GÜZ ÇİÇEĞİ

1. bölüm

~tanıtım~

Yer yer yağan yağmurun mayhoş sesiyle çınlayan kulağım, sanki bir rüyanın içindeymişim hissi uyandırıyordu bedenimde...yeşile bulanmış gözlerimi bulutların üzerine diktiğim sırada gür kirpiklerimin üzerine düşen yağmur damlalarının bir bir nefesimi kestiğini hissettim.
İçimdeki o masum çocuğa veda edemezdim..anılarım hatıramda canlanırken boğazımda kocaman bir yumru oluştu..bu, sızlayan kalp sancısının verdiği tepkiden ibaretti..

Başımı önüme eğdiğim sırada karşımda put gibi duran sert gözlerin esiri olmaktan ürkmüştüm..gözlerim yerleri kaplayan yeşil çimenlere daldığında bu manasız ortamın yok olmasını istedim.

Yeterince ızdırap içinde yüzen yüreğim, olanlara dayanamayacığımı beynime kazıyıp dursada, içimi acıtan o anılardan asla vazgeçmeyecektim..

Çimenlerin üzerine basa basa yürüyüp ilerlediğim o yolun bir an önce bitmesini diledim..

Bedenimi inceleyen o tehlikeli bakışların tutsağı olmaya başladığım güne lanet sayıyordum..beni bu kör kuyuya her ne ittiyse, hepsine lanet ediyordum..
Küçük bedenim bunların yüküyle ezilirken onların sevinçlerinin yüzlerinden okunmasına deli oluyordum..

Düşüncelerimden sıyrılmama sebep olan o sese tekrar döndüğümde, kin ve nefret ile dolup taşan ürkütücü gözlerin bir süre beni esir almasını izledim..

'Hadi, bu kadar yeter...'

Göz kapaklarım kapanıp açıldığında onun bir adımla yanımda bittiğini görmemle kalbime düşen o korku tohumu bedenime Hapsolmuştu..

Giymiş olduğu siyah takımı ve beyaz gömleği yüz hatlarını belirgin hale getirip, karanlığın sularında olduğunu fazlasıyla açığa vuruyordu..
Sert mizacının arkasında taşıdığı gizli ve bir o kadar siyaha bulanmış yüzü, kalbinin içinde sakladığı masumiyetsiz tarafını belli etmekden çekinmiyordu..

'Sen gidebilirsin, biraz daha burada kalmak istiyorum.'

Kocaman parmaklarını Kollarıma doladığı sırada ağzımdan küçük çığlıkların çıkması etrafımızdan gelip geçenlerin dikkatini çekiyordu..

Canımı yakan koca parmakların arasından sıyrılmak istesemde beceremeyeceğimi anladığımda kendimi serbest bırakmıştım..

'Manasız çıkışların için seni cezalandırmak isterdim fakat mezarlığın ortasındayız..canını daha fazla yakmadan ve bu yağmurun altında daha fazla dikilmeden önüme düş..'

Saçlarının arasından düşen yağmur damlaları yanaklarında biterken, onun tıpkı babama benzediğini sezdim.......

Acımasız ruhunun ardında, koskocaman bir karanlık taşıyordu..

****

Hayalimde yaşadığım ve yaşlandığım o soğuk savaşı kazanmaya devam etmeliydim..

***

'Güz Çiçeğim' diye hitap ediyordu kulağıma..
O'nun toprağa karışmış gam kokusu öylesine yakıyordu yüreğimi..tutsam ellerinden kayıp gidecek gibi bakıyordu okyanus gözleri..
'Bitti' demeden yok olup gitmişti benden.
'Gidemedim'

***

Tevafuk denilen o kutsal kelimeye inandığım saliseden bu yana, hayatıma farklı renkler katan bir bedene rastlamak ve onun ruhunda kendimi bulmayı istemek beni hiç bu kadar ürkütmemişti...geçmişe kalın bir perde çekmenin vakti gelir miydi? Yüreğime vurduğum o kalın pranga, geçmişimden silip atıyordu beni... Elveda diyecek kadar kanlı yollardan geçip ayaklarıma takılan o paslı zincirleri, bir çırpıda atamazdım.