Cry Baby (Age Play +18)

2🎀

"Uslu dur elisa.!" usulca başımı salladım çok utanmıştım başımı omuzuna yasladım muzip bir gülüşü bahşetmişti bana. Bir gülüşe hayran olunur mu? Veya gülmenin çok yakıştığı insan olur muydu? Kesinlikle olurdu poyraz gülüşüyle beni etkisi altına almıştı gülmek en çok ona yakışıyordu. Siyah dağınık kısa saçları, hafif buğday teni, dolgun dudakları, yeşilin en güzel tonu gözleri tanrı gerçekten onu özel seri olarak yaratmıştı...

"Uslu kızım benim..
Bir takım kurallarımız olucak güzelim..."

----------------🎀-------------------

Şaşkınca suratına baktım yine mi kurallar vardı. Ondan bu denli korkarken birde kuraldan mı bahsediyodu gitmek istiyorum, biran önce ilk fırsatta gidicektim.

"Herşeyden önce senin için bir terapist ayarladım haftada 2 kez gelicek... Merak etme çok güvendiğim bir dostum herşeyi unutup, seninle yeni bir başlangıç yapıcağız güzelim"

Konuşurken diğer yandan saçımı okşayıp önüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştıyodu, yaptığı her hareketini korkuyla izliyordum.

"Age playin ne olduğunu biliyorumusun bebeğim?"

Başımı olumsuz anlamda salladım nerden bilicektim pardon evden mi çıktığımız vardı, sosyal medyada gezicek zamanımız mı vardı te allahım ya bana sırayla gönderiyolar bunları.

"Age play bir takım yaş oyunu. Bireyin farklı bir yaştaymış gibi davranmasıyla gerçekleşen bir rol oyunu."

Ee ben bu bilgiyi napıcaktım şimdi. Öküzün trene baktığı gibi bakıyordum suratına muzip bir kahkaha patlattı dalgamı geçiyordu acaba.

"Ah elisa dışardan nasıl göründüğünü bir görsen bebeğim... her neyse ben senin babacığın olacağım, sende benim minik kızım olacaksın."

şokla dinliyordum ağzından çıkan her kelime beni dahada şok sokuyordu.q

"Kurallardan bahsedelim;
1.kuralımız bana baba, babacığım diyceksin.
2.kuralımız yürümek yok kucağımda gidicek veya emekleyeceksin.
3.kuralımız yemekler saatinde yenecek, emzik ve biberon kullanıcaksın.
4.kuralımız bana karşı gelmek yok sözümü ikiletmeyeceksin.
5.ve son kuralımız bez takcaksın."

Hadi bütün kuralları geçtim yemin ederim okey hadi tamam ama bez? Ne? Anlamadım? Excuse me? Pardon? What didin canım? Ne ben biraz don't understand de.?!

"Anlaştık mı güzelim"

Dalga mı geçiyor diye tekrar suratına baktım. Hızla kucağından kalkıp, kapıya koştum biran önce burayı terk etmem gerekiyordu. Hemde hemen merdivenleden koşar adımlarla indiyordum bu evin çıkış kapısı nerde be? duvarları boydan boya camlarla kaplı olan salona etrafına bakındım bir kaç saniye bahçeye açılan kapıya ilerledim kapı açıp dışarı koştum. Arkamdan geliyormu diye baktığımda kapıya yaslanmış beni izliyordu önüme döndüğümde korkumalar arkası dönük kapının önünde duruyorlardı ne yapıcaktım şimdi korumaları itmeye çalıştım bütün gücümle vuruyordum, yumrukluyordum ama milim kıpırdamıyorlardı gözlerim dolmaya başladı belime dolanan ellerle durdum bakışlarımı elin sahibine çevirdim sinirle bana bakıyordu tutmaya çalıştığım göz yaşlarımı serbest bıraktım beni kucağına aldı ve eve doğru adımladı.

"Ah güzel kızım daha ilk gününden ceza almak için elinden geleni herşey yapıyorsun bu kadar çok ceza almak istediğini bilseydim emin ol kimseye dokunmana izin vermezdim!!."

Kucağında mümkünmüş gibi dahada küçüldüm acayip derecede korkuyordum ve çişim gelmişti salona geldiğimizde beni serçe ayaklarımın üstüne yere indirdi kendisi salonda bulununa mini bara doğru giderken fırsat bu fırsat diyerek tuvalet gidicektim tam arkamı döndüğüm anda beni durdurdu.

"Nereye ufaklık.!"

Heycanla panikle işaret diliyle 'tuvalet' demiştim. Aklına bişey gelmiş gidi aydınlandı bir kaç saniyeliğine hızla beni kucaklayıp merdivenlerden yukarı çıktı sabah ki olduğumuz odanın hemen yanındaki odaya girdi burası bebek odasıydı ama herşey bir bebek için oldukça büyüktü aklımda deli sorular varken dediği şey gelmişti aklıma 'ben senin babacığın olacağım sende benim minik kızım' gözlerim yerinden fırlarcasına açılırken kucağından inmeye çalıştım o kadar sıkı tutuyordu ki inemiyordum. İstemiyordum işte neyini anlamıyordu ki beni bez değiştirme masasına yatırdı kalkmak için hamle yaptığımda 'sakın' diye bağırmıştı korkudan titriyordum gözlerim dolmaya başladı nefes alamıyordum sanki bireşey boğazımı tırmalıyordu, batıyordu hayatımda hiç bu kadar rezil bir an yaşamamıştım çaresiz  kapana kısılmış gibi hissediyorum elleri pantolonuma gittiğinde durdurmaya çalışsamda durmamıştı pantolonumla beraber iç çamaşırımıda çıkardığında utançtan renk değil ruh değiştirmeme az kalmıştı altıma ne ara geçirdiğimi anlamadığım bezin çırt çırtlarını taktı karnıma baskı uygulamaya başladı.

"Elisa daha fazla ağlamayı kes artık! tuvaletini yapta hemen değiştire bileyim güzel kızım."

Dalgamı geçiyordu bu benimle karnıma daha çok baskı uyguladığında daha çok ağladım boğzazlarım acıyordu ,çişimi tutmak artık dahada zordu utançtan ölmek üzereydim baskı dahada artınca tutamadım.. mümkünmüş gibi dahada çok ağladım hızlıca bezi değiştirip yenisini takıp üstümüde çıkardı zıbın ve pembe mini elbise giydirmişti ağlamaktan gözümde yaş kalmamıştı ciddi anlamda ağlayamıyordum. Üstümü giydirdikten sonra makyaj masasının önüne oturtmuş saçlarımı tarıyordu o kadar şevkatli tarıyordu ki şuan acayip derecede mayışmıştım tekrar beni kucağına aldı başımı boynunun girintisine koydum kokusu şaka fln mı? dünyanın en güzel kokusu?  Veya en rahatlatıcı? Kokusuyla dahada çok mayışırken kendimi yorgunlukla uykuya teslim etmiştim.

-------🎀-------

FİNİTO AŞKOM NASIL BULDUNN

NAGIL NUGULLARIM YORUMLARINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM

SİZCE BİR SONRAKİ BÖLÜM NASIL OLUCAK???

OY VER YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİ TEŞEKKÜR EDERİM

FİKİRLERİNİZE AÇIĞIM BU ARADA ÖPTÜM BAYSS🎀🌸