Yanıma oturan Rin'di.
Suna: Bu soğukta dışarıda mı durulur mal?
Emi: Soğuk etki etmez.
Suna: Nie etrafa boş boş bakıyorsun?
Emi: Sana göre boş. Ben baktıkça çok şey görüyorum.
Suna: Ne gibi?
Emi: Bak şimdi. Hani şurada büyük bi alan var ya. Yan yana bi sürü ev var.
Suna: Her tarafta ev var.
Emi: Mal elimle gösterdiğim yere bakmıyorsun.
Suna: Tamam bakıyorum.Gösterdiğim yöne baktı. Zaten gözleri çekik iyice kıstı gözlerini.
Suna: Ee nolmuş ki o evlere?
Emi: Orada benim ve diğerlerinin evi var.
Suna: Beraber mi büyüdünüz?
Emi: Evet. Bak şu sağdaki ev var ya.
Suna: Evet.
Emi: Ben evin içinde voleybol oynarken camdan top kaçtı. Sonra o evin camına çarpıp camı patlattı top.
Suna: Ben olsam gelir döverdim seni.
Emi: Olm o sırada 5 6 yaşlarındaydım.
Suna: Olsun yinede döverdim.
Emi: He illa dövecen.
Suna: Evet. Hangisi senin evin?
Emi: Lan gösterdim ya.
Suna: Tamam gıcıklığına sordum.
Emi: Hep gıcıksın.
Suna: Büyük iltifat.Rin'e döndüm.
Emi: Benimle bir kaçamağa var mısın?
Suna: Ne kaçamağı?
Emi: Sürprizzz.
Suna: Yokum.
Emi: Hadi amaa!
Suna: Evet diyene kadar ısrar edeceksin dimi?
Emi: Evet.
Suna: Off! Baş belası. Tamam gidelim. Başımıza bela açarsan benden kurtulamazsın.
Gülüp kafamı salladım. Dışarı çıkmamız yasaktı ama kaçıcaz tabii. Bahçeye indik.Suna: Dur lan.
Emi: Ne var?
Suna: Güvenlik var o izin vermez.
Emi: Kaçıcaz diyom ya.
Suna: Nasıl lan?
Emi: Senin boyundan faydalanıcam.
Suna: Bana bir şey olursa tüm ameliyat masraflarım senden.
Emi: Kabul lan. Şimdi acele et yakalanmayalım.
Suna: Bekle geliyom.Arka bahçeye gittik. Buranın duvarına az da olsa yetişebilirdik ve güvenlikte görmezdi. Sırığa döndüm.
Emi: Önce sen geç. Tepeğe çıkınca benim gelmeme yardım et.
Suna: Az daha emret.
Emi: Emretcem zaten. Hadi!
Suna: Dur.Duvarın tepesine çıktı. Demirden tutarak bana elini uzattı. Ben de ondan yardım alarak çıktım.
Suna: Şimdi atlıyoz mu?
Emi: Salak direkt atlarsan geberirsin. Şu ileride yarım bi merdiven var oradan atlayacaz.
Suna: Yarım merdiven mi?
Emi: Sus onu yıllar önce ben yaptım.
Suna: Mal bari tamamlasaydın.
Emi: Elimdeki imkanlar yetmedi tamam mı?!
Suna: Tamam.Merdiven tarafına gidip atlayabileceğimiz mesafeye gelince atladık.
Suna: Kendimi cezaevinden kaçmış gibi hissediyorum.
Emi: Özgürlük işte.
Suna: Ee nereye gidiyoruz?
Emi: Takip et beni.Onu evime götürdüm. Pardon eski evim. Bahçeye geldik. Zaten uzak değildi. 5-10 dk lık yoldu.
Emi: Bak sana az önce burayı göstermiştim.
Suna: Güzelmiş.
Emi: Öyledir. Bak şu soldaki Aoilerin evi. Karşısındaki Oikawa'nın. Iwa'nın evi Oikawa'nın evinin arkasındaki ev. Ayame bi kaç sokak ileride oturuyor.
Suna: Onunla küçükken tanışmamış mıydınız?
Emi: Ortaokulda tanıştık Ayame'yle. Ben buraya 2 ya da 3 yaşlarındayken taşınmıştık.
Suna: Önce neredeydiniz?
Emi: Tokyo. Tokyo'da doğdum burada büyüdüm işte.
Suna: Tokyo'dan buraya neden geldin?
Emi: Annemle babamın sorunları yüzünden. Normalde babam ikizlerin babasıyla ortakmış şu aldatma meselesi ortaya çıkınca ortaklık bozulmuş. Babam şirket hisselerinin çoğuna sahipti. Risk alıp buraya geldi.
Suna: Sen 2 yaşındayken aldatma meselesi ortaya çıkıyor ama yaklaşık 11,12 yıl sonra boşanıyorlar. Bu nasıl oluyo?
Emi: Abimle benim büyümemi beklemişler. Sonra boşanmaya niyetlendiklerinde ben sorun çıkarmıştım. Okulda ettiğim kavgalar falan olsun. Böyle ertelendi. Sonuç olarak boşandılar ben ortada kaldım.
Suna: Annen mi babanı aldattı?
Emi: Yani karşılıklı aldatma var ama evet önce annem aldattı.
Suna: Senin aile meseleleri çok karışık.
Emi: Maalesef öyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suna Rintaro x Reader
Teen FictionSuna: Sana da diyorum Miya Mi. Emi: Miya Mi ne be Miami der gibi. Suna: Ne güzel işte. Belki manifest yapıyorum kızım.