"Keşke ne kadar güzel olduğunu ve seni her gördüğümde hızlanan kalbimi sana göstermenin bir yolu olsaydı, prenses." dedi fısıldayarak. Ses tonu bana söylüyormuş gibi değil daha çok kendine itiraf ediyormuş gibi çıkıyordu.
Parmakları hâlâ az önce kulağımın arkasına ittirdiği saçımla oynuyordu. Eğilip tam dudağımın kenarını öptükten sonra tamamen doğruldu. Adım seslerinden sonra odadan çıktığını anladığım kapı sesi geldi. Yan dönerek üzerinde Ahmet'in kokusu olan yastığa sarıldım.
O gece rahat uyumamın sebebinin uyku ilacı değil onun kokusu ve rahat kolları olduğunu bilerek yumdum uykuya gözlerimi.
2 gün sonra...
________________________________________
Bölüm şarkısı:Bu Gece Bizim Olsa
____________________________________Uyandığımda saat 07:45 di. Bu gün Beste'nin düğünü . O yüzden sabah erkenden uyandım. Bu gün baya işimiz var. Makyaj, şaç, kıyafet. Kızlar bizim eve gelecekti. Aysude ve Sıla . Birlikte hazırlanacaktık.
Yerinden kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım, bakımlarımı yaptım. Odama dönüp kombinimi yaptım. Üzerine beyaz bir crop, altınada siyah kısa bir etek giymiştim. Ayakkabı olarakta beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Evede çıkarak ofise gitdim
Saat 15:00di. Düğün saat 18:00 da başlayacaktı. Kızlar bir saate bizde olacaktılar. Bende işlerimi halledip eve geldim. Giyeceğim elbiseni hazırladım.Duş aldım. Ve kapı çaldı. Gidip kapıyı açtım.
"Hello canım " diyerek full enerji içeri girdi Aysude
"Merhaba canım nasılsınız?"diyerek cevapladım.
"Mühteşem. Düğün var dediler geldik canım" dedi Sıla gülerek.
"Çay kahve birşey istermisiniz? Yoksa direk hazırlanalım mı?" diye sordum
"Yok direk hazırlanalım" dedi Aysude . Sıla'da onu oynadı. Odama geçip hazırlanmayan başladık.
1.30 saat sonra...
Hepimiz hazırdık. Sıla pembe belini saran diz üstü bir elbise giymişti. Elbisesiyle uyumlu olacak bir makyaj yapmıştı. Aysude siyah bir takım giymişti. Saçlarını yukardan toplayım kahkülerini serbest bırakmıştı. Bende beyaz diz üstü kabarık, korseli, hafif göğüs dekoltesi olan bir elbise giymiştim. Saçım ise hafif dalgalı yapmıştım. Elbisele aynı renkte olan beyaz uzun bağcıklı topuklu ayakkabılarımı giymiştim. Tek kelime ile üçümüzde mükemmeldik. Düğüne yarım saat kalmıştı. Ahmet'i bekliyorduk. Sonunda kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım.
Ahmet'in anlatımıyla...
Kapı açıldığında arkamı döndüm. Nutkum tutuldu. Karşımda Feride'ni gördüğümde gözümü ondan alamadım. Çok güzel görünüyordu.Ona doğru bir adım attım. Feride'yi dışarı çıkarıp kapıyı kapattım .Onu belinden tutub kendime çektim. Şaşkın bir şekilde bana bakarak ne yaptığımı anlamına çalılıyordu.
"Ahmet, ne yapıyorsun? " dedi ellerim hala belindeyken.
"Uzun süredir yapmam gereken şeyi" dedim ve hiç düşünmeden onu öptüm.Evet öptüm. Bu büğülü anı hiç kimsenin bozmasına izin vermezdim. Ama Feride bozmuşdu.Feride geri çekildi . Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Utandığı her halinden belliydi.
"Feride ben-" cümlemi bitirmeme izin vermeden
"Ee şey kızlar beklıyor. Ben onları çağırayım" dedi eliyle öne gelen saçını arkaya iterek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Yankıları
Teen Fiction8 yıl olmuştu sevdiğim insanları ardımda bırakalı. 8 sene geçmişti anılarımı, yıllarımı, hatıralarımı ve hayallerimi kalbime gömüp, gittiğim günden beri. Ama şimdi tekrar o kapının önündeydim. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde, yıllardır zihnimin en üc...