1930 Lonra'sında oldukça sıradan bir sabahtı,sabahın erken saatleri olmasına rağmen dilenciler yerlerini edinmek için sokaklara inmeye başlamıstı ve firıncılar ekmek yetiştirebilmek için dükkanlarına doğru yola koyulmuştu .
Kendisini gece kuşu olarak tanımlayan taehyung elbette bu gece de uyumamıştı, masasının önündeki sandalyede oturmuş ,elindeki mürekkepli kaleme dalgınca bakıyordu .
Oldukça bulutlu bir sabahtı,zaten londra'da bulutsuz bir gün hayal edilemezdi, yağmur hafifçe atıştırıyordu.Bir zamanlar yağmurlu havalar için çok fazla anlam yüklerdi, gerçi hâlâ çok fazla anlamı vardı ama artık yalnızca acı veriyordu.
Genç adam gözlerini kalemden çekti ve penceredeki damlaları izlemeye başladı. Buna son vermesi gerektiğini biliyordu ancak bir türlü gözlerini ayıramıyordu, yağmur ona çok şey hatırlatıyordu,iyi ve güzel,pis ve çirkin ama çok şey.
Derin bir nefes verdi.. gözlerini pencereden çekti..kalemi mürekkep dolu hokkaya batırdı ve önündeki parşomene son sözlerini yazdı.
"Tanrılar dahi inandı seni sevdiğime, bir tek sen inanmadın."
Kalemi masaya koydu,gözü yatağının yanindaki komodinde duran vazoya ve vazonun içindeki üç çürümüş ve yaprakları dökülmeye başlamış güllere takıldı,istemsizce kırık bir tebessüm döküldü dudaklarından.
Sandalyeden kalktı, çekmeceye ilerledi ,oradan küçük bir cam şişe çıkardı.Şisenin içindeki şeffaf,kokusuz ve tatsız sıvıyı hiç düşünmeden içti.
Sandalyeye tekrar oturdu , kollarını masaya koydu ve başını kollarına dayadı.Son kez mırıldandı,
"Özledim seni."
Ve gözlerini yumdu.