"Bazen iyleşmek için yaralarını açman gerekir."
Yunstronla düşüncelere daldığımız anda saatin gece yarısı olduğunun anca farkına varmışdık.Şehirin saat kulesi iki defa çalmışdı.Yunstron eliyle saçımı okşuyarak "Git uyu .Geç oldu" dedi."Yunstron ben çocuk değilim"."Öylemi Bay Loseda.Yarın sihir antremanınız var".Bu sözleri duyduğumda gözlerim fal taşı gibi açılmıçtı.O haklıydı.Eğer iyi bir şekilde dinlenmezsem yarın çok yorgun olucakdım.Ona iyi geceler dedikden sonra hizmetkalardan su istedim.Bilinmedik bir şekilde çok susamıştım. Suyu içip merdivenlerden yukarı en üst katda olan kraliyyet salonuna çıkmaya başladım.Her gün binlerce basamak çıkmak beni yoruyordu.Amma yukarı çıkdığımda etrafa bakmayı severdim.Sanki bir sergideydim.On metrelerce olan beyaz mermeden olan duvarlarda onlarla tablo vardı.Bu tablolardan çoğu Elementur ailsesine aitdi.Aynı zamanda duvarlarda olan Element Efsaneleri resimleride mükemmeldi.Her biri gezegenin tarihini simgeliyordu.Tavanın en yüksek noktasında Sophixe ağacının resmi vardı.Yanındaysa element adaları.Kökleri tüm adaları sarıyordu.Sanki o olmazsa bizde olmazdık.O an bu gezegeni ne kadar sevdiğimin bir daha farkına vardım.
Yukarı çıktığımda Yunstronun çalışma odasının kapısının açık olduğunu gördüm.Odasındaki lambanın yandığını gördüğümde kapatmak için içeri girdim.İçerisi baya karanlıkdı .Yunstronun burada nasıl çalışdığını hiç anlamazdım.Kim böyle kasvetli bir yerde çalışırki.Raflar kitap doluydu ne ara bu kadar kitap okuya biliyorduki.Yunstronun anlamdığım garip huyları vardı.Oda çok otantik duruyordu.Her bir tarafı ahşap raflar ,çalışma masasının görünümü her bir şey onu anımsatıyordu.Duvarda duran aile tablosunu gördüğümde bizi ne kadar çok sevdiğini bir daha anlamışdım. Masasına lambayı kapatmaya geçdiğimde masasını ilk defa bu kadar dağınık görüyordum.Ona bir iyilik olsun diye masasını toplamaya karar verdim.Masanın üzerinde yüzlerle dosya vardı.Üzerindeki yazıları okuyarak dosyaları ve mektupları düzenlemeye başladım.Kraliyet işleri,adalardan gelen mektuplar derken mektupların birinin üzerinde "Element Koruyucuları Okulu" yazıyordu.Garipdi.Neden okuldan bir mektup gelsin ve Yunstron bundan beni haberdar etmesin.Mektubu açıp okumak istedim.Bunun yanlış olduğunu bilsemde zarfı açdım ama zarf boşdu.O zaman mektup okunmuşdu.Dosyalar ve diğer mektuplar arasında okula ait bir şey yazılı mektubu arıyordum.Onlarcasının arasından nasıl bulucakdım ki bir tane mektubu.Bir anda mektuplardan birinin üzerinde Kenay ismini gördüm.Bir anda donup kaldım ve mektubu elime alarak okumaya başladım.
" İmparatoriçem.Sizi bu durumdan haberdar etmek zorundayım.Eminim sizde biliyorsunuz ki,adalarda son zamanlarda garip olaylar oluyor .Bazı yaşam olan adalardaki ebeveynler çocuklarını okuldan aldılar.Bunlardan ikiside çok yakından tanıdığınız Bay Kenay Wyncaryn ve Bayan Olivia Krissatradır.Ada sakinleri adalarını korumak için onu çocuklarını bile çağrıyor.Eğer böyle giderse okulda öğrenci kalmayacak.O olayın olduğuna biliyorsunuz"
İmza:Okul Müdiresi Profesör Sanua Apolles
Okududuklarım karşısında afallamışdım.Ne olmuşdu?Hangi olay? Kafamda binlerce soru vardı.Yunstron benden neyi saklıyordu.Hem arkadaşlarımın ismi neden mektupdaydı.Kenay ve Olivia benim en yakın arkadaşlarımdandı.Sirius ,Linya , onlar ve ben bir arkadaş grupuyduk.Ben onların ailelerine yardım için izin aldıklarını düşünüyordum.Şimdiyse okuldan ayrıldıklarını öğrenmişdim. Artık endişelerim giderek artıyorduki mektuplardan birinde "Grena Hapisanesi" yazıyodu.Hızlıca zarfı açdım ve mektubu elime alarak okumaya başladım.
"İmparatoriçe Yunstron Loseda Elementur.Sizin kötü bir haberi bilmenizi isterim.Dün gece saatlerinde Kara Kralın ağsası çalınmışdır ve onu bulmak için elimizden geleni yapacağız. Aramalar başlamışdır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eleton:Sonsuzluk Savaşı
FantasyYok oluş ve Yaradılışın bir arada olduğu Eleton.Gezegenin yok oluşu zamanı kurtarılmaya çalışılması.Bu kitap yok oluşu son sananlar için.Bazen yok oluş yeniden yaranmakdır.Anka kuşu gibi.