*
Siz başlamadan söyleyeyim:
Bu bölümü atmam çok uzun sürdü biliyorum öncelikle bunun için özür dilerim
+ lütfenn oy verin ve bol bol yorum yapınnSizi seviyorumm<33
*
Episode Three:
İçeriye kahve rengi uzun saçları olan sempatik tipli bir kız girdi. En öndeki kasayı biraz karıştırdı, ben onu çaktırmadan izlerken kimsenin beni görmemesi için dua ediyordum.
O sırada onun arkasından bir kız daha girdi. Dur bu kız... Chaeryeong?! Onun burada ne işi var?
"Jisu, haydi acele etsene. Açlıktan ölücez, dün akşam hazırlık yapmaktan yemek bile yemedim ben."
"Tamam Chaeryeong biraz sakin olur musun? Ne alacağıma karar veremedim."
"Ne yemek istediklerini diğerlerine sorup geliyorum, bekle beni."
"Tamam."
Adının 'Jisu' olduğunu düşündüğüm kız biraz daha ortalığı karıştırdı. Arada bir durup sanki aradığı şeyi bulamamış gibi ofluyordu.
Sonunda Chaeryeong tekrar depoya girdi
"Jisu biberi patlıcanı bırak da çabuk güverteye gel! Zaten önümüzdeki 9 gün boyu sebze yiyeceğiz, onları boşver şimdilik..."
"Ne oldu? Ne var ki güvertede?"
"Chan geçenlerde Noasy'e kardeşini ziyarete gitmişti ya..." Noasy mi? İster istemez bunu duyunca gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"Ee?"
"Oradaki hazır paketli Ramenlerden almış ve hatta bize de getirmiş." Vay be! İnanamıyorum bu gemide daha önce Noasy'e gitmiş hatta ordan paketli yiyecek getirmiş biri mi var? O hazır paketli Ramenlerin tadını hep merak etmişimdir.
Noasy neresi mi? Noasy en gelişmiş adalardan biri. Orada fabrikalar bile var! Sadece soylu aile çocuklarının değil fakirlerin de gittiği okul bile var. Hazır pakette yiyeceklerin satıldığı market denilen yerler...
Taehyung Hyung yazınları tatil için ailesi ile Noasy'e gidiyor ve gelince bana her şeyi anlatıyor. Hatta bir kere bana çikolata vermişti... Yoksa bu kadar şeyi nereden bilebilirim?Ben Noasy halkında düşünürken Chaeryeong ile Jisu depodan çıkmış ve kapıyı tekrar kapatmışlardı. Onlar gidince ben de saklandığım yerden çıktım.
Açlıktan ölecek gibi hissediyordum, hiç düşünmeden hemen sebzelerin olduğu fıçıları karıştırmaya koyuldum. Minho'nun gemisinde sadece sebze gibi şeyler vardı. Daha önce de demiştim Maxident'e sadece Yeonjun ve Minho gidiyor. Minho sebze, meyve, baklagiller ve un gibi şeylerden sorumluydu. Yeonjun ise kumaş, ip, kitap veya deri gibi şeylerden sorumluydu.
En sonunda başka bir şey bulamadım ve elime birkaç salatalık, domates alıp kenara oturdum.
*
Zaman çok sıkıcı geçiyordu ve ben hâlâ açtım. İnsan salatalık ve domates yiyerek doyabilir mi zannediyorsunuz?
Ben kendi halime mızmızlanırken tekrardan kapı açıldı. Bu ani açılmalar yüzünden canımdan olacağım sanırım.
Yine hızla bir kutunun arkasına atladım ama aniden hareket ettiğim için otururken yaslandığım fıçı devrilmişti. Umarım bu devrilmeyi farelere yüklerler diye dua etmeye başladım. Eğer yakalanırsam... başıma gelecekleri hayal bile edemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sleeping With Mice
Fanfic"Bu gemiye yolcu almadığımı biliyordun Han Jisung. Söyle, neden geldin peki? Ya da bunca zaman nasıl, nerede saklandın?" ~Lee Minho 🔗⚓🌊 MINSUNG