Hayat genellikle çok acımasızdır. Genellikle diyorum çünkü 'bazen' desem yanlış olur çünkü genellikle ve hatta çoğu zaman bizi oradan oraya savurur. Oysaki biz hiç bir şey yapmamışken... Ve ve biz hep yaptığımız gibi ayakta durmaya çalışırız. Bazen duramayız hemen düşeriz. Bazen durmaya çalışırız,pek beceremeyiz ama yine de ne olursa olsun deneriz, deneriz ki 'denemedik' demeyiz. Tabii bazılarına çok ağır gelir bu yük yapamazlar,hemen vazgeçerler. Ama şunu unutmayın ki DENEMEDEN OLMAZ... Bunu sakın unutma!!
Dene ki sonrasında 'denedim' ama olmadı diyebilesin. Ama yinede 'denedim' diyebilirsin. Selim ile arkadaşlıktan öteye çıkabilmeyi çok isterdim. Ama o istemiyor. Bazen keşke diyorum keşke o da burada İzmir' de olsaydı keşke,yada ben orda olsaydım İzmit'te belki o zaman birbirimizi daha iyi tanır. Küçük bir ihtimal olsa da o da bana aşık olabilir di... Tam çok da güzel hayaller kurarken annem çağırdı. Hep de böyle olur zaten. "Nehir,kızım bir bakar mısın? Seninle konuşmak isteyen birisi var" Allahalla kimdi acaba? "Tamam anne geliyorum" hemen yanına gittim ve telefonu uzattı konuşmadan önce anneme sessiz bir şekilde "anne,kim bu" "konuşmadan bilemezsin, konuş bakalım hatırlıyacak mısın?" Dediğinde merakım kat ve kat arttı. Telefonu hemen kulağıma dayadım ve "alo, kimsiniz acaba" diye sordum telefondaki kişi ise boğazını temizleyip öyle cevap verdi "Alo,kız hatırladın mı beni?" Diyip biraz bekledikten sonra tekrar söz aldı " hadi biraz düşün,kim olabilirim acaba ben. Sesim tanıdık gelmedi mi?" " Hayır maalesef gelmedi"sözümü bitirir bitirmez " benim ben şapşal İzgi,şu eski dostun olan İzgi. Hatırladın mı?" Demesiyle olduğum yerde kalakaldım. Unutur muyum hiç? Eski dostlar nasıl unutulur. "Tabii ki de unutmadım şapşal. Unutulur musun hiç? Ama... Benim anlamadığım nasıl bunca yıl sonra kimden,nasıl buldun annemin numarasını?" "Buldum işte. Napcan. Hem sen onu bunu boşver de bana kendi numaranı ver oradan arayayım seni. Annenin telefonundan rahat konuşamayız şimdi" "tamam bekle"Aradan tam iki buçuk saat geçmişti ve biz hala konuşmaya devam ediyorduk. O benim tam 7 senelik arkadaşımdı . Tamam 7 senedir konuşup görüşemiyorduk ama tam 7 sene önce tanışmıştık. İlk arkadaşımdı,ilk dostumdı,ilk sırdaşımdı. Abimle bile yapmadığım tüm güzel şeyleri ilk onunla yapmıştım yani yeri ayrı. 1. Sınıfta okulun ilk 1 haftası durmadan ağlıyordum aynı sınıftaydık tabii neyse. Beni öyle görünce dayanamadı ve beni teselli etmek yerine oda benimle birlikte oda ağladı. Tam 1 ders geçti tabii biz yine ağlıyoruz öğretmenimiz teselli etmeye falan çalışıyor fakat biz dinlemiyor ağlamaya devam ediyoruz falan sonra öğretmenimiz dayanamayıp annelerimizi aradı ilk onunkini aradı. Annesinin işi varmış kardeşleri hastalanmış onları hastaneye götürmüş. Kardeşleri diyorum çünkü ikiz kardeşi var. Babaları desen teröre yardımdan dolayı hapiste yatıyordu. Anneside napsın kalmış 3 çocukla ortada... Neyse neyse... Öğretmenimiz benim annemi aradı işte böyle böyle bunlar susmuyor dedi alabilirseniz lütfen gelin alın dedi aradan yarım saat geçmeden annem geldi aldı ikimizi de. Tabii biz hala ağlıyoruz annemde susarsak marketten dondurma alacağını söyledi bizde tam o an sustuk İzgi ile eve doğru giderken bir marketten 2 dondurma aldı annem. Anlicanız o sayeliksire arkadaş olduk. Tam 1. Sınıf bitti yaz tatiline gireli 1 ay oldu ve babası hapisten çıktı. Tabii o 1 ay içerisinde biz hala konuşup, görüşüyoruz. Annelerimiz falan arkadaş oldu neyse babası çıkınca yurt dışına taşındılar. O günden sonra ne bir daha konuştuk nede görüştük. Şimdi diyeceksiniz telefon yok muydu? Neden aramadın falan diyeceksiniz hemen söyleyeyim çünkü yurt dışına taşındıktan sonra numaralarını, hatlarını, her şeylerini değiştirmişler anlicanız Türkiye ile bağlarını kökten koparmışlardı. O yüzden bizim hikayede öyle yarıda kaldı.
Ama nasıl yaptıysa annemin numarasını bulmuş ve aramış sağ olsun canımın içi.kaçtır soruyorum nereden buldun numarasını diyorum cevap vermiyor ama yinede peşini bırakmicam cevap veresiye kadar sorucam " İzgi" " efendim,Nehir"
" Numarayı nerden buldun? Lütfen söyle artık"
"Offf ,Nehir of söylesem bırakacak mısın peşimi?"
" Bırakıcağım" " söz mü?" " Söz, hadi " dedim heyecanla" iyi tamam. Biz geçen yıl Türkiye' ye geldik. Benim doğduğum şehir Mardin'e. Hala Mardin' deyiz neyse işte taşınıcaz sizin oraya İzmir' e geliyoruz sonra sen aklıma geldin. Annemin eski telefonundan annenin numarasını bulup aradım. Bu yani bişey değil"
"Unutmadın yani beni" dudaklarıma hakim olamadım biranda sordum "unutur muyum hiç?"
Dedi ve birazcık sırıtmış olabilirim. " Eh unutma bir zahmet,o kadar anımız var yani" " doğru valla 1 yıl içerisinde o kadar çok anımız oldu ki sanki hepsini dün yaşamışım gibi hatırlıyorum" " yani, ben hepsini hatırlamasam da yinede yarısından fazlasını hatırlıyorum. Buda birşey bence" " ne günlerdi bee" dedi sessizce bende ona aynı şekilde karşılık verdim "aynen" diyerek. Zamanımız öylece akıp gitti işte." Yanlış anlamazsan sana birşey sormak istiyorum" dedim "tabii ki istediğini sorabilirsin"
"Hayırdır siz neden buraya İzmir'e geliyorsunuz. Bir sıkıntı yok inşallah" devam ettim " şey merak ettim de o yüzden soruyorum yani yanlış anlama, gelmeni tabii ki isterim" heyecan ve merakla devam ettim. O ise bana " sonra, oraya gelince anlatsam olur mu?" Dedi bende önemli birşey oldu heralde. "Tamam öyle olsun bakalım" dedim o İse bana " ama bil ki peşini bırakmam bu sefer" dedi birden bire bende " merek etme bu sefer sen bıraksanda ben kolay kolay bırakmam, asla" dedim ve birden ikimizde kıkırdadık.