1. BÖLÜM

2 0 0
                                    

Papatyaları çok severim, çok narin ve bir o kadar da güzeller...

Bu gün stajımın ilk günüydü ve çok heyecanlıydım. Bu konu üzerine gece yarısına kadar arkadaşım Ecem ile konuşmuştuk ve arkadaşım beni sakinleştirmeye çalışmıştı,çok heyecanlıydım.

Sabah uyandığımda, ilk olarak banyoya gidip ellerimi ve yüzümü yıkadım,Ecem'in hazırladığı kahvaltıdan sonra hızlıca odama çıktım ve Ecem'in bana saten bir elbise giy demesine rağmen çok abartı bulup üzerime daha sade kıyafetler giydikten sonra sade bir makyajla staj gördüğümüz hastaneye doğru ilerlemeye başladık

Ecem bana söylediği saten elbiseyi giymediğim için çok bozulmuş gibi davranıyordu,ona gerçekten öyle olup olmadığını sordum.

"Evet,sana biraz kırıldım Minel, bence dediğim elbiseyi giymen güzel olabilirdi,ben nerdeyse her gün elbise giyerek gidiyorum ama şuana kadar hiç kimse herhangi bir şey söylemedi." Ecem'in söylediği bu sözler aramızdaki zevk farkının çok farklı olduğunu gösteriyordu.

Ecem'e cevap vermek istemeyip, kulaklığımı çıkarmak için çantamı elime almıştım ki hızlıca önümden bir motor geçerek dengemi bozmuş ve beni yere düşürmüştü. Ecem arkadan küfürler savururken, ben hâla ne olduğunu anlamamış bir şekilde etrafıma bakıyordum, her yanımızda insanlar vardı.

Ecem hemen yanıma eğilerek bir şey olup olmadığını sormuş ve beni yerden kaldırarak yürüyüp yürüyemediğimi kontrol etmişti.

Sadece dizime baktığımda dizimin küçük bir kısmının kanadığını görmüştüm. Büyük bir tehlikeden ucuz kurtulmuş gibi hissediyordum.

O sırada telefonumun çaldığını fark ederek telefonuma baktım ve arayan kişinin abim olduğunu görmüştüm. Bana yine hangi cehennemde olduğumu sormuştu, bende staj için seçildiğim hastaneye gittiğimi söylemiştim ,tabi ki de yine abimi umursamayarak telefonu yüzüne kapatmıştım. Bunun için azar yiyebilir ve hatta dayak bile yiyebilirdim, abimden korkmazdım ama babamdan çok korkardım, beni hep babama şikayet ederdi.

O sırada saate baktığımda staj yerine geç kaldığımızı görmüştüm ve Ecem'in elinden tutup koşmaya başladık koşarken ayağımın üzerine basamıyordum. Ecem neden koştuğumuzu anlamamış bir şekilde beni durdurup neden koştuğumuzu sormuş bende telefonu tekrardan çıkarıp ona saati gösterip çekiştirerek koşmaya devam etmiştim, o sırada Ecem "Siktir yavaş ol Minel! Düşeceğiz!" O sırada Ecem her şeyi o motorcuya bağlamış bir şekilde sinirlenmişti ve küfürleri daha da sert bir şekilde söylemeye başlamıştı, etrafta ki insanlar bize bakıyordu, bu fazlasıyla utanç vericiydi ama geç kalamazdık.

O sırada saatin nasıl geçtiğini fark etmeden hastanenin önüne gelmiştik. Hastane kapısından girerken babamı gözlerimin önünde görünce şaşkına dönmüştüm. Saçımdan tutarak beni yere düşürmüş ve eski konuları tekrardan açmaya başlamıştı, beni herkesin içerisinde rezil etmişti, Ecem ise beni Mehmet denen babamdan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Babam buraya neden ve nasıl gelmişti, neden yaşadığım bu olayları bana tekrardan hatırlatıyordu, ben o adamın kokusunu unutamıyordum, psikolojim darmadağın haldeydi, anksiyetenin geldiğini hissediyordum, ellerim titriyor ve nefes alamıyordum hatırladığım son şey babamın orda bana "şerefsiz" diye bağırması olmuştu. Bana neden şerefsiz diyordu, Abimin arkadaşı tarafından tecavüze uğramak benim suçum muydu?

Yazarlar: Bilinmeyenbirisi77 ve Onun yakın bir arkadaşı🩵

Okuduğunuz için çok teşekkür ederiz..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Papatya Tarlası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin