Mesude Diyarbakır' da yaşıyan sıradan bir köylü kızıydı. Ta ki ailesi borçlarını ödeyebilmek için onu Mafya Lideri Taehyung' a satana kadar. O günden sonra Mesude' nin normal bir hayatı olmayacaktı.
Evin kapısının önüne geldiğimizde biz daha kapıyı çalmadan kapıyı iki tane hizmetçi kız açtı. Başlarını eğerek "Hoşgeldiniz efendi Taehyung ve madam Mesude." Madam mı? Ben mi? 'Madam' hitabı bana çok değişik gelmişti. Çünkü genelde bana 'Gıız' derlerdi. Böyle lüks şeylere alışık değildim.
Taehyung hizmetçilere döndü "Mesude' yi güzelce temizleyin, odasını ve giyeceği elbiseleri hazırlayın, buranın kurallarını anlatın ve saat üçte onu arka bahçeye getirin!" Hizmetçi kızlar aynı anda başlarını eğerek "Tabi ki efendi Taehyung." dediler. Taehyung arlasını dönüp uzaklaşırken hizmetçi kızlar bana dönüp yine aynı anda "Bizimle gelin Madam Mesude." dediklerinde onları takip ettim.
Beni bir odaya götürüp buranın benim odam olduğunu söylediler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim yedi kardeşimle birlikte kullandığım odaya göre çok daha geniş ve ferahtı. Sonuçta duvarlardan soğuk gelmiyordu, çatıdan içeri su girmiyordu, yerde fareler ve bokları yoktu. Hizmetçiler beni kolumdan tutup odayla birleşmiş olan banyoya götürdüler ve suyu açıp beni yıkamaya başladılar.
Banyom bittikten sonra üzerimdeki tezek kokusu da gitmişti ve kendimi rahatlamış hissediyordum, eğer hâlâ köyde olsaydım ayda bir banyo yapıyor olacaktım. Hizmetçiler saçlarımı tarayıp kuruttular ve sonra da önüme çeşitli elbiseler getirdiler. Hepsini teker teker deneyip bana en çok yakışana karar verdikten sonra giyinmeme yardım ettiler ve bana yine aynı anda konuşarak buranın kurallarını anlatmaya başladılar.
"Kural bir, her gün herşey için belirli bir saat belirlenir ve o şeyleri saati değilse yapamazsınız! Kural iki, Efendi Taehyung ile resmiyet olmadan konuşamazsınız! Eğer resmiyet olmadan konuşursanız ceza alırsınız! Kural üç, Efendi Taehyung eve istediği zaman istediği kişiyle gelebilir ve onun ne yaptığı sizi ilgilendirmez!"
Ve yaklaşık yarım saat boyunca diğer bütün kuralları da söylediler. Hepsini akıllarında tutmak çok zor olmalıydı...
Saat üç olduğunda hizmetçiler beni kollarımdan tutup götürmeye başladılar. Bir anda aklıma geldi. Ben başımı örtmemiştim! "Durun, başımı örtmedim!" Hizmetçiler bana bakarak başımı örtmeme gerek olmadığını söylediler. Ama ben türbanlıydım ve dışarı başımı örtmeden çıkamazdım!
İtiraz etmeye çalışsam da beni dinlemeyip böyle çok güzel olduğumu söylediler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama ben böyle gözüküyordum, güzel değildim ki...
Arka bahçeye çıktığımızda bir ağacın altındaki masaya oturmuş ve çay içip kitap okuyan Taehyung' u gördüm. Hizmetçiler beni onun yanına götürdükten sonra etek selamı vererek yanımızdan uzaklaştılar.
"Sanırım hizmetçiler sana kuralları anlatmışlardır.."
"E-evet Efendi T-taehyung"
"Bana Efendi Taehyung demene gerek yok Mesude, bana 'Oppa' de!"
"P-peki Oppa"
Aman Allah' ım, mafya lideri Taehyung ona resmi bir şekilde değil de 'Oppa' olarak seslenmesi istiyordu... Y-yoksa bana aşık mıydı?!
Bu bölüm öncekine göre daha az komik oldu sanki... Neyse bisi olmaz
