teacher's pet / tk ✓

26'

Slmssss

YİNE Bİ DÜZ İLE YİNE KARŞINIZDAYIM

Bu aralar düz çok yazdım
...

Neysee

Ben sizi daha fazla tutmayayımm

Hemen okumaya geçinn bakamm

İyi okumalarrrr

~

Taehyung...

Derin bir nefes alırken huzurla gözlerimi kapattım. Kafamı yanımda ki koca bedenin omuzuna yerleştirdim. Daha sonra karşımızda ki denizi izlemeye başladım.

Dün yaşananlardan sonra bugün ki doğum günü kutlaması biraz iyi gelmişti. Jimin'ler, deniz manzaralı bir kafe ayarlamışlardı. Orada doğum günümü bütün arkadaşlarımla kutladık. Jeon'un arkadaşlarıyla da tanışma fırsatım oldu böylelikle. Seokjin, bizim gruptan iki yaş büyüktü. Ama bizden büyük olmasına rağmen bizim gibi davranabilen samimi bir adamdı. Yoongi ise Jeon ile aynı yaştaydı. Ama o biraz soğuk gibiydi. Fakat sarhoş olduktan sonra onu kimse tutamadı... Dahası, sarhoşken dans ederken yan masanın üzerine kustu.
O anı daha fazla düşünürsem büyük bir ihtimal gülme krizine girmekten yerlere yatacağım. Hoseok ise neşeli bir adamdı.      Diğerlerine göre daha konuşkan ve daha komikti. Sosyal birisiydi ve renkli renkli giyinmişti. Bildiğiniz masaya neşe saçmıştı.

Seokjin ile Namjoon ilk başlarda pek anlaşamasalar da gecenin sonuna doğru bizi resmen unutup sohbet ettiler sürekli.
Jimin ile Yoongi'nin zaten bir ilişkisi olmadığından şüphe ediyordum. Sürekli temas halindeydiler. Ve Yoongi, tıpkı bir erkek arkadaş gibi Jimin'e sürekli 'bebeğim, güzelim' gibi kelimeler kullanmıştı. Jimin ise her defasında utanmıştı. Gecenin sonunda herkes iki kişilik gruplara ayrıldığında Hoseok ile Jack konuşmaya başlamışlardı. Jack uzun zamandır gülümsemiyordu ama bugün onun kahkaha attığını duymuştum.
Onun bu şekil kahkahasını duymayalı uzun zaman olmuştu.

Doğum günün de yaşananlar ise... En iyisi onlardan bahsetmeyeyim. Kafama on ton pasta attılar çünkü. Tabii bunu yapan Namjoon'du. Başka kimseden beklemezdim bu hareketi. Kafama pastayı attığı anda ben de onun yanına gidip üzerine çıktım ve her yerine yüzümde ki pastadan sürdüm.
Çok da iyi yaptım bence. Burunuma kadar pasta girmişti ve onu temizlerken sinir krizine geçirmiştim.

Yoongi, Seokjin ve Jeon alkol alırken ben almadım çünkü bugün yaşananları asla unutmamak, her zaman hatırlamak istiyordum. Benim için çok güzel geçen bir geceydi.

Jeon'un belime sarılan elleriyle ona daha fazla sokuldum. Hafif esen rüzgar, denizin sesi ve onun kokusu, yıldızlar.
O kadar güzeldi ki.

"Bir çift göze aşık olursun, sonra diğerlerine kör."

Derin sesiyle kurduğu cümleden sonra kaşlarım çatılırken kafamı omuzundan kaldırıp ona baktım. O da bana bakmaya başladı.

"Basit olur belki bu diyeceklerim. Belki daha fazlasını bekliyorsundur benden, ben de benden daha fazlasını bekliyordum.
Bir çift göz, bir çift kahve hareler inandırdı beni her şeye.
Yetebileceğime bazı şeylere.
Kör oldum sonra diğerlerine.
Kafamı çevirdiğimde o kahve harelerle karşılaşmak bana dünyaları verdi. Ben de isterdim o kahvelere dünyaları vermeyi ama benim dünyam çoktan o kahveler olmuş bile. "