"Jungkook biz şirkete gidiyoruz. Habersiz bir yere çıkma tamam mı?"
Taehyung salonda oturan Jungkook'a ithafen konuştuğunda yemek arkasında durak olivia göz kırpıp çaktırmadan öpücük atmıştı.
Sadece sinir etmek içindi her şey.
"Taehyung ben de geleyim mi?"
Jungkook Olivia'nın yaptıklarını hiç belli etmeden masumca konuşmuştu.
"Hazırlan o zaman ,bekliyoruz kapıda tamam mı?"
Taehyung saate bakıp konuşmuştu.
Jungkook hızla gidip hazırlandığında Olivia'nın onun hakkında bir şey öğrenmemesi içindi her şey.
❕❔
Çalışma odasında Jungkook ve Olivia birlikteydi.
Bir masa daha getirilmişti ve üzerinde 'asistan' yazıyordu.
Olivia orada işlerini yapıyordu.
Ve Jungkook'a dik dik bakıyordu.
Taehyung ise şirketin önemli bir toplantısındaydı. Çok geçmeden odanın kapısı açıldığında elinde bir pizza ile gelen ful siyah giyinmiş adam kapıyı kapatıp kafasındaki şapkayı çıkarttı.
"Bay Hyun Bin Taehyung'un akşam yemeğine bu ilacı katmanızı istedi."
Dedi elindeki küçük kutuyu Jungkook'a verirken. Ve devam etti.
"Sadece bağışıklığının düşmesini sağlayacak. Hastalanacak ve yaklaşık bir ay içerisinde yatalak kalacak. Tabi bu birden olacak. Yatalak kalana kadar Taehyung ile sevgili olup onunla birlikte olacaksın. Ve en az bir kere cinsel birliktelik yaşayacaksın ki sana tamamen inansın ve gram kuşkusu kalmasın. Yatağa bağlı kaldıktan sonra devamına karar verilecek."
Adam Jungkook'un konuşmasına izin vermeden çıkıp gittiğinde Jungkook titreyen elindeki ilaca baktı.
"Yapamayacaksan ben yapayım?"
Olivia konuştuğunda Jungkook ona ters ters bakmıştı.
"Siktir git!"
Sinirle konuştuğunda oliva göz devirmişti.
"Akşam yemeğinde ona fark ettirmeden ilacı tabağındaki yemeğe dök. Eğer yapamazsan ben onun dikkatini dağıtırım."
Olivia profosyenel bir kiralık katil gibi konuştuğunda Jungkook artık dayanamamış ve ilacı cebine katıp ayağa kalkmıştı.
"Burada kamera var mı Olivia?"
Dedi yumuşak bir ifade ile.
Olivia ise saçma sapan sorulara verdiği tepkiyi vererek kaşlarını çatmıştı ve konuşmuştu.
"Yokta neden?"
"Hiç merak ettim."
Dedi Jungkook umursamazca sonra devam etti.
"Ben gidip bize kahve alayım. Artık kendime üzülerek zarar veremem ne de olsa, sonuçta üzülsem de bunu yapmak zorundayım."
Olivia buna memnun olarak gülümsemiş ve arkasına yaslanıp onun çıkmasını izlemişti.
Jungkook çıktığında gidip iki tane kahve aldı ve geri odaya doğru gitmeye başladı.
Elindeki iki kahveyle odanın önüne geldiğinde kapıyı açıp Olivia'nın karşısına oturdu.
Kahvelerden birini ona verdiğinde Olivia titizlikle kahveyi kokladı ve konuştu.
"Zehiri göster!"
Jungkook cebinden çıkarttığı zehiri ona gösterdi ve gülümsedi.
"Merak etme seni öldürmeyeceğim"
"İstesen de öldüremezsin zaten."
İlacı elinden çekip koklarken mırıldanmıştı.
"Aferin jeon, öğrendin sen bu işi"
Dediğinden Jungkook kıkırdamıştı.
