Gözleri kamaşmış olmalıydı, öyle düşündü ancak ağaçların arasından bir adım daha atarak yaklaşınca bile gitmemişti o büyük yara. Yeni oluşmuş görünüyordu ve o tatlı Han Jisung her şeyin aksine bundan rahatsız gibi durmuyordu.
"Gerçekten kimsin sen Han Jisung?"
Göründüğünden fazlası mıydı?
Yoksa sadece göründüğünden fazlası gibi mi olmaya çalışıyordu?---
Oradan ayrılmaya çalışmıştı, evet ama gördüğü yara buna engel olmuştu. Daha dikkatli izlemek yerine bir adım gerilemişti, bu iş onun için ciddiyete binmişti çünkü. Yakalanmak istemiyordu artık.
"Jisungie~ ben ne yaptın diye uğramaya gelmiştim, Changbin hyung beni çağırdığı için gitsem sorun olur mu?"
Han Jisung, saçlarını karıştırıp gülümsedi. "Sorun yok."
Artık sahaya inme vaktiydi.
İki arkadaş vedalaştıktan sonra Felix koşarak uzaklaşmıştı oradan. Bununla birlikte masum çocuğa yavaşça yaklaştığında, Han Jisung çocuk parkına doğru gülümseyerek yürümeye başlamıştı.
Han Jisung, yanına gelen kediye eğilerek onu tatlı tatlı sevmeye başladığında bu görüntü, Minho'nun yüzünde bir gülümsemenin peyda olmasına neden olmuştu.
"Pisi pisi~ sarı tüylerin çok tatlıymış!"
Cebindeki telefonun titreşime geçtiğini fark eden ajan, bir adım gerileyerek cebinden telefonunu çıkardı. Jisung zaten daha gözünün önündekini göremiyordu.
"Efendim Jeongin?"
Karşı taraftan birkaç hışırtı sesi duymuştu. "Patron, Han Jisung'un dosyası hazır ama hemen bilmen gereken birkaç şey olduğunu düşündüğüm için aradım."
Han Jisung onu zaten duyamazdı, bu yüzden ayaklarıyla yerdeki dal ile oynamaya başladığında Yang Jeongin'e "devam et" diyerek devam etmesini emrederk, karşı taraftan gelen en ufak bir sesi bekledi.
"Han Jisung, yirmi sekiz yaşında. Bunlar zaten senin bildiğin şeyler, bu yüzden doğum tarihini filan atlıyorum."
"Sadede gel Yang." İşinin hızlıca bitmesini istiyordu. Her zaman işinin hızlıca bitmesini isterdi. Lee Minho sabırlı birisi değildi, hızlı ve sabırsızdı.
"Geliyorum; Han Jisung, Dissosiyatif kişilik bozukluğuna sahip patron. Zamanında akıl hastanesine kalmış, ana sebebi bu sebeple yatmış. Yan sebepler; Paranoid kişilik bozukluğu, anksiyete gibi bir sürü sebep var. Geçmişi yazmıyor ve asker kaçağı. Geçen sene askere gittiğinde yaklaşık iki askeri etkisiz hale getirip kaçabilmiş."
(Dissosiyatif kişik bozukluğu; Dissosiyatif Kişilik Bozukluğu (DKB), bir bireyin iki veya daha fazla farklı kimlik veya kişilik durumu sergilediği, hafıza, bilinç, kimlik ve algıda bozulmaların yaşandığı bir durumdur. Bu kimlikler genellikle kendi adları, yaşları, cinsiyetleri ve özellikleri ile farklıdır. Bireyler arasında ani geçişler olabilir ve bu durum genellikle geçmişte yaşanan ciddi travmalarla ilişkilidir. Günlük işlevsellikte önemli aksamalara neden olur.
Bu arada alter, kısaca kişilikler. Mesela Han bir alter, Jisung bir alter ancak bunların türleri var onları zamanı geldikçe açıklarım.
Paranoid kişilik bozukluğu; Paranoid Kişilik Bozukluğu (PKB), sürekli ve yaygın bir güvensizlik ve şüphecilik ile karakterizedir. Bireyler, başkalarının onları istismar edeceğine, zarar vereceğine veya kandıracağına inanır. Eleştirilere aşırı hassasiyet gösterir, kin tutar ve sadakatsizlik arayışında olabilirler. Bu kişiler, genellikle başkalarının niyetlerini yanlış yorumlar ve ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşarlar. PKB, bireyin sosyal ve iş hayatını olumsuz etkiler.)
"Aynı zamanda akıl hastanesinde kaldığı -yirmi yaşında- zaman diliminde sürekli hemşirelere karşı saldırgan tavırlar sergilemiş ve bir gece ansızın hastaneden kaçmış."
Minho duydukları ile karşısında, az önce kediyle oynayan çocuğu kontrol etmek için başını kaldırdığında orada olması gereken kişiyi göremeyip, sarı kedinin kendi kendine oynadığını gördüğünde nutku tutulmuş, nefesi kesilmişti sanki.
Yan tarafında duyduğu kahkaha sesiyle hemencecik başını çevirdiğinde telefona başını eğmiş, tahmin ettiğine göre sabahtan beri kendisi ile Jeongin'in konuşmasını dinlemiş olan kurbanı ona gülümsemişti.
"Benim hakkımda bu kadar şey bildiğine göre, bu Yang denen kişi benden hoşlanıyor olabilir mi?"
Tatlı gülümsemesinin ardında yatan şeytanın farkındaydı artık Minho. Şu ana kadar hep yasal olan işlere başını sokmuştu, ilk defa yasal olmayan bir işe başını soktuğu yetmezmiş gibi bir de karşısında ilk defa bir akıl hastasını kurbanı seçmişti.
"Ah tanışmadık değil mi? Ben, Han."
Sol elini uzattığında aklında ona dair bir şey daha kazınmış oldu. Solak.
Han'ın eliyle yüzü arasında mekik dokurken kurbanı bir anda kendi eline uzanmış ve Jeongin'in telefondan gelen seslerini telefonu yere atarak kesilmesini sağlamıştı. Dudaklarını büzerek yerdeki kırık telefona baktı Han.
"Hm, bir daha ki sefere daha sağlam bir telefon almalısın. Markası neydi bunun? Yanlışlıkla almayayım."
"Sen kimsin?"
Sonunda dilindeki kelimelere ulaşabilmişti ajan. Han, elini beline atarak kumaş pantalonunun kemerini birkaç defa çekiştirdi. Üzerini inceleme fırsatı bulmuştu bu sırada Minho. Kendisine bol gelen koyu yeşil kumaş pantolonun üzerine geçirdiği beyaz tişört, aslında göğüslerini ne kadar belli ediyordu. Kurbanının göğüs kasının olduğunu fark etmemesi kendi hatasıydı.
"Ben hiç kimseyim, ancak senin ecelin olmayı çok isterim patronu!" U harfini uzatarak söyledikten sonra
"Ancak bir anlaşmam var."
Minho ne anlamında omuzunu silkti. Kendisini sallamaya başlayan Han, cebinden çıkan çakıyı ajan Lee Minho'nun boynuna doğrultmuştu.
Güçlü olmalısın Lee Minho.
Bu işin kolay olacağını her düşündüğünde başına alamayacağı büyük bir iş daha geliyordu. Normalde bu şekilde tepkisiz kalmayabilirdi ama ilk defa kurbanı akıl hastası ve asker kaçağıydı.
"Beni yanına al ajan, sadece bir süre, ben işlerimi yerine koyana dek."
---
Masum dediğin kurbanın ayaklı psikoloji kitabı olunca yaşamanın değerini anlıyormuş insan
minho götü kolla kardsm
psikolojisi sikik yazdığım karakterler hep ficin sonunda hamile kalıp bebesi oluyo ama hadi hayırlısı (hamilebırakmayabilirimhamilebırakmayabilirim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Could Be The Same / Minsung
FanfictionHan Jisung, sen kimsin? Ölüm müsün, yaşam mısın? Ama bildiğim tek şey, göründüğünden fazlası olabilirsin Han Jisung. Bu ficin konusu, İnstagram naragasyungsuperboard hesabının videosuna aittir ve hesap sahibinden izin alınarak yazılmıştır.