4

39 6 2
                                    

Scoups:CHAN DiKKAT ET!

Coups'un uyarısına rağmen maalesef Dino cam kesiğinden kurtulamamıştı. Dino elindeki kesiğe baktı öylece o anda bir el onun elini tuttu. Bu Coups'tan başkasının eli değildi. Her fiziksel temaslarında yüreği daha çok pırpır ediyordu Dino'nun.

Scoups: Sen iyi misin? Elin çok kötü kanıyor hemen hastaneye gitmeliyiz.

Dino:Gerek yok Hyung ben iyiyim.
Dino iyiyim dese bile Coups o an buna inanmıyordu.

Scoups: Ne demek iyiyim Dino? Elinin halini görmüyor musun? Keşke vazoyu ben taşısaydım.

Dino: Zaten kesik o kadar derin de değil, hastanelik bir durum yok cidden güven bana.

Dino böyle diyince Scoups Dino sakın olduğu için rahatlamışa benziyordu.

Scoups: Az önce bir ilkyardım çantası gördüm içeride, bari yaranı temizleyeyim olur mu? Enfeksiyon kapmasın böyle.

Dino başını sallamakla yetindi. Evet eli kanamıştı ama o şuan cenneti yaşıyordu.
Hyungu hemen içeriden ilk yardım çantasını aldı ve Dino'nun elini temizleyip sardı. Bütün bunlar olurken Dino hiçbir şey düşünemiyordu, gözünü hyungundan alamıyordu ki.

Scoups: Chan? Chan? Sabahtan beri sana sesleniyorum duymuyorsun? İyi misin?

Dino duyduğu sesle irkildi. Bu tatlı sesi nasıl olmuştu da duymamıştı? Aslında hyungun sesi tatlı değil gayet kalın ve sertti. Ama Dino sevdiğinden midir bilinmez ona çok tatlı geliyordu.

Dino:Pardon Hyung dalmışım öylesine teşekkürler.

Scoups:Neyse ki işler bitti Dino. Keşke gün böyle bitmeseydi ama.

Dino tam gidecekken de bu sefer Coups onu kolundan tutup durdurdu. Bu sefer de Dino şaşkına dönmüştü.

Scoups: Eve gidemezsin Dino. Son zamanlarda bu sokaklarda yırtıcı vahşi köpekler var. Gece terör estiriyorlar evine gidemezsin. Jeonghan da buraya gelemez ona Wonwoo'da kalmasını söyleyeceğim.

Coups evin içine girdi. Dino kolundan tutulma şokunu hala atlatamamıştı, bir süre daha öyle put gibi kaldı.

Scoups: Jeonghan'ı aradım çok geç kaldınız dışarı çıkmayın dedi o da, benim evde kalın ben bugün Wonwoolardayım dedi. Gel içeri gir dışarıda daha fazla bekleme.

Durun bir dakika? Şimdi Dino, sevdiği adamla tek başına aynı evde mi kalacaktı? Hayır hayır bu kesinlikle bir rüya olmalıydı. Çünkü bu başına gelen, gerçek olamayacak kadar güzel bir olaydı.

İkisi de eve girdi, adamın yatağında başbaşa yatacak değillerdi. Özellikle Coups Dino'nun gay olduğunu öğrendikten sonra onunla niye başbaşa yatmak istesin ki?

İkisi de bunu istemedi zaten, kanepede yattılar oturma odasında. Farklı kanepelerde

Scoups: Chan bak tok olduğunu söyledin ama acıkırsan bir şey yapabilirim bak Ocak getiremem ama atıştıracak bir şeyler bir şekilde bulabilirim.

Dino: Hiç bu kadar tok olmamıştım Hyung uyuyalım artık ve son bir şey sorabilir miyim Hyung?

Scoups: Elbette

Dino:Sen iyi misin?

Coups güldü.

Scoups: Bu nasıl soru ya elini kesen sensin ben değilim.

Dino: Ben onu sormuyorum Hyung, elimdeki yaradan değil ruhundaki yaradan bahsediyorum yani konuştuklarımızdan.

Coups küçüğün demek istediğini anlamıştı, ama o ağlama olayından ve söylediklerinden o kadar utanıyordu ki bu konuyu tekrar konuşmak istemiyordu.

Scoups: Hadi uyuyalım Dino çok geç oldu,iyi geceler.

Dino hyungun konuyu değiştirmeye çalıştığını anladı ama üstüne fazla gitmedi. Çünkü şuan ikisinin de ihtiyacı olan tek şey uykuydu...

O sırada Wonwoo'nun evinde

Jeonghan: Dışarıda çok köpek varmış Hyung Wonwoo'nun evinde kal diye ne dersin buna

Wonwoo: Siktir git derim Jeonghan ne diyeceğim.

Jeonghan: Hadi ama oppa lütfen👉👈

Jeonghan bunu söyledikten sonra Wonwoo ona bir tokat attı. Bu Tokat'ta neydi şimdi? Jeonghan hem sinirli hem de şaşkındı.

Jeonghan: Ne bok yiyorsun lan böyle tokat düşmanına atılmaz oruspuçocuğu naptım ki ben şimdi?

Wonwoo:Benimle ibne gibi konuşursan sonuçlarına katlanırsın Jeonghan.

Jeonghan:  Ne ibnesi ne konuşması neyden bahsediyorsun sen adam sadece tatlılık yapıyorum çünkü taşak geçiyorum.

Wonwoo: Geçme o zaman amınakoyim. İbnelik taşak geçilecek bir şey mi? İyice azıttınız ya grup olarak.

Jeonghan: Kalmamı istemiyorsan direkt Siktirgit diyebilirsin buna bir şey diyemem. Ama ibne veya değil, bir insanın kimi sevdiği seni hiç ilgilendirmez. Belli ki cinsel kimliğin konusunda kabul edemediğin şeyler var, bu kin ve nefretin başka bir açıklaması olamaz ama lütfen içindeki kini ve nefreti insanlara kusma.

Jeonghan böyle söyledikten sonra tam gidecekken Wonwoo onu tuttu.

Wonwoo: Gitme lütfen dışarda köpekler var sana vurduğum için özür dilerim Jeonghan.

Jeonghan: Sorun değil, pişman olman beni mutlu eder. Hiçbir zaman iyi anlaşmadık ama sen bana vurunca çok şaşırdım benden bu derece mı nefret ediyorsun diye düşündüm.

Wonwoo: Senden nefret etmiyorum Jeonghan sadece korkuyorum.

Jeonghan: Neyden korkuyorsun?

Wonwoo: ibne, ibne olmaktan korkuyorum.

Jeonghan bu duyduğuna çok gülmüştü. Yüksekten korkmayı karanlıktan korkmayı falan duymuştu ama bunu ilk defa duyuyordu. Bu Wonwoo hakkaten salak çocuk diye düşündü içinden.

Jeonghan: Bu ani hareketlerinin nedeni şimdi anlaşıldı. Ama merak etme hayatın boyunca kızları sevip bir anda gay olmazsın merak etme.

Wonwoo: Hayatım boyunca kızları sevdiysem ama bir anda bir erkekten hoşlandıysam peki, yalvarıyorum bu aramızda kalsın.

Jeonghan bunu duyduğuna çok şaşırmıştı. Bizim Wonwoo mu bir erkekten hoşlanıyordu, ondan asla gay vibeı almamıştı.

Jeonghan: Sakin ol bro dünyanın sonu değil ya, neyse o zaman kalabilir miyim?

Wonwoo: İyi iyi kal madem napalım başa gelen çekilir.

Jeonghan: Hiç değişmeyeceksin değil mi?

Wonwoo: Hayır.

Seventeen texting💅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin