"Güzel mi?" karşısındaki çilekli pastayı açlıktan çıkmış gibi yerken diğer yandan kafasını 'evet' anlamında sallıyordu. Arkadaşların tebriklerinden sonra bir kafeye gelmiş karşılıklı oturup kutlama yapıyorlardı.
"Yengem abimi bitirmeye yemin etmiş. Baksana dördüncü tabak pastayı yiyiyor." kınayıcı bakışlarını Fikrete atarken, Ferit Fikretin kafasına bir tane geçirip "Sana ne lan? Kendi işine bak." dedi.
Seyran 'en son birşeyler diyordun?' der gibi bakış atınca Fikret kafasını kaşıyıp "Yenge ya." dedi.
Sırıtıp ablasına dönerek "Abla senin nasıl haberin oldu?" diye sordu merakla.
Suna kahvesinden bir yudum alıp "Vallaha ablacım beni Abidin çağırdı. Böyle bir planının olduğunu anlatınca bende koşarak geldim. Tabi önceden Ferite baldız tavsiyelerini de verdim." sırıtarak Ferite göz kırpınca huysuzca yerinde kıpırdandı Ferit.
"Ya ne demezsin?"
Bir kaç saat daha konuştuktan sonra Suna, Abidin, Seyran, Ferit dörtlüsü kaldı. Diğerlerini Fikret evlerine bırakmaya gitti.
Seyran ablasına bakınca 'söyle hadi' der gibi bir bakış attı Suna. Boğazını temizleyip "Ferit." diye söze başladı. Vereceği tepkiyi az çok tahmin ediyordu. Korkuyorduda, ama söylemezse asl o zaman Feriti hiç kimse durduramazdı.
"Efendim sevgilim?" dedi Seyranın elini avucları arasına alıp derin bir öpücük bırakarak.
"Sana söylemem gereken birşey var ama lütfen şey yapma."
"Ne? Seyran birşey mi oldu?" mutlu yüz hatlarını endişe bürürken yutkunup "Babam beni evlendiriyor." dedi. Titrek bir nefes alırken Suna 'buradayım' der gibi elini omzuna koydu Seyranın.
Feritin aniden gerilen yüz hatlarından anlamıştı olacakları. "Kiminle evlendiriyor seni?" dedi korkutucu bir sakinlikte.
"Şey."
Yüzünde samimiyetten uzak bir gülüş belirirken "Hadi güzelim söyle."
Seyran alt dudağını dişleri arasına alarak hafif bir ısırık bırakarken ablasına çevirdi bakışlarını. Onay alınca "Aslında bende bilmiyorum. Babam sadece görücü geleceğini söyledi."
'Güzel' der gibi alt dudağını büküp ayağa kalktı Ferit. "Sevgilim sen şimdi Sunayıda al Abidin sizi eve bıraksın. Ben halledeceğim. Tamam mı?" deyip yüzünü avuçları arasına alarak derin bir öpücük kondurdu Seyranın alnına.
Endişeyle "Ferit bak-"
"Halledeceğim sevgilim. Sen bana güven ve haber bekle."
Seyran 'tamam' anlamında kafasını sallayınca Ferit son kez dudaklarını saçlarına bastırıp Abidine 'kızları evine götür' anlamında bir bakış attı.
"Hadi kızlar gidelim." Seyran gider ayak arkasına dönüp Ferite sarıldı. "Kendine dikkat et tamam mı? Seni arayıncada telefonu aç. Merak ediyorum seni."
"Emredersiniz Seyran hanım sevgilim." Seyran gülerek kafasını iki yana salladı. Son kez Feritin yanağına öpücük kondurup kafeden çıktı. Arkasında bir adet hayran bakışlarla ardınca bakan Ferit Korhan bırakarak.
Abidin arabayı konaktan bir kaç adım kenarda bırakarak kızlara çevirdi bakışlarını. "Dikkatli olun. Birşey olursa ya beni ya da Feriti arayın." Seyran kafasını 'tamam' anlamında sallayıp arabadan indi ve konağa doğru yürüdü. Çiftleri bir kaç dakika baş başa bırakmak makbüldü.
Konağa doğru yürürken eli kendinden bağımsız dudaklarına gitti. Harbi ya, demin Feritle öpüşmüştü değil mi? Düşüncesi bile teninin ateş basmasına sebep olurken yutkunup konağın kapısına geldi. Korumalar kenara çekilirken Seyran hızla yanlarından geçip konağa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Girdap | Yalı Çapkını
FanfictionAylardır sevgili olduğu adamla evlendikten sonra, aslında onun bir mafya olduğunu öğrenen Seyran Şanlı. Sevdiği kadının gerçekleri bilirse ondan ayrılacağını düşünüp herşeyi saklayan Ferit Korhan. @noseera