İkinci Bölüm

17 2 51
                                    

***

Yayınlama tarihim: 13/07/24

Okuma tarihiniz:

Beğenmeniz dileğiyle, iyi okumalar ve bölüm sonunda görüşmek üzere :)

***

Görev Belirsiz

İkinci Bölüm "Mecburdum"

Algılarım kapanmış gibi hisseddiyordum, gözlerimi ovuşturmak istedim ama ellerim bağlıydı. Sıkıca yumup açtım gözlerimi.

İlk gün ile şuanın arasındaki tek fark bağlı olan kişinin tek ben olmuyor oluşumdu.

Karşımda oturan ve beni bakışlarıyla öldürmek isteyen mor saçlı kız da bağlıydı.

"Sen neden bağlısın?" diye sordum.

"Senin yüzünden!" dedi bağırarak.

Durdu, derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. "Hemen odamın yanında -kim olduğunu bilmesem de- birinin açlıktan ölmesini istemedim. Öylece durup hiçbir şey yapmasaydım içim içimi yerdi ve sanırım en sonunda delirirdim. Benimle bir derdin olduğunu bilmeme rağmen ölme diye gelip seni çözdüm ve sen ne yaptın?" Öyle bağırıyordu ki oda sarsılıyordu sanki.

Öfke sorunları bu ailede genetik olmalıydı...

"Sen Ceren'i öldürmeye kalkıştın!"

"Çarem yoktu, yerimde olsan sen de aynısını yapardın," dedim onunkine karşıt kısık bir sesle.

"Ne? Ne dedin sen? Senin yerinde olsam mı?" Kahkaha attı. "Ben niye senin yerinde olayım, nasıl olayım, ben neden birinin evine gireyim?"

Bu kızın böyle olduğunu biliyordum ama direkt iletişim kurmak ve dışarıdan izlemek arasında dağlar kadar fark vardı, direkt iletişim kurmak daha sinir bozucuydu.

"Hiçbir şey bilmeden konuşman sinirlerimi bozuyor." Gözlerini devirip "Anlatıyor musun ki?" dedi. Haklılık payı da vardı ama böyle konuşması o payı unutturuyordu bana.

"Hırsızım desem inanır mısın?" Bence inanmalıydı çünkü zaten hırsız sayılırdım, buraya gelirken amacım Kardelen'i kaçırmaktı.

Kaşlarını çattı, "Ceren'e mecburiyetten falan bahsetmişsin, az önce de çaresizlik?"

"Hırsızlık yapmaya mecburdum."

Anlamaya çalışıyor gibiydi. "Hırsızlık yapmaya mı mecburdun?"

"Evet, görevim buydu."

"Görev mi?"

"Evet."

Sonrası Kardelen'in Ceren'e yakarışları dışında sessizlik. Kardelen çok konuşuyordu, çok söyleniyordu ve sürekli gaza gelip sesini yükseltiyordu, başımı şişirmişti kaç saattir.

Şuan karşımda söylenen kızı geçen gün alıp götürebilseydim, yakalanmasaydım şuan ne yapıyor olacaktım?

Kardeşimin tedavisi başlamış olacaktı, onunla ilgileniyor olacaktım. O şuan nasıldı? Geri dönemediğim için kızgın mıydı endişeli mi? Muhtemelen her ikisi de. Başarılı olmuş olmayı çok isterdim.

Bencillik miydi? Evet, onlar umrumda değildi, sadece kardeşimi düşünüyordum ve patron da zaten onlarla ilgili pek iç açıcı şeyler söylememişti.

Bu baş belası görev hemen bitsin istiyordum.

Birden kapı açıldığında ikimiz de oraya döndük. Ceren kapıyı kapatıp ikimizin ortasına geldi, Kardelen'e döndü. Ellerini arkasında tutuyordu, koli bandı getirmişti.

Görev Belirsiz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin