Minsung - Military Man

Bölüm 2 - Şüphe

Minho güzel bir uyku çektikten sonra sabah komutanın bağırmasıyla uyandı. Tabii ki yine Alex komutandan azar yiyordu. 

Komutan bir anda Minho'nun odasına daldı ve Alex'i Minho'ya itledi.

"Minho, al şu serseriyi ve biraz iş öğret." Dedi kızgın bir tonda.

"A-Ama efendi-" Derken komutan sözünü kesti.

"Bir kez daha hata yapacak olursa yemin ederim ikinizi de yakarım." Dedi.

Minho'nun gözleri kocaman açıldı.

"Tamam, tabii ki komutanım." Dedi, sesi hafif titreyerek.

Alex'e döndü, kaşlarını çattı.

"Sen görüceksin..." Dedi fısıldayarak.

Komutan çıktıktan sonra Minho Alex'i yere itti.

"Pis pis yatağımda oturma, pezevenk." Dedi kızarak.

Alex gözlerini devirdi ve düştüğü yerden kalktı. Minho yatağını topladıktan sonra Alex'e döndü.

"Ne yaptın yine komutanı sinirlendirecek?" Dedi.

Alex uzun bir süre yanıt vermedikten sonra yanıt vermeye karar verdi.

"Bulaşıları yıkayan kadın bana yürüdü, bende istemediğim için ittirdim, oda gidip komutana söylemiş." Dedi uzaklara bakarak.

Minho tek kaşını kaldırdı, pek inanası gelmemişti.

"Gerçekten mi?" Dedi şüpheyle.

Tam o anda Minho'nun telefonu çalmaya başladığı için konuşma kesildi, her ikiside gelen çağrıya baktı. Her zamanki gibi Jisung arıyordu.

Alex içinden düşündü.

"Yine o erkek..."

Minho hemen telefonu sessize aldı.

"Soruma cevap ver."

Alex Minho'ya baktı.

"Tabii ki doğruyu söylüyorum, aptal!" Dedi.

Minho gözlerini devirdi, Alex merakına yenik düşerek Minho'ya o soruyu sordu.

"Arayan kim?"

-"Kimse."

"Söyle, eşcinsel misin yoksa!"

Minho'nun gözleri faltaşı gibi açıldı.

"Ne saçmalıyorsun sen!" Dedi kızgın bir sesle.

Alex'in yüzünde bir sırıtma oluştu.

"Kim o zaman." Dedi sırıtarak.

Minho bir iç çekti, sinirlenmeye başlamıştı.

"Sanane kardeşim, yürü git işine Allah'ım." Dedi.

Alex sırıtmaya devam etti.

"Öyle olsun, en büyük kankana söylemiyorsun ya!" Dedi.

Minho kaşlarını kaldırdı.

"En büyük kankam? He aynen." Dedi.

Alex omuzlarını silkti.

"İyi cevapla o zaman aramayı." Dedi, meydan okuyarak.

Minho telefonu aldı.

"Dalga geçersen kötü olur." Dedi tehditkar bir tonda.

Telefonu açtı Jisung Minho açtığı anda "Merhaba." demeden konuşmaya başladı.

-"Nerelerdesin sen, aklımı aldın!"

"Buradayım işte."

-"Birden ona kadar bir sayı söyle!"

"Beş."

-"Bana aşıksın çıktııı~!!"

"Tamam sen birden ikiye kadar bir rakam seç."

-"İki!"

"Kapatmak çıktı, hadi bayy!"

Diyerek telefonu kapattı. Alex gülme krizine girmişti, Minho Alex'in kafasına bir tane yapıştırdı.

Alex kafasını kaşırken hâlâ gülüyordu.

"Eşcinsel misin oğlum sen." Dedi.

Minho bu lafla gözlerinden alev fışkırttı.

"Çeneni kapa yoksa yüz seksen derece açarım!" Dedi.

Alex hâlâ gülüyordu.

"Tamam, tamam." Dedi.

Minho telefonu yatağa fırlattı.

"Hepte beni buluyorlar ya."

Minho sanki Jisung onu beğenmiş gibi davranmaya karar verdi, yoksa çok daha yanlış anlaşılabilirdi.

Alex Minho'ya baktı ve sırıttı.

"Öyle mi? Tamam." Dedi.

Minho Alex'e baktı.

"Ne ima ediyorsun sen?" Dedi.

Alex omuzlarını silkti.

"Hiç bir şey." Dedi.

Minho göz devirdi.

"Güzel." Dedi.

Alex sıkıntıyla ofladı.

"Yapacak bir şey yok, sıkıldım of." Dedi.

Minho Alex'e baktı.

"Var aslında, bana yardım etmen gereken bir konu..." Dedi.

Alex ilgili gözlerle Minho'ya baktı.

"Neymiş?" Dedi.

Minho tam bir şey söyleyecekken görevli içeri girdi.

"Minho... Hediyen var." Dedi.

Minho'nun ve Alex'in gözü faltaşı gibi açıldı.

Minho hemen hediyeyi aldı ve açtı.

"Oha... Kim bu pahalı hediyeyi bana yollar ki?.." Dedi şaşkınlıkla.

Görevli Minho'yu duyunca cevap verdi.

"Jisung beyfendisi gönderdi." Dedi.

Alex bir anda kahkahalar atarak gülmeye başladı. Minho Jisung'un ona hediye göndermesine çok şaşırmıştı, özellikle böyle pahalı bir hediye.

Görevli odadan çıktı, Alex hâlâ gülüyordu.

"Sana da anca bundan gelir zaten, hahaha!" Dedi kahkahalar içinde.

Minho Alex'e baktı.

"Bunu neden göndermiş ki?" Dedi, gülmesini umursamayarak.

Alex Minho'ya baktı, gülmesi biraz biraz geçmişti.

"Hmm, bilmem. Ara, sor." Dedi.

Minho kafasıyla onayladıktan sonra telefonu aldı.

~

Of yoruldum abow. 👽