karşımdaki adamı dikkatle süzdüm. kendisi ve oğlu zenginliğin tadını çıkarırken benim köpek gibi çalışıp anneme güzel bir hayat sunmam gerekiyordu. belki bu adam sayesinde bi nebze ben de rahatlayabilirdim ne de olsa annemi yeni hayat arkadaşı olarak seçmişti. oğluna bir baktım. ah Batuhan. o damarlı eller, o öpülesi dudaklar, o özgüvenli bakışlar.. içim kıpır kıpır oluyordu. bu çocuğu kesinlikle yatağımda görmek isterdim. işte bu çocuk da benim rahatlama sebebim olabilirdi.
yemek bitmişti ve herkes ayaklandı. ben de kalkarken ne işse elim cüzdanıma çarptı ve yere düştü. annemle sevgilisi sarılırken bunu fırsata çevirip cüzdanı almak için arkamı döndüm. eğilip bi adımımı geri çektiğimde popomun tam ortasında Batuhan'ın kumaş pantolonu içindeki aletini hissettim. yanlışlıkla olmuş gibi hemen kalktım. gözlerini iyice açmış "çok özür dilerim, benim hatam" diyordu. bıyık altından gülsem de ciddi durmaya çalıştım. "sorun değil Batuhan" ismini o kadar istekli söylemiştim ki havadaki ellerini yana indirdi. işte aklına sokmuştum kendimi.
babası Davut Bey lüks arabasıyla gelmişti kendisi ise motoruyla. annemin yanına geçip kulağına "belki manitanla baş başa gitmek istersin" dedim. annem bana dönmeden gülümsedi, hoşuna gitmişti. işte Batu'nun bana kalması için fırsat yaratmıştım. onlar çıktığında ben de oğluna baktım. "ben seni bırakırım" dediğinde sanki bunu bekliyormuşum izlenimi vermesin diye "sağol ama uğramam gereken bir mağaza var" dedim. "tamam önce oraya gideriz sonra seni bırakırım" dedi. goooool!
kapıda duran pırıl pırıl motoruna baktım. bana elindeki tek kaskı uzattığında gitmem gereken yeri söyledim. motora bindiğimizde ellerimi olabildiğince aşağıdan bağladım. biraz daha aşağısı onu rahatsız edebilirdi:) dediğim yere geldiğimizde iç çamaşır mağazasını beklemediği yüzünden anlaşılıyordu. "ben burda beklerim" dedi. resmen çekiniyordu! içeri girip hiç de ihtiyacım olmayan bir tanga almıştım. döndüğümde kollarını bağlamış bekliyordu. içimdeki patavatsız ben "ben sürebilir miyim?" demişti. tek kaşını kaldırıp "umarım biliyorsundur" dedi. sırıttım "motor ehliyetim var" diyip kaskı tekrar taktım. arkama oturduğunda içimdeki azgın irem bedenimi ona dayamaya karar verdi. yolda giderken arabaların kıçına girene kadar gidip fren yapıyordum. frenle tüm vücudu bana temas etti. hızlanırken hafif kalçamı kaldırdım, erkekliği tam da altımdaydı ve gerilen elleri onun da içindeki kıpırtıyı gösteriyordu. yol boyu hiç konuşmadan gelmiştik. teşekkür ettim ve vedalaştık.
annem gelmişti bile. peki aklımdan çıkmayan Batu..
zil çaldığında yataktan kalkıp aşağı indim. kapıda alnı terlemiş nefes nefese olan Batuhan duruyordu. pat diye içeri daldı. annem nereye kaybolduysa kapıya gelmemişti bile. kapıyı kapattım "nold-" eliyle ağzımı kapatıp "odana çıkalım." dedi. itiraz etmedim, odama girince kapıyı kapattı ve beni o güzel elleriyle duvara yasladı. şokumdan gıkım bile çıkmamıştı. üstüme eğildi "büyüledin beni irem" dedi. "sus annem duyacak" desem de kafa salladı "babam yanına çağırdı bu gece onu" bir oh çektim. bu çocuğa hayır diyemezdim hele de kendi iradesiyle bana gelmişken. boynundan tutup kendime çektim. dudakları ismimi zikrederken dilimle birlikte ele geçirdim onu. pijamamı çıkarmıştı, geri çekilip sütyensiz göğüslerime baktı.
bir anda bebek gibi beni emmeye başladı. eliyle diğer meme ucumu sıkarak oynuyordu. sonra nefes nefese bıraktı. çok yükselmiştim, kemerini çıkarttım o da beni soyuyordu. ikimiz de anadan doğma bi şekilde dip dibeydik. omuzlarından ittirdim, yatağa oturdu. kucağına çıktım, dili dudaklarım ve göğüslerim arasında gidiyordu. meme ucumdaki ıslaklık beni mahvederken elimle penisini kavradım ve git gellere başladım. verdiği hazla duraksadı, kucağından inip topçuklarını yalamaya emmeye onu kudurtmaya başladım.
semsert şekilde karşımda duran aleti içime almak için tüm sabırsızlığımla arkamı döndüm. bir eli belimdeyken diğer eliyle aletini tuttu ve girişimde ucunu sürtmeye, beni iyice sulandırmaya başladı. zevk suyum penisinin ucunu ıslatırken bir anda omuzlarımdan tutup pat diye oturttu beni. ikimiz de bunun aniliği ile inledik. o iri, damarlı ve kalın penisini içime almıştım.
zevkten kendimi kaybetmiş şekilde inliyordum ki bir anda beni yatağa fırlattı. yüzüstü şekilde yatıyordum, belimden tutup kalçamı havaya kaldırdı. ellerimle rahat girebilmesi için popomu iki yana ayırdığımda adımı sayıkladığını duydum. başparmağıyla anüsümü okşarken penisinin ucunu vajinama soktu.
küçük hareketlerle hızını artırırken artık tamamı içimdeydi. duvarıma çarpmasıyla gelen zevkten artık inlemeyi unutmuştum. o Kocaman şey içimi tamamen kaplıyor ve beni hızlanması için kıvrandırır hale getiriyordu. odada sadece beni deli gibi sikerken oluşan şap şap sesi yankılanıyordu. dakikalar sonra titriyordum, bacaklarım kapanmak için savaş veriyordu ama ellerimle engel oluyordum. ismimi sayıklaması artarken bi anda içimden çıktı ve yarım kaldım. sinirle gözlerimi açıp arkamı döndüğümde
"ANNE!" üstüme baktım, giyiniktim. "kabus mu görüyordun, ter içinde kalmışsın." dedi. derin bir nefes verdim. ne ateşli bir rüyaydı ama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLAP /+18/
Romancesmutlu hikaye. üvey kardeş fantezisi, grup, bdsm, entrikalı olaylar ve bolca seks sevenler için yazdım. yeter artık orospu diyecekler okumasın.