7

14 2 0
                                    

Ehm ehm baktim kimse asanoya kurgusu yazmiyor bende devam edeyim falan dedim

.

"Bak son kez söylüyorum; evi yakmak, voleybol oynamak için gecenin bir vakti sahaya gitmek ve saçma salak işlere bulaşmak yok."

Annesinin dediklerine karşı alaycılığından ödün vermeyen çocuk, insanı gıcık edecek şekilde gülümsemekten hiç çekinmiyordu.

"Bana güvenin gözlerimi yaşartıyor."

"Ukala."

Ufak atışmalardan sonra annesini yolcu edip, kulaklıklarını taktı Yuu.

Dinlediği şarkıların hepsi ona biricik senpaisini hatırlatıyordu. Sahi gerçek anlamda neden onu sevmeye başlamıştı ki? Cevap basit, Asahi onu anlıyordu ve olduğu gibi kalmasının sorun değil aksine en iyisi olduğunu öğretmişti.

Okul sabahı

Kuzeninin yanına giderken aklı beş karış havadaydı. Öyle ki iki kez direğe ve sayamayacağı kadar çokça taşa takılıp düştükten sonra yaşaması mucize denilebilirdi.

En son çarptığı bedene bakıp tam özür dileyecekken gözleri kapandı,

"Yavru kargalarlar pek sakarmış"

Duyduğu sese karşılık iyice afalladı

"He?"

"HAAHAHHAHAHA"
"Gerçekten sana konuşmayı baştan öğretmem gerekecek güzelim"

Gözlerinin yavaşça açılmasına rağmen kızardığını gizlemek için tekrar yüzünü saklayan oğlana karşı Asahi daha çok gülmeye başladı.

"Hadi ama Asahi-san"

"Ne -San be?!"
"Görende gelinim değil yabancı sanacak"

"Ha?"
"N-ne dedin"

Asahi hiç bu kadar güldüğünü hatırlamıyordu. Haksız da değildi gördüğü manzara tatlı oldugu kadar epeyce komikti, kim olsa kahkaha atmadan duramazdı.

"Şakaydı be"
Her şakanın içinde gerceklik var 'Minik Kargam'

"Sen benim mal olmamdan zevk alıyorsun he."

"Tüh! İfşalandık."

İkili bu minimalde geçen konuşmalar sonucu okula varmışlar, Miki de dakikalarca kuzenini boşa beklediğini farkedip Noya yı iyice azarlamayı ihmal etmemişti.

.

Şey ben sınavlardan sonra diyip şimdi yb atıyorum da

Yazım özellikle noktalama hataları için özür düzeltemeyecek kadar üşengecim






Mondai/Asanoya?/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin