Güzel bir akşamdı. Aynı oturma odasındaki en rahat koltuklarda dinlendiğimiz gibi.
Ya da şöyle anlatayım, telefonda oyun oynarken başınızı erkek arkadaşınızın kucağına yaslamak gibi.
(Bu duygu nedir bilmiyorum :D )
Jake için bu daha çok kucaklaşmayı seven erkek arkdaşına yaslanmak anlamına geliyordu. Ancak en çok ihtiyaç olarak gördüğü şey kucaklaşmayı seven çocuğun ince parmaklarının saçlarının içinde dolaşmasıydı.
Jake kendini oyuna kaptırmış ve hareketsiz bir şeklide oturuyordu. Oyunda kazanmaya çok yakındı. Ama birden böylesine ince, sıcak parmakların saçlarının arasında dolaşması ile içini hoş bir duygu kaplamıştı.
Niki ise sahip olduğu tüm dokunuşlardan yararlanıyordu, ama Jay tekrar şikayet ederek içeri girmeden önce jake'i rahatsız etmeyecek kadar dokunmuştu.
Birlikte takılabileceklerini söylediklerinde ikisi de normal bir şekilde koltukta oturuyorlardı. Jay onları birbirlerine daha da yakınlaşması konusunda uyarıyordu ki jay'in bunu söylemesi aslında abartılı gelmişti çünkü jake ve niki henüz öpüşmemişlerdi bile.
Başka bir deyişle niki'nin kendini gerçekten rahat hissedebildiği ve erkek arkadaşına hayran kalabildiği çok az sayıda günden biriydi.
Niki, oyuna dalmış olan erkek arkadaşının yüzünü incelemeye başlamıştı. Ellerini olduğu yerde bırakmayıp sevdiği adamın saçlarının arasında gezdiriyordu. Jake'in yüzünü incelerken birden şaşkınlıkla gördüğü şey ile bunu daha önce nasıl gözden kaçırdığını merak etmişti.
"Jake hyung!" Niki, sevdiği çocuğu ani seslenişinden dolayı şaşırttıktan sonra öne doğru eğilmişti. "Ne oldu niki? neredeyse beni öldürüyordun" jake telefona dalmış bir şekilde konuşmuştu.
"Senin yüzünde çillerin mi var?!"
Sonunda oyuna ara veren jake başını kaldırıp niki'ye bakmıştı. "Tabiki de"
Niki hâlâ şaşkın şaşkın karşısındaki çocuğun yüzünü inceliyordu.
"Peki ya nasıl oldu da onları hiç görmedim"
Sesi üzgün çıkmıştı.
Niki, burnunun dibinde kaçırdığı başka şeylerin de olabileceğini hissetmişti. Sevdiği kişileri çok iyi tanıyordu ama şimdi öğrendiği şeyi daha önce bilmemek ona yersiz gelmişti.
"Bunca zaman görmemenin nedeni her zaman çok fazla makyaj yapıyorum olmam. İdol olduğumuzu unuttun mu yoksa hm?"
Sonunda omuzları gevşemişti.
Niki, "o zaman bile onları nasıl kaçırdığımı bilmiyorum, sende o kadar çok şey var ki..."
Pencereden giren güneşten jake'in yüzü ve çilleri çok güzel görünüyordu. Niki biraz daha yakından baktığında çillerinin hepsi çok sayıdaydı.
"Evet yani...sanırım" jake omuz silkmişti.
Bir yandan telefonunda ki oyuna odaklanırken bir yandan da niki'nin verdiği ilgi karşısında kıvranıyordu. Niki, "Bunu kötü anlamda söylemedim demek istediğim muhtemelen en son öğenen benim"
"Aslında sen ilksin"
Niki, geniş gülümsemesinden tüm dişlerini sergileyen neşeli bir görünüme sahipti.
"Gerçekten mi?" "Hayır" jake erkek arkadaşını rahatsız etmekten hoşlanarak kıs kıs gülmüştü. Aslında niki bunu öğrenen ilk kişi değildi.
"Neden yalan söyleyesin ki?" Niki sızlanmıştı. Ellerini jake'in saçlarına götürmüştü. "Çünkü ben bunu yaptığımda hep gülüyorsun" jake, niki'nin pek çok ipeksi telinden sadece bir kısmını toplamak için uzanmıştı.
"Her neyse, ilk öğrenen kimdi?" Niki kaşlarını sinirle kaldırarak sormuştu. "Jungwon"
"Tamam, tamam anladım ben şuan pek
iyi hissetmiyorum" kollarını çaprazlamıştı.
"Niki,Ben özür dilerim" jake bir an düşünmüştü. "Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?"
Niki biraz daha düşündükten sonra cevap vermişti. "Her birini öpmeme izin ver!"
Niki, erkek arkadaşının yanaklarının kırmızılık ile kaplandığını görmüştü.
O sırada niki'nin yüzünde gururlu bir gülümseme yerleşmişti.
Jake'in kendine olan güveni kaybolmuştu. Telefonuyla yanan yüzünü elinden geldiğince kapatmaya çalışmıştı ve ardından çatlak bir sesle bağırmıştı.
"Neden bu kadar tuhafsın?"
"Ah neden, yoksa bunu yapamaz mıyım?" Elini yavaşça jake'in saçlarının arasından geçirirken bir yandan da şefkatle gülümsüyordu.
"K-kesinlike hayır" jake'in kulakları dayanılmaz derecede ısınıyordu.
"Eh belki başka bir gün..."
Merhabalarrr :]
Bir süredir yunki oneshot hikayeler
Yazmalıyım diye düşündüm veee...
Bugün yapmalıyım diye karar verdim.
Sevdiğim yani sizin de seviceğinizini düşündüğüm yabancı yunki hikayelerini
Part 1,2 ya da 3 şeklinde çevirip
Kendi cümlelerim ile yazacağım.
☆Umarım beğenmişsinizdir
Keyifli okumalar☆
♡Yunki♡
