BÖLÜM 3

3 0 0
                                    

Eleanor ve Willoughby, zaferlerinin ardından, metalik kuşun düştüğü yere gittiler. Kuşun enkazını incelerken, şaşırtıcı bir şey keşfettiler: Kuşun içinde, insan yapımı bir kontrol paneli vardı. Bu, kuşun aslında bir başkası tarafından yönetildiği anlamına geliyordu.

Eleanor, bu gizemli düşmanı bulmaya kararlıydı. Willoughby ile birlikte, kuşun enkazından topladıkları ipuçlarını takip etmeye başladılar. İpuçları, onları Londra'nın yeraltı dünyasına, buhar çılgınlığının karanlık yüzüne götürdü. Burada, yasadışı buharlı makineler üreten, tehlikeli deneyler yapan ve hatta buharın gücünü kullanarak suç işleyen gizli bir örgüt keşfettiler.

Eleanor ve Willoughby, örgütün liderini bulmak için tehlikeli bir maceraya atıldılar. Yeraltı tünellerinde dolaştılar, terk edilmiş fabrikaları araştırdılar ve şifreli mesajları çözdüler. Sonunda, örgütün liderinin, Lord Byron adında, eksantrik ve güçlü bir soylu olduğunu öğrendiler.

Lord Byron, buhar çılgınlığının potansiyelini kendi çıkarları için kullanmak isteyen acımasız bir adamdı. Metalik kuşu, rakiplerini ortadan kaldırmak ve Londra'yı kontrol altına almak için kullanıyordu. Eleanor ve Willoughby, Lord Byron'u durdurmak için bir plan yapmaya başladılar.

Eleanor, Lord Byron'un metalik kuşunu yenebilecek yeni bir makine tasarlamaya karar verdi. Willoughby'nin yardımıyla, günlerce, gecelerce çalıştı. Buhar motorunu daha güçlü hale getirdi, zırhını güçlendirdi ve yeni silahlar ekledi. Sonunda, "Gök Gürültüsü" adını verdiği yeni makine hazırdı.

Eleanor, Gök Gürültüsü ile Londra semalarına yükseldi. Lord Byron'un metalik kuşu da onu bekliyordu. İki makine, gökyüzünde destansı bir savaşa giriştiler. Buhar jetleri havada çarpıştı, metal parçaları etrafa saçıldı. Eleanor, Lord Byron'un her saldırısından ustaca kurtulurken, aynı zamanda kendi saldırılarıyla da kuşu hırpalıyordu.

Sonunda, Eleanor, Gök Gürültüsü'nün özel silahını kullanarak kuşun motorunu devre dışı bıraktı. Kuş, kontrolden çıkarak yere doğru düşmeye başladı. Eleanor, zaferle dolu bir çığlık atarak, makinesini güvenli bir şekilde yere indirdi.

Lord Byron, yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı. Eleanor ve Willoughby, onu yetkililere teslim ettiler. Londra, buhar çılgınlığının karanlık yüzünden kurtulmuştu. Eleanor, bu zaferle sadece bir düşmanı değil, aynı zamanda kendi içindeki gücü de keşfetmişti. Artık o, sadece genç bir doğa filozofu değil, aynı zamanda cesur bir kahramandı.

BUHAR VE KIYAMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin