Gün 29 kasım yıl 2010, saat akşam 8 civarı. Alev'in kardeşi gibi gördüğü kızın doğum günü partisine sadece 1 saat kalmıştı.
Alev henüz 11'ine girmemişti, ondan sadece 2 ay küçüktü.
Işıl onu doğum günü partisine çağırmıştı, doğum gününe kardeşiyle girmek istemişti. Alev ise çok mutlu olmuştu davet edildiğini duyduğunda heyecandan yerinde duramamıştı.
En güzel elbisesini giymişti Alev, hayatı kadar toz pembe olan elbise ona çok yakışıyordu.
Alev derin düşüncelere dalmışken bir ses duyuldu evin alt katından, abisi onu çağırıyordu.
-Alev gel hadi! Akşama kadar seni bekleyemem burada!
Alev abisinin sesini duyar duymaz heyecanlı adımlarda merdivenlere yöneldi ve tıpkı bir penguen edasıyla merdivenden indi.
-Geldim ağabeyciğim merak etme.
Dedi Alev merdivenin başında bekleyen abisine kocaman gülümseyerek. Abisi Alev'in mutluluğunu görünce kızmaya hazırlanmış bir vaziyetten çıktı ve kardeşine gülümseyerek.
-Bu kadar güzel olma fıstık! Kıskanırım! dedi abisi alaya vurarak.
Alev'in kocaman gülümsemesi iyice büyürken abisine heyecanla bir an önce gitmek istediğini söyledi. Abisi kardeşinin bu hallerine gülümseyerek kardeşinin elini tuttu ve onu evden çıkarıp arabaya doğru götürdü ve yola çıktılar.
Alev hızlı adımlarla arabadan indiğinde abisi de gülümseyerek onun peşinden indi ve yanına giderek elini kardeşinin omuzuna attı. Birlikte adeta bir sarayı anımsayan eve girdiklerinde Işıl koşar adımlarla Alev'in yanına doğru geldi ve birbirlerine sıkıca sarıldılar.
^^
Aradan saatler geçmişti bütün çocuklar çok eğlenmişti ve en sonunda sıra Işıl'ın pastasını üfleme anına gelmişti.
Geri sayım başlamıştı herkes çok heyecanlıydı ve son 5,4,3,2 ve henüz 1 denmeden etrafta bir silah sesi yankılandı. Herkes telaşla etrafına bakınıyordu Alev ise hemen yanında üzerine giydiği bembeyaz, bir gelinliği anımsatan elbisesinin tam kalp kısmında büyük bir kırmızılık olan kardeşine...
Işıl hissettiği acıyla elini kalbine koydu ve eline gelen ıslaklık ile yüksek bir çığlık patlattı. Herkes ona doğru baktı ama kimse gitmedi yanına. Fakat Alev...
Işıl kendini dizlerinin üzerine bırakmadan yanına gitti Alev, dizlerine yatırdı onu. Belki acısı azalır diye alnını öptü kardeşinin. Ama olmadı Işıl hala ağlıyordu fakat artık ağlaması bile kesik kesikti, sesi zor çıkıyordu ve vücudu soğuyordu.
Alev'e baktı son kez, ağzını açtı bir şeyler demeye çalıştı ama olmadı. Zorladı kendini, Alev ise kardeşinin sap sarı saçlarını okşuyordu ara sıra gözyaşlarını siliyordu ve alnını öpüyordu.
Işıl zor çıkan sesiyle o sözleri söyledi Alev'e...
-Kardeşim, verdiğin sözü tuttun bak hem iyi günümde yanımda oldun hem de kötü günümde, bugün benim için en güzel gün bak senin kollarındayım, saçımı okşuyorsun. Kardeşim, ben seni çok seviyorum ve her zaman seveceğim sakın kendini üzme kimsenin de üzmesine izin verme 11. yaşımda yanımda olduğun için teşekkürler...
Bu sözler küçük bir kız için fazla ağırdı, nasıl olabilirdi de böyle şeyler söyleyebilirdi, o daha 11 yaşına bile girememişken bu sözleri ondan duymak Alev'in kalbini acıtmıştı fakat anlayamıyordu nedenini.
Hıçkırıkları arttı küçük kızın kardeşi kollarında hayata veda ederken söylediği sözler ona çok ağır gelmişti, hani hep toz pembe bir hayatı olacaktı Alev'in annesi yalan mı söylemişti ona.
Alev kardeşine son kez sarıldı bırakmak istemezcesine, izin veremezdi kardeşinin onu terk etmesine...
O gün belki de Alev için bir dönüm noktasıydı kim bilir belki de bir devrim yaratacaktı büyüdüğünde ama şuna emindi ki, kardeşine bunu yapanları asla yaşatmayacaktı.
Kardeşinin son kez yanağını, alnını ve altın sarısı saçlarını öptü Alev, son olarak kardeşine daha sıkı sarıldı ve kulağına şu sözleri söyledi.
-Orada rahat ol kardeşim intikamını alacağım senin yerine...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Şimdi bu bölümü böyle yazmayı planlamıyordum ama en güzel böyle olacağını düşündüğüm için böyle yazma kararı aldım.
Bence beğenirsiniz (umarım).
Bir sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama bundan daha uzun olacak bu kısa bir özet tarzı bir şeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Kızılı -Yarı Texting
ChickLit"İkimiz de insan öldürüyoruz, masumlar için. Lakin birimiz vatanı, birimiz intikamı için..."