Stiles'ın bakış açısıyla;
Hilltop'a geleli bir gün olmuştu. Buraya geldiğimizde Maggie'nin durumu kötüydü.
Adının doktor Carson olduğunu bildiğim Maggie'yle ilgilenmişti sadece şuan uyuması lazımdı yani dinlenmesi.
Bende dışarı çıkıp Sasha'nın karşısına oturdum.
S- şimdi nasıl?
- uyuyor. Öncekinde iyi, bebekte iyi ama kendini yormaması lazım.
S- bak işte bu zor.
Hafif gülmüştüm. O sırada jesus geldi.
J- sizi böyle mutlu görmek hoş.
Elindeki çicekler dikkatimi çekmişti.
- çicekler. Güzelmiş.
J- mavi çicekler güç ve huzur için.
S- iyi düşünmüşsün Maggie bunları sevecek.
Jesus daha sonra içeri girdi 10dk sonra geri çıktı. ben ve Sasha sesizce oturup elma yiyorduk. Aradan yarım saat sonra karvanın kapısı açıldı baktıyımda maggieydi bu.
- Maggie! iyimisin.
M- iyiyim.
Karşımda durdu, birbirimize sarılmıştık ayrılıp etrafına baktı.
M- o nerde?.. Onlar nerde?
Glenn ve Abraham'ı sormuştu. Ben ve Sasha geldiğimizde önce Maggie'yle ilgilendik sonra onları gömüştük. Maggieyi onları yanına götürdük. Eli karnında Glenn'in Mezarının başında durdu.
Ona baktım aklıma saat geldi cebimden çıkarıp ona uzattım.
- Hershel'in Glenn'e verdiği saat, cebinde sadece bu vardı.
Bana bakıp gülümsedi elimden alıp yere çöktü sonra saati Glenn'in baş ucuna kattı.
S- Abraham'da sadece puro vardı.
Gülmüştük sonra Sasha tekrar konuştu.
S- herşey yanlış mış gibi geliyor.
M- herşey değil.
- bana senin iyi olacağını söyledi. Ama kendini yormaman lazım mış.
Bana bakıp dikkatle beni dinledi.
M- banada burda kalmamız gerektiğini söyledi... Benim, doğuma kadar nolur nolmaz diye yakında kalmamı istiyor.
Sasha yanımıza eğilip.
S- kalıyoruz.
M- hâlâ düşünüyorum.
- kalıyoruz hem senin için hem bebek için durumun hâlâ tehlikede.
Maggie bize gülümseyip kafasını hafif salladı. Daha sonra arkamızadan ses geldi.
J- seni ayakta görmek güzel.
Jesus'tu bu, elinde çiçeklerle yanımıza geldi.
M- çicekler, sendin demek onları getiren.
- yatağındakileride
J- mavi çiçekler güç ve huzur için olduğunu okumuştum.
M- peki ya yeşil çiçekler.
J- serbest kalış.
Onları dinleyip Çiçeklere bakmıştım. Ardından bir adama konuşarak yanımıza geldi.
?- Çok şükür uyanmışsın, hepsini hakladığınızı söylemiştin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together forever (Twd)
FanfictionCarl: "Önceden aylaklarla savaşırdık şimdi ise birbirimizle savaşıyoruz" dedi kollarını bir çocuk gibi bağlarak. Hope: "Bunu biz değiştirebilirz" Carl'ın yüzüne yaklaşarak. Carl: "Evet yapabilirz... " dedi hope'un mavi gözlerinde boğularak...