~1. Bölüm~

264 15 23
                                    

Evet arkadaşlar, şimdi o çok beklenen kurgunun ilk bölümünü okuyacaksınız. Ama kitap VeyKen'li de. Tabii ki ana tema ElKen ve CemVey ama VeyKen de var. E artık söylememe gerek yok herhalde, satır arası yorum yapmayı unutmayıııın! Neyse şimdi kitabımız başlasın!

"Bozkırın pek çok şeyi imkansız olduğu gibi aşkları da imkansızdır burada. Ama diğer şehirlerden farklı yapan da imkansızlıkları, sevdaları, insanlarıydı bizim için...."

"Ben Kenan, kaportacı Kenan. Bu hayattan ne öğrendin derseniz bana sevmeyi öğrendim. Uzaktan sevebilmeyi öğrendim..."

Bozkırın sıcak günlerinden biriydi. Rüzgarın Gedelli'ye uğramadığı saatlerde kaportacı dükkanında çalışan iki kardeşin bir biriyle sohbet ediyordu.

"Veysel, hani şu arka sokakta bi pembe ev varya-" dedi Kenan. Veysel onun sözünü kesmişti "Ee evet var ne olmuş o eve?" dedi Veysel. O da oldukça heyecanlanmıştı. Kenan devam etti "İşte orada kim oturuyor biliyon mu?"

Veysel'in gözleri parlamıştı. Çünkü orası sevdiği kadının eviydi. "Abi Cemile ve ablası Elif oturuyor da sen niye sordun ki?" dedi Veysel. "Hiiç, öyle bi merak ettim. Neyse boş ver hadi devam edelim arabaya.." dedi Kenan. Elindeki telefonu masaya bırakırken. Ardından Veysel de ayağa kalktı ve arabanın yanına geçtiler.

~~~

Arabanın işini bitirmişlerdi. Veysel ellerini yanındaki bir beze kuruladı. Kenan da ellerini sildikten sonra tekrar oturdular. Veysel'in telefonu çalmıştı, arayan Taner idi.

"Alo, amcolu kaportacı da mısın sen?" dedi Taner. Aedından Veysel "Evet kaportacıdayım amcolu, n'oldu?" dedi Veysel. Taner ekledi "Amcolu Kenan abiyi de alıp gelsene hani Elif'lerin evi var ya, elektrik sıkıntısı olmuş. Yapmaya gidecez-"

Veysel heyecanlanmıştı. İlk defa Cemile'nin evine gidecekti. "Tamam amcolu tamam hemen geliyoz!" diyerek telefonu kapattı Veysel. Ardından Kenan'a şöyle dedi. "A-abi o eve gidiyoruz!" Kenan şaşkınlıkla Veysel'e baktı.

"Hangi eve gidiyoruz oğlum?" dedi. Kenan henüz hiç bir şey anlamamıştı. Ama sonra ise gözlerinden alev çıkarcasına "Elif'lerin evine mi?" dedi. Veysel başımı sallayıp onaylamıştı. Ardından ikisi de hazırlanıp gitmişlerdi.

~~~

Evin kapısına geldiklerinde Ramazan sürekli kapıya tıklıyordu. Veysel'in öfkesine yenilmesine az kalmıştı."Ramzan bi dur!" Ramazan alınmış bir şekilde "Ne var amcolu, kapı tıklanmaz diye bir kural mı var? Hayır var da ben mi bilmiyom?" dedi. Tam bu sırada Cemile kapıyı açtı. Veysel süt dökmüş kedi gibi bakıyordu.

Ardından hepsi sırayla içeri geçtiler. Ardından aşağıya Elif indi. "Hoş geldiniz, hoş geldiniz biz de sizi bekliyorduk. Buyrun ben size odayı göstereyim." dedi Elif. Ardından üç amcolu ilerlerken Kenan Elif'e bakıyordu. Veysel'in ona seslenmesiyle diğerlerinin yanına koştu.

~~~

İş neredeyse bitmek üzereydi. Elif elinde tepsiyle geldi. İçinde ayran vardı, şöyle dedi "Çok teşekkür ederiz, yorulmuşsunuzdur size ayran yaptım serin serin içersiniz." dedi. Önce Taner'e sonra Veysel'e, Ramazan'a ve en son Kenan'a verdi. Veysel "Teşekkür ederiz, zahmet etmeseydiniz." dedi.

Elif mahcubiyetle "Ne zahmeti, asıl siz zahmet ettiniz ben teşekkür ederim." dedi. Kenan hâlâ Elif'in gözlerinin içine bakıyordu. Üç amcaoğlu Kenan'a gülerek bakıyorlardı. Veysel abisini dürttü ve "Di'mi abi?" dedi. Kenan hemen bulunduğu durumdan sıyrılarak "Evet, elinize sağlık çok güzel olmuş.." dedi. Elif gülümseyerek teşekkür etti.

~~~

4'lü evden çıkmış yürüyorlardı. Veysel atılarak "Abş, sen napıyorsun öyle içerde, dondun kaldın.." dedi. Kenan ise "Yok bir şey Veysel'im iyiyim b-" Ramazan "Hee Kenan abi iyisindir!" dedi gülerek. Taner ve Ramzan ağıla, Veysel ve Kenan ise kaportacı dükanına geçti.

"Abi bak, bir şey mi oldu? Benden saklıyor musun yoksa!" dedi. Kenan elini Veysel'in omuzuna atarak "Oğlum yok bir şey dedim ya. Hem en fazla ne olabilir ki?" dedi. Ama işler çok başkaydı. Kenan henüz bunu açıklayabilecek değildi.

Gedelli'de güneş batmak üzereydi. Veysel  ve Kenan dükkanı kapatıp eve doğru yürüyorlardı. Yolun yarısında Taner ve Ramazan ile karşılaşmışlardı. 4 amcaoğlu tatlı hoşbeşler eşliğinde eve gelmişlerdi. KAYA sülalesi, Halime'lerin evine toplanıyorlardı.

Herkes toplanmış ve geleneksel olarak çaylarını aynı anda karıştırıyorlardı. Dakikalar sonra herkes konuşacak birilerini bulmuştu. Tabii ki de amcaoğulları tekrar konuşmaya başlamıştı. Taner'de bu gün sebepsiz bir mutluluk olduğunu gözlemlemişlerdi. Ramazan "Taner, amcolu sen hayırdır bu gün böyle bir mutlusun?" dedi.

"Hee amcolu size söylemeyi unuttum, Dilek dönüyor!" dedi. Veysel ve Ramzan sevinirken dalıp gitmiş olan Kenan neredeyse hiç bir şey duymamıştı. Herkes Kenan'a döndü. "Amcolu Kenan abi de de var bir şeyler ama..." dedi Ramazan. "Sabahtan beri böyle dalıp gidiyor valla, ben de çözemedim. Yakında çıkar kokusu."

Kenan kendini toplayıp onlara döndü. Ama bir şey söyleyemedi. Çünkü haklılardı. Veysel bile kendi durumunu bu kadar belli etmezken Kenan kendini çok açık duruma getirmişti. Ardından konu tekrar Taner'e döndü. Ve ardından Taner'i köpeklemeye başladılar.

"Ve ben o gün bir şey öğrendim. Uzaktan da olsa sevebilmeyi. Onu tanımasan da sevebilmeyi öğrendim. Ve anladım ki; Sevmek, yürek işidir..."

"Vesselam"

İlk bölümümüz nasıldı, sevdiniz mi kurguyu? Yanlız bu kurgunun bölümleri kısa kısa olacak. Kenan'ı kaportacı yaptım diye kızdınız mı bana?... Ama birlikte büyüdükleri için öyle yapmam gerkti kusura bakmayın. Hem ilerde ki bölümler daha iyi olacak. Kendinize iyi bakın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bozkırın Aşkları (CemVey~ElKen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin