wms'ye bölüm bekleyen masumlara buraya günde 2 kere bölüm atmam şoku💀*
*
*Jungkook ikinci görüşme için hazır hissediyordu. Biraz da heyecanlı.
Çok heyecanlıydı...
"Jimin, olmuş değil mi?" Tuvalette Jimin'in okula getirdiği birkaç makyaj malzemesiyle Jungkook'un göz altı morluklarını kapatmış ve güzel bir göz kalemiyle parlak kahverengi gözlerini daha çok ortaya çıkartmışlardı. Jungkook sabah okula gelmeden önce Jimin'i arayıp ondan makyaj malzemesi getirmesini istemiş, kendisi de saçıyla uğraşmıştı.
Üzerine yıllardır saç ürünleri kullandığı fakat sürekli dağınık olan gıcık saçlara sahipti. "Saçım oldu değil mi?"
Jimin hem arkadaşının makyajına hem de saçına bakmış, beğenmiş bir ifadeyle onaylamıştı. "Mükemmelsin. Perma sana yakıştı aslında. Bu sefer o torbacıyı etkileyeceksin!" İki elini yumruk yapıp havaya kaldırmış, baş parmaklarını ortaya çıkartıp onaylama işareti yapmıştı.
"Torbacı demesek?" Jungkook bu tabirden hoşlanmazken aynaya dönüp bir kez daha yapılı saçlarını düzeltmişti. Tüm gün okulda bu saçlarla durduğu için saçları biraz kendisini salmıştı tabii. "Yunan tanrısından devam edelim biz."
"Nasıl istersen. Daha iyi hissettirecekse." Jimin ağzının içinden mırıldanıp dalga geçmişti. Jungkook ona kötü bir bakış atarken Jimin onu tutup kendisine çevirmişti. Jungkook ne olduğunu anlamadan üzerindeki kravatı çözmüş ve gelişigüzel bir şekilde boynuna asılı bırakmıştı. Gömleğinin de üstten birkaç düğmesini açmış, manşetlerine yönelmişti. Jungkook'un kollarını açıp dirseklerine kadar gömleği katlamıştı. "Bu ceket de ben de kalıyor." Lavabo mermerine bıraktıkları Jungkook'un okul ceketini Jimin eline almış ve çocuğu tekrar aynaya döndürmüştü. "İşte şimdi oldun."
"Serseri oldum." Jungkook bu görüntüye alışık değildi. O üniformasını pek böyle kullanmazdı.
"Şu dövmeleri boşa yaptırmadın aptal." Jungkook'un sağ kolunu kavrayıp görmesini sağlamıştı. "Biraz vücut şov yapmanın zamanı geldi."
"Ben yalnızca anksiyeteye iyi geldiği için spor yaptım. Biraz da değişiklik olsun diye dövme işte." Bu kadar genç yaşta dövme ve çeşitli piercinglere sahip olması ailesinin biraz söylenmesine sebep olsa da Jungkook onları geçiştirmişti. Güzel görünmeyi her zaman sevmişti.
Jimin, arkadaşının gelişmiş pazularını sıkmış, "İyiki seni o spora yönlendirmişiz, yoksa 'yunan tanrını' etkilemek zor olurdu." diye alay etmişti.
Jungkook ona gülmüş ve üzerini düzeltip Jimin'le beraber tuvaletten ayrılmıştı. Seokjin onları bütün gün durdurmaya çalışsa da, ikisinin de macera arayan aptal ergenler olduğunu söylemiş ve en sonunda pes etmişti. Okul çıkışında o zamanında ayrılmış ve ikiliyi beklememişti. Eh, Seokjin en olgunları olarak böyle biriydi. Ortada hoşuna gitmeyen bir durum varsa hemen oradan ayrılırdı. Jungkook ve Jimin'in başı ciddi belada olmadığı sürece.
"Jin'i bugün çok kızdırdık." Jungkook bunları düşünerek okul çıkışına yürürken Jimin'e söylemişti. Kısa boylu arkadaşı omuz silkmiş, "Siktir et, o hep öyle." demişti. "Bize alındığı falan yok. Başın belaya girerse senin için ikimiz de orada olacağız biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reckless / taekook
FanfictionKolejli Jeon Jungkook, okul çıkışında her gün kapıda duran ve adını dahi bilmediği bir adamı arzuluyordu. Fena bir şekilde.