Bazı anlar olur tutulup kalırsınız sonrada aklınız başınıza gelir. İşte Demirin bana baktığını görünce ilk kaçıramadım bakışlarımı o gözlerinden bir şey vardı ve beni ona çekiyordu. 5 saniye sonra bakışlarımı kaçırmıştım ama yüzüm sanki güneşin dibindeymişim gibi yanıyordu. Kimse görmesin diye yanaklarımı saçlarımla kapatmaya çalıştım. Ama kafamı kaldırdığım da bir abi faktorünün keskin bakışlarıyla karşılaşmıştım. " Ne oluyor sana " demişti. Ne olsun abi karşımdaki adama tutulmiyimde napiyim yani " Ne olmuş bana abi" Az safa yatmakta fayda var yoksa burdan direk tabutum çıkacaktı. " Eve gidelim göstercem ben sana ne olduğunu" İşte şimdi cenaze namazım kılına bilir. Yardım ister gibi Leya'ya bakmıştım ama Leya daha olayı anlamamıştı bile " Ne oldu sevgilim oturuyor kız işte adam akıllı." Ahh be Leyoşum abine göz koydum birazcık ama abin odun olduğu için bu göz koymam kendi içimde kalacak. " Yok bir şey sevgilim aklıma bir konu gelmişti onu konuşacaktım Nevayla demi kardeşim." Korkuyla da olsa başımı sallamıştım.
Bir süre daha o bankta oturduktan sonra Leya abisine gece için hazırlık istediği için kalkmıştık. Leya'nın kalkmasıyla bizde ecelime doğru yola koyulduk. Yol boyunca abimin konuşmaması beni dahada korkutuyordu çünkü sinirini eve saklarsa gerçektende cenazem çıkacaktı. Yolda bir kaç soru sorsamda bana cevap bile vermemişti. Evin kapısını açıp başıyla işaret etmişti. İçimden bildiğim tüm duaları okuyup içeri girip koltuğa oturdum. Bir yandan suçlu çocuklar gibi parmağımı oynuyordum. Abim karşıma geçip dikilmişti. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. " Neva güzelim ne oluyor o Alp denen herifi tanıyor musun sen " Kafamı direk iki yana salladım. " Güzelim adama konuştuğu süre boyunca bakışlarınla yedin . Adam seni tersledi hatta bakışlarıyla bile anlattı bunu ama sen hala adamı bakıyorsun."
Abim gelip yanıma oturup elimi tutmuştu ama ben hala yüzüne bakamıyordum. " Güzelim bak seni anlıyorum yeni bir evlilikten çıktın şu an kararlarını doğru düzgün veremiyorsun ama benide anla abim ufak bir şeye niye bu kadar kızıyor diye söylenede bilirsin ama güzelim ben artık senin güzel gözlerinin yaşla dolmasını istemiyorum. Şu an bir anlık hevesle bir şey hissedersin tanımadan üzüldüğün zaman ben dahada mahvoluyorum sende beni anla olurmu o yüzden bir süre en azından bu işlerden uzak dur tamam mı güzelim." Elimi daha sıkı tutup öpmüştü. Gözlerim dolmuştu benim bu hayatta sadece abim vardı. Başka kimsenin umrunda olmazdım. Sıkıca abime sarılmıştım sanki bırakırsam o da gidecekmiş gibi kokusunu içime çekmiştim. Konuşmadık ya da konuşamadık bir süre öyle kaldık birbirimizden destek aldık her savaşımız da olduğu gibi yavaşça ayrıldım. Abim bana gülümsüyordu güven veren gülümsemesiyle. " Abi bu geçe beni dizinde uyutur musun?" Abim gülmüştü. Genelde böyle dediğimde bana " Hala küçük bir çocuk gibisin ve Nevam." Bu aslında onun evet deme cevabıydı. " O zaman ne istiyormuş benim abimin canı bugün." Evde sadece ikimiz yaşadığımız için zaten genelde yemekleri ben yapıyordum. Ama böyle olduğu zaman abimin canı ne çekerse onu yapıyordum yani azcıkta abimizi mutlu etmek lazım demi " Hmm mantı olabilir böyle bol sarımsaklı olursa tadından yenmez." Abimin klasik menüsü olduğu için hiç şaşırmamıştım.
Beraber oturup masada yerken abime bir telefon gelmişti. Gülümsemesinde anlaşıldığına göre Leya arıyordu. Abim telefonu açmıştı " Güzelim" dedi ama Leya'yı dinledikçe abimin yüzü düşmüştü. Bir anda kalktı abim " Tamam güzelim geliyorum kapıyı pencereleri hemen kapat telefonunu açık tut sakın kapatma ." Abim telaşla ceketini falan giymeye çalışıyordu.
"Abi ne oluyor Leya' ya bir seymi olmuş " abim ceketini giyerken " Evinin etrafında bir adam dolaşıyormuş abiside hala gelmemiş sesi çok kötü geliyordu." Ayakkabılarını giymeye çalışıyordu. " Ne bekle bende gelicem ." Abim telaşla beni duymayıp arabaya doğru gitmişti. Bende arkasından normal ev halimle koşarak arabaya bitmiştim. Evin önüne gelince ikimizde hızlıca arabadan inmiştir. " Neva koş sen Leya'ya bak bende evin etrafına bakıp gelicem yanınıza." Kafamı sallayıp koşarak eve gitmiştim. Leya kanepede yatıp üzerine kanepe örtüsünü kafasına kadar çekmişti. Hemen önüne diz çökmüştüm. "Leyam Leyoşum biz geldik hadi çık ordan güzelim " Leya yavaşça battaniyeyi kaldırıp bana baktı. Hemen boynuma sarılıp derin nefesler aldı. Abimin dediği gibi çok korkmuştu. Leya'nın aslında küçüklükten geliyordu bu huyu bir bağırış ya da korkarsa battaniyenin altına girerdi küçük bir kız çocuğu gibi. Yavaşça saçlarını okşadım. Yavaş yavaş sakinleşmişti . Mutfağa gidip bir su getirip vermiştim. Yavaşça elleri titreyerek suyu içmişti. " Akgün nerde o gelmedimi." Arkama kapıya bakmıştım ama ne bir giren ne de çıkan vardı." Etrafa bakıp gelecek Leyoşum sen sakin ol" O sırada kapı açılmıştı. "Bak geldi işte."diyip arkamı dönmüştüm ama gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi. Abimin yanında Alp vardı bunda bir sorun yoktu ama abimin burnu kanıyordu. Leya koşarak Abimin yanına gitmişti. "Sevgilim ne oldu sana kim yaptı bunu." O sırada Alp gözünü kaçırmıştı. Abimden de bir ses çıkmamıştı. Abime bakınca sinirle Alp'in önüne gelmiştim ama adamla aramda uzun olmama rağmen dağ kadar fark vardı. " Sen yaptın demi ." Leya bir anda abisine baktı. Abisinden bir hayır ya da evet cevabı alamayınca " Abi sen Akgüne mi vurdun sen mi yaptın bunu." sesi biraz yüksek çıkmıştı. Abiside sadece kafasını sallamıştı. Leya sinirle abisine dönmüştü. " Neden peki abi çocuk naptı sana."
Bize katıl bakan adam şu an kardeşi yanında süt dökmüş kediye dönmüştü. Bunu izlemek çok keyifliydi ama. " Ya güzelim sen beni aramışsın ben açamadım sonra sesli mesaj bırakmışsın. Evin etrafında biri dolaşıyor abi nolur gel diye bende geldim tam yanına gelirken evinin etrafında damadı gördüm ama o olduğunu anlamadım karanlıktan burnuna birazcık dokundum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Aşk
Short StoryHayatımda çok tesadüf çıkardı ama sen tesadüflerin bile en güzelsin...