Çağla
Hiç bir şey düşündüğüm kadar kolay ve ya hayalperest değilmiş acımasız insanlarla karşılaştım ki insanların kötü olabileceğini çok küçükken öğrenmiştim fakat bu denli kötü olabileceklerini hiç düşünmedim. Camiileri kullanmayı bıraktığımdan beri sokakta kendime güvenli yerler arıyorum bulduğum zaman uyuyorum sabahları zaten işe gidiyorum ama geceleri çok garip olaylar yaşıyorum ve bazen gördüğüm şeylere gerçekten inanamıyorum. Mesela bir kaç gece önce bir parkta bankta yatarken biri beni uyandırdı,beni uyandıran kişi yaşlı feteci bir teyzeydi. Yine bir kaç gece önce gece bir dükkanın önünde sabahlamaya çalışıyordum önümdeki dilenci yaşlı amca bir kaç metre ilerideki kör dilenci çocuğun paralarını çaldı. Göz yumdum ama içim rahat gitmedim kazandiğım paranın birazını çocuğa verdim.Şimdi bir yürüyüş parkında bir banktayım parkın etrafındaki binalardan camlardan sızan ışıkları içerilerden gelen gülüşme,ağlama ve ka kahkaha seslerini dinliyorum mesela 2. Kattaki bir dairede bir kız ve sevgilisi dram filmi izliyorlar kız ağlıyor. Karşı binada 3. Katta ki mutfağın ışğı yanıyor bir kadin küçük kızıyla yemek yapıyor. Onların 2 kat aşığısında 1. Katta bir dairede büyük bir aile kahkalar içinde yemek yiyorlar. Yukarı katlarda küçük bir çocuk feneriyle oynuyor açıp kapatıyor. Bense izliyorum sadece, bir kez daha bu dünyaya izlemeye geldiğimi anlıyorum. Her bir pencerede ayrı bir hikaye yatıyor eminim ayrı hayatlar ve yürekeleri ısıtan veya donduran anlar.
Peki bu insanlar bu hayatları yaşarken, mesela kızıyla pasta yapan ve ya sevgilisiyle dram filmi izleyen kız gibi bir hayatım yok? Ben neden büyük sofralarda ailemle kahkahlar içinde sohbet edemiyorum? Ben niye seçemediklerim konusunda şanssızım? Belkide lanetmidir,mutlu olamamak.
Mesela ben ne mi isterdim? Okumak isterdim, okuma yazmadan fazlasını öğreneyim merak ettiklerimi bileyim isterdim. Mesela ben belki çocukça gelecek ama, evlenmek çoluk çocuğa karışmak isterdim ben gelinlik giymek isterdim. Babam beni sevsin isterdim. Ben şanslı bir çocuk olmak isterdim,kaderime boyun eğmektense bunları isterdim. Hiç sahip olabilir miyim? Bilmiyorum,ama şunu çok iyi biliyorum ki umut her zaman vardir bu hayatta. Ben şu an hiç görmediğim hayaliyle yaşadığım İstanbula geldiysem her şey olur artık gözümde, hayat renklendi bence yeşiller daha koyu maviler daha berrak, çünkü ben özgürce nefes almayı öğreniyorum.
Ben özgürüm. Ne kadar güzel bir cümle biliyor musunuz? Belkide benim gibi kısıtlanmış alı konulmuş her insanın hayalidir bu cümleyi kurmak,herkese nasip olmaz ama keşke olsa işte.
Geçen gün önümden geçen bir anne kız vardı kız tahminimce 10-11 yaşlarındaydı yarın ki sınavından bahsesiyordu çok stresli olduğunu keşke hiç okula gitmesine gerek olmasaymış öyle diyordu annesine. Ne acı, bense bir kez sınav stresi yaşamak için neler vermezdim. Hayat adil değil. Bazı insanlar var ama benden bile ağır dertleri var. Mesela geçen gün intiharına engel olduğum çocuk kim bilir ne derdi vardı da kendini atacaktı. Sahi ne yapıyordur acaba? Kendine bir şey yapmamıştır umarım, adı neydi? Efe miydi? Yok Ege miydi? Hee Egemendi sanırım. Tekrar karşıma çıkar umarım ölmemeştir umarım. Bir telefonum olsaydı onu aramak için numarasını falan alırdım.
Neyse geçti gitti artık aklımın bir köşesinde yaşayacak hem kocaman İstanbul bir daha nerede karşıma çıksın? Bence unutmuştur bile beni. Neyse artık hava iyice soğudu saatte geç oldu uyumalıyım. İyi geceler.
Egemen
Gök yüzü ilk defa bu kadar yakınımda. Sanki yıldızlara dokunacağım, bilmem ki niye böyle oldu? Mutluyum sanırım. Hayatımın ilk defa bir parçasında mutluyum sanırım. Mutluluk ne demek öğretmediler bana çoğu duyguyu bilmem pek ama küçük şeylere çok mutlu olurdum eskiden şimdi sebepsizce mutluyum. Hüzün öğretildi bana,kaybetmek öğretildi hiç kazanan olmadım hep hayatımdan bir parça koptu kayan yıldızlar gibi gök yüzünden yani benden ayrılıp gittiler benden. Kazanmış hissediyorum, ben galiba bir hayat kazandım ve ya bu hayat hep bende vardı ama ben bunun farkındalığını yeni kazandım.
İkinci el eşyalar satan bir dükkana gittim bugün yaşanmışlıkları olan ürünleri inceledim dikkatle. Beğendiklerimi aklıma kazıdım param olduğunda satılmamış olursa almak istiyorum. Yaşadığım ev pek iyi bir yer değil, güzel anıların olmadığı bir ev annemin ve babamın öldüğü 18 yaşını geçince tapusu abime geçen ondanda bana kalan bir ev. Hızlıca arınmak istiyorum bu evden hatta mümkün olursa bu semtten gitmek istiyorum. Güzel bir evim olursa güzel şekilde dizayn ederim hem belki mutlu olduğum bir iş toparlansam yavas yavaş dağılan hayatımı toplasam fena olmaz bence.
Elim ayağım tutuyor bir işe girerim üniversitemi dondurmuştum ona devam ederim mezun olurum bir hayat kurarım diye umuyorum. Yıllarca para biriktirerek zar zor aldığım eski bir laptopum var oradan kaydımı tekrardan aktif hale getirmeye çalışıyorum şimdi. Aslında çok iyi bir hafızam ve mükemmel bir ezberim vardır, üniversite sınavında yüksek puan yapabilmemi buna borçluyum. Üniversite sınavına neden girdim bilmiyorum, sanırım umutla dolduğum ama hemen hevesimin sönüp depresyona döndüğüm zamanlardan birirdir.
Bu sefer öyle olmayacak ilk defa bu kadar umut doluyum ilk defa hedefler belirledim ve onları yapmayı kafaya koydum. Çok boş bir insan olduğumu fark etmem biraz zamanımı aldı umarım boşa geçirdiğim her vaktin bir telafisi olur. Merak ettiğim her şeyin bir cevabını bulamam belki ama bulabildiklerimle yetinebilirim.
Toparlanıyorum çünkü,"hayat yaşamaya değer." Tabii bu lafı asla unutmayacağımıda biliyorum. O kız aklımın bir köşesinde kira vermeden kalıyor. Kız rüyama giriyor, kızın yüzünü resmen tüm detaylarıyla aklıma hapsettim. O kız sayesinde bir şeylerle yüzleştim. Asla imkansız diye bir şey yoktur bunu öğretti bana. Birde abimi tamamiyle gömmediğimi abimin bedenini toprağa sakladığımı abimin anılarımda yaşamaya devam ettiğini anladım. Evet abim öldü ama anılarımda ben bu hayattan göçene ve ruhen onun yanına gidene kadar benim zihnimde yaşam sürmeye devam edecek.
Bu arada, kendime yeni hobiler ediniyorum. Yürüyüş yapmaya başladım, madem her yere yürüyerek gidiyorum bunu kolaylaştirmak istedim. İlk defa adam gibi müzik dinledim ve kendi müzik zevkimin farkına vardım artık kendi müzik zevkim var. İstanbul'da ne yapabileceğini düşündüm birde. Madem burada yaşıyorum o zaman bunuda bir seçeneğe neden dönüştürmeyeyim? Yüzmeyi bilmiyorum ama sahillere gitmeyi sevmeye başladım bir kerede halk plajı gibi bir yere gittim yüzme bilmeyen ben için pek uygun bir yer olmadığına karar verdim.
Bir şeyden çok korkuyorum, yarın öbür gün bana bir şey olsa kimsenin ruhu duymaz. Çünkü beni tanıyan kişiler ya ölü ya kayıp ya da yok. Bu yüzden arkadaş edinmeye çalışacağım. Bu arada hukuk okuduğumu söylemiş miydim? Yani okuyordum dondurana dek. Devam edeceğim, öğrencilik hayatı bekle beni! Bu arada belki bir yurtta kalabilirim diye düşündüm para bulabilirsem. Neyse hayırlısı olsun bakalım. Saat yine çok geç olmuş biraz uyusam fena olmaz. İyi geceler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul'un Gözleri
Novela Juvenil2 kişininde ağızından yazılmış bir hikayedir. Bir töreden kaçan,ailesinden ve geçmişinden 16 yaşında bir kız,İstanbul'da yanlız başına.Herkesten korkuyor biri çıkar onu geri götürmeye çalışır diye,her şeyden korkuyor kaçıyor.Çağla aslında bir umut a...