Olivia'nın Ağzından
Aradan bi yarım saat geçti ve biz hala yürüyorduk her yer insan kaynıyordu bu yüzden de tenha bir ortam bulmamız zorlaşıyordu. Biz biraz daha yürüdükten sonra Nicol daha fazla dayanamayıp
"Yeter artık ben yoruldum en azından şuradaki New Lond Cafe ye oturalım lütfen."dediğinde ona katıldım çünkü gerçekten çok yorulmuştuk. Biz New Lond Cafe de otururken yanımıza melekler diyarında olduğu gibi garson geldi ve bize
"Hoş geldiniz bayanlar ne arzu ederdiniz?" dediğinde Nicol bana bakarak içinden
*bence kalkalım bir şey almayalım ben ne açım ne de susadım boşver* dedi ben de *tamam* diyebildim sonra garsona dönerek
"Teşekkür ederiz ama biz yorulduğumuz için oturmuştuk bir şey almayacağız" dedim ve garsonu gönderdim.. Sonra Nicol e
"Hadi kalkalım hem dinlendik" dememle Nicol bana karşı çıktı
"Yaaa!Daha ne kadar yürüyeceğimiz belli değil biraz daha dinlenelim ondan sonra kalkarız" dedi ben de onu kıramadığım için sadece tamam demiştim. Aradan 15-20 dakika geçmişti biz de kalkmaya karar vermiştik. Sonra garsonu çağırıp
"Buralarda insanların az hatta mümkünse hiç olmadığı bir yer varmı acaba?" diye sorduk. Garson da bize tebessüm ederek
"Bi sahilin ora var bir de buranın bi üstünde olan 'Pudding sokağı' var ama sahile gitmenizi tercih ederim çünkü bu saatten sonra oralarda en fazla 5-6 insan oluyo ama karar sizin" dedi ben de
"Teşekkür ederiz o zaman sahile gidelim" diyerek güldüm ve sahilin yolunu tuttuk ama nerde olduğunu bilmediğimiz için önümüzden geçen çoğu kişiye sahilin yolunu sorduk. En sonunda sahile varabilmiştik. Gerçekten de garsonun dediği gibi burada fazla insan yoktu sadece 2 insan vardı ve Nicol aralarından sarı saçlı ve mavi gözlü olanı bana gözüyle göstererek
"Ooohhaaa çok tatlı gerçekten, niye melekler diyarında böyle çocuklar yok ki?" dedi yürürken ama konuşurken bile o çocuğa bakıyodu ben de kendimden emin bir tavır takınıp Nicol e karşılık vericektim ki önüme bakmadığım için o çocuğun yanındaki kıvırcık saçlı ve zümrüt yeşili gözleri olan çocuğa çarpmamla yere düşmem bir olmuştu ve ben o kıvırcıktan bana bağırıp 'önüne baksana salak' falan demesini beklerken o kıvırcık beni kaldırıp bana bakarak
"Özür dilerim gerçekten istemeden oldu önüme bakmıyordum." demesiyle ben
"Önemli değil ama ben de önüme bakmıyordum o yüzden ben de özür dilerim."dememle kıvırcık çocuk gülümsedi ve benim kahverengi gözlerimin içine bakmaya başlamıştı ki Nicol bana sırıtarak bakıyordu ve içinden
*Oooo demekki birileri dünyalı çocuğa kendini kaptırmış* demesiyle bir hışımla Nicol e baktım ve onun kolundan tutup ordan uzaklaştırırken kıvırcık olan çocuk arkamızdan bağırdı
"Heyy nereye biraz takılırız hem de tanışmış oluruz diye düşünmüştük Niall la" dedi ve Adının Niall olduğunu öğrendiğim çocuk da
"Evet lütfen biraz daha kalın hem tanışırız" diyerek yanımıza gelmişti tam ben nazikçe onları geri çevirecekken Nicol
"Tabikide kalırız dimi Olivia konuşsana" diye bana kızarak söylemişti ben de şaşırmıştım ve eğer onlara hayır dersem Nicol sinir krizi patlaması yaşayacaktı ve ben de onun o halinden korktuğum için kabul etmek zorunda kaldım ve sahilde başı boş dolaşmaya başladık sonra Nicol
"Offfffff! ben gerçekten çok acıktım buralarda biyerlerde market varsa yemek alalım yoksa açlıktan şurda ölücem" demesiyle elime bir fırsat geçmişti ve ben de onu kullanmak istedim ve Nicol e
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORBİDDEN (ASKIDA)
Adventureİki melez meleğin dünyaya gitmesiyle başladı her şey.....Aşkları, savaşları, gerçek yüzleri, güçleri, yasak aşklarından dolayı iki ırktan beklenmedik fedakarlıkların olması ve büyük aşklarından ötürü melekler diyarında ortaya çıkan savaşın beklenmed...