1🎀

11.8K 128 7
                                    

Soğuk suyun altında çırpınan cılız bedene baktı babası olucak adam keyifle içkisinden yudum aldı ,küçük kızın çığlıkları çırpınışları ona zevk veriyodu. Çalan telefonla ekranada yazan isime baktı, telaşla küçük kızın kafasına bastırdığı elini çekip banyodan hızla çıktı batmak üzere olan şirketi için bu gün çok önemli bir anlaşma yapıcaktı ,evine davet etmişti anlaşmayı yapacağı kişileri ve şuan sekreterleri arıyodu unutmuştu herşeyi aklından çıkmıştı tamamen.

Küçük kız fırsattan istifade hemen küvetten çıkarak havluya sardı küçük bedenini, odasına doğru babasına görünmeden duvarlara tutunarak gitti başı çok dünüyordu, oldukça halsiz ve bitkindi ne zaman bitecek bu çile diye geçirdi içinden odasına geldiği an kendini yatağa atmıştı, titreyen eli komedinin çekmecesine gitti içinden sigara peketini çıkardı bir dal alıp dudaklarına götürdü yaktı derin derin nefesler aldı sigaradan astım hastasıydı yasaktı ona normalde ama elisa'nın tek istediği ölmekti.

Odanın kapısı hışımla açıldı irkildi küçük doğrulup ona tiksintile bakan adama baktı. "Misafirler gelicek sakın ters hareket yapıyım deme elisa! Düzgün giyin aşşağa in hemen birazdan burda olurlar." başını salladı küçük kız ,konuşmazdı en son o güzel sesini 9 yaşında duyurmuştu sonrası büyük bir karanlıktı onun için, şimdi ise 18 yaşındaydı fakat 9 yıldır tek kelime etmemişti. Oldukça korkaktı ve yaşına göre aşırı zayıf bir bedeni vardı. Vücudun her bir yanında yara ve morluklar vardı sevmezdide bedenini.

Düşünceler arasından sıyrılıp dolabına ilerledi mavi bir mom jean ve pembe bir sweet çıkarıp giydi, örgülü dağılmış ıslak saçlarını açtı  taradı ve tekrar ördü saçı dağnık gezmesi yasaktı ,yoksa babası yine keserdi saçlarını. Kendinde en sevdiği tek şey açık kahve renkteki neredeyse kalçasına gelen saçlarıydı. Gözünün hemen altındaki geçmek üzere olan morluğu kapatıp aşşağa indi paytak adımlarla. Misafirler gelmişti yemek masasında yemek yiyorlardı yemek saati kaçırmıştı, yemekle arası pek yoktu o yüzden bahçeye çıkıcaktı ,masaya doğru ilerledi masadaki keskin gözler ona dönmüştü .

Bu onu biraz gersede saygıyla selam vermek amaçlı önlerinde hafif eğildi elisa'yı dikkatlice süzen gözlere karşı babası telaşla söze girdi.

"A bu kızım elisa, kendisi annesi bizi terk ettiğinden beri konuşmaz. Onun kusuruna bakmayın poyraz bey."

Poyraz gözlerini elisa'dan çekmeden ceketinin cebinden sigarasını çıkardı ve bir dal yaktı.

"seninde payın bunda büyük murat!"demişti kalın sesiyle.

"nasıl yani? Herşey o orospu annesinin yüzünden!. B...ben kızıma prensesler gibi bakıyorum değilmi elisa?!"

korkudan ne yapıcağını şaşıran küçük kız saygıyla tekrar eğilip hızlıca açık olan cam kapıdan bahçeye ilerledi. "Hasiktir ordan piç!" 2 el silah sesi duyulmuştu arkası dönük olan kız oluğu yerde kala kalmıştı. Gözleri duvarda sıçramış kandaydı gözleri dolmuştu korkuda, ayaklarına değen ıslaklığı indirdi bakışlarını zemin kan gölü oluşmuştu yerde yatan babasının cansız bedenine baktı gözleri ona boş boş bakan poyrazı buldu çok korkuyodu. Beyini uyuşmaya başlamıştı, bedeni hissisleşiyordu, boğuluyormuş gibi hissediyordu, karanlık dar odada tek başına kalmış gibi hissediyordu bilinci kapanmaya başlamıştı tek hatırladığı poyrazın ona kollarını sarışıydı peki budan sonra ne olacaktı?..

🎀🌸🎀

*ELİSA'NIN ANLATIMINDAN*

Başımda çok keskin bir ağrı vardı. Yattığım yerden doğruldum daha iyi görmek adına ellerimle gözlerimi ovuşturacağım sırada bir el beni durdurmuştu, kafamı elin sahibine döndüğümde bu dün babamı vuran adamdı. Poyraz.. korkuyla hemen ondan uzaklaştım.

"Şşş...ş korkma güzelim sana zara vermem...gel bana meleğim hadi..."

Tereddütle adama baktım güven verici gülümsemeyle bana bakıyordu. Biraz yanına yaklaştım aniden belimden kavrayıp kucağına çekti ,beni göğüsüne yaslayıp saçlarımı okşadı tedirginlikle yerimde kıpırdanıyordum.

"Küçük kızım daha fazla oynaşırsan olacaklardan ben sorumlu değilim... sakin dur ve beni dinle!."

Uyarıcı ses tonu sayesinde üstünde oturduğum sertliği fark etmiştim, başımı göğsünden kaldırdım sertçe yutkundum kucağından kalkmaya çalıştığımda beni daha çok kendine bastırdı.

"Uslu dur elisa.!" usulca başımı salladım çok utanmıştım başımı omuzuna yasladım muzip bir gülüşü bahşetmişti bana. Bir gülüşe hayran olunur mu? Veya gülmenin çok yakıştığı insan olur muydu? Kesinlikle olurdu poyraz gülüşüyle beni etkisi altına almıştı gülmek en çok ona yakışıyordu. Siyah dağınık kısa saçları, hafif buğday teni, dolgun dudakları, yeşilin en güzel tonu gözleri tanrı gerçekten onu özel seri olarak yaratmıştı...

"Uslu kızım benim..
Bir takım kurallarımız olucak güzelim..."

_______🎀______

Kestik aşkolarrr ilk hikayem yazım yanlışları için kusura bakmayın

Fikirlerinizi merak ediyorum yorum yaparsanız sevinirim  şimdiden teşekkürler öptümm~(•³•)~

Cry Baby (Age Play +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin