3.BÖLÜM:"HALE"

70 5 2
                                    

Olivia'nın ağzından; 

Doğum gününden sonra hepimiz çok yorulduk özellikle Nicol'un  başlattığı pasta savaşı hepimizi yordu. Annemler savaştan sonra evin halini gördüklerinden bize ceza verdiler. Tam Max ve Carl kaçacakken Nicol ile durdurduk onları. Kaçışı yok bütün evi temizledik ve bu yaklaşık 3 saat sürmüştü. Yorgunluktan Nicol kendi evine gidemedi bu da benim işime gelmişti çünkü ondan duymak istediğim bazı şeyler vardı. O benim yatağımın yanına kendi yatağını kurarken 

"Hadi ne merak ediyorsan sor" dedi şaşırmıştım nasıl anladı lan? Ama onun bu huyuna bayılıyorum çünkü ben konuyu açmakla uğraşmıyorum ve direk konuya giriyorum. 

"Eeeeehhhmmm şey Carl" Hey ben bu cesareti nereden buldum ama en yakın hatta tek arkadaşım olduğundan dolayı rahattım. Nicol ise sanki bunu soracağımı biliyormuş gibi 

"Eeee yani" demişti.

Kendimden beklemediğim rahat bir tavırla "Bana abinden bahset." dedim

"Kendisi abim olur gıcıktır mavi gözlü hafif uzun saçlı bir oğlan çocuğu" Ya ciddiyim bu kız ya MAL yada beni gıcık etmeye çalışıyor arada kaldım ama sanırım 2. seçenek bu yüz ifadesine daha da uyuyor.

"Detaylar Nicol detaylar" dedim. Nicol ise gülerek

"Bence bunu sen kendin öğrenmelisin ben çok yorgunum" demişti.Gerçekten bende çok yorgundum Nicol ışığı kapattı. Tam ısrar etmeye başlayacaktım ki gerçekten beni korkutan bir tavır ve sesle çığlık attı. 

"Ne bağrıyorsun salak" diye ona döndüğümde hala şoktaydı sanırım aslında bana da bahsetseydi niye şok olduğundan mutlu olabilirdim.

"Y-ya-yarın"

"Evet olay baya ciddi sen kekelemeye başladın" dedim beni gerçekten korkutmuştu

"Sen bazen gerçekten ya çok akıllı yada çok salak oluyorsun Olivia" diye bana kızmıştı ne anlamadım hiç bir şey.

"Ne diyorsun Nicol hiç bir şey anlamadım" dediğimde bana dönerek sadece tek bir kelime söyledi ve kafayı yemeye onun gibi davranmaya başladım. Bana dediği tek şey 

"HALE" olmuştu. Evet yarın halelerimizi alıcaktık bunun için hiç konuşmadan uyuduk.

***

Nicol'un ağzından;

Sabah kendimden beklenmiyecek bir şekilde erken kalkmıştım ama Olivia 'yı uyandırmayı unutmuştum. Halelerimizi alacağımız için bütün gece rahat uyuyamamıştım ama uyumuştum biraz ve bana yetmemişti. Hazırlandım yani galiba hazırdım hazır olup olmadığımı olivia ya sormak gelmişti aklıma ama bir saniye ben onu uyandırmamıştım. Hemen onu yanına gittim ve onu uyandırmaya çalıştım. O nasıl  bir yatış ya! Resmen yatağa sarılıyordu. onu uyandırmaya çalıştım tepki vermedi bağırdım tepki vermedi öldü mü acaba? sonra nefes alıyo mu diye baktım rahatladım çünkü nefes alıyordu. Sonra hemen yanımda duran sürahiye uzandım ve yarısı dolu olan sürehiyi onun kafasından aşağıya boşalttım. Uyanmıştı ona bir zafer gülüşü attıktan sonra onun dolabına gittim ve bulabildiğim en güzel kıyafetleri onun üstüne attım hiç bir şansı yoktu o yüzden hemen kıyafetleri alıp banyoda giyinmeye başladı. İkimizde hazırdık annemlerin yanına indik ve 

"Hale" diye bağırdık. Annemler hazırdı bile bizi bi ormana götürdüler. Ve daha önce hiç görmediğimiz biriyle konuşmaya başladılar. Sonra o tanımadığımız kız yanımıza doğru geldi ve bize

"Meraba kızlar ben Nicky, size  sadece tek bir şey söyleyeceğim ve ailelerinizle burdan gideceğim halelerinizi siz kendiniz bulacaksın ve siz halalerinizi bulduktan sonra beni bir daha zamanı gelene kadar göremeyeceksiniz İYİ ŞANSLAR..." Annelerimizi babalarımızı görememiştik ama gelirken baya gergindiler. 

FORBİDDEN (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin