onları da teknolojinin gücüyle tedavi etmiştim. Elimin üzerindeki takılı parmaklarımla bağlantılı olan eldivene göz ucuyla baktım. Işıkları parlaktı ve göz alıyordu ama bir yandan bu teknolojimi ne kadar ilerlettiğimi de göz önüne sarıyor ve karşımdakine gücümü kanıtlıyordu.

''Konuşmak istediğiniz konuyu oldukça merak ediyorum açıkçası, duyduğum şeyler inanılır şeyler değildi çünkü.'' Oturduğum yerde doğrularak koyu kahve gözlerine büyük bir ciddiyet ve öz güvenle baktım.

''Duyduğunuz şeyler inanmanız gereken şeyler Soner Bey. Yasaklı bölgeyi istiyorum.'' Kaşları hayretle kalktı. ''Teknoloji yarışmasında birinci olman ne yazık ki koca bir şehri alabileceğin anlamına gelmez evlat.''

SONUN BAŞLANGICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin