(Bu bölüm 07.05.2017'de düzenlenmiştir.)
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
[Dylan]
Dexter Amca ve Rowen'ı kapıda bırakıp gittikten sonra büyükannem amcamın ağzını payını vermiş olmalı ki masaya oturup yerlerini aldıklarında yüzünde azarlanmış yaramaz bir çocuğun mahçup ifadesi vardı. Onu öyle görmenin beni tatmin edeceğini sanıyordum ancak nedense hiçbir şey hissedememiştim. Yalan söylemenin bir anlamı da yoktu, normalde Dexter Amca'dan ikimiz de nefret etmezdik. Babamdan ayrılıp büyükannenin evinde kalmaya başladığımız zamanlarda arada bir bize geldiği ve destek olduğu olurdu ancak Rowen'la evlenince bir daha eve kendi isteğiyle adım atmamış, babamla bütün ilişkileri kopmuştu. Büyükanneyse günlük hayatta marshmallow kadar tatlı olsa da kızdırıldığında korkunç bir hâl alırdı ve Dexter Amca bu değişimiyle ne yazık ki sınırı aşmayı başaran isimler arasına girmeyi başarmıştı."Yaşlanıyorsun Sam! Şu hâline bak." Rowen hiç de nazik olmayan bir şekilde oturur oturmaz bacak bacak üstüne atarak babama baktı. Sarı saçları omzuna mükemmel bir doğallık başından beri bu fırsatı kolluyormuş gibi yayılmıştı ve mankeni andıran porselen yüzü etrafındakileri gölgede bırakıyordu. Ellerini çenesinin altında aç bir kedinin merakıyla birleştirmişti. "Söylesene, görüşmeyeli kaç yıl oldu? 4, 5?"
"Bilmiyorum Rowen." Babam gözlerini kaçırdı. "Uzun zamandır sanırım ama sen hiç değişmemişsin." Gülümsemek için bir hamlede bulunacak oldu fakat sonuç kasılmış tuhaf bir ifade olunca bundan hemen vazgeçti. Onun yerine büyükannenin ona uzattığı kadehi çabucak kapıp içkisinden bir yudum aldı.
Rowen'sa zafer kazanmış gibi onun aksine gülümsüyordu. Ona bir şey mi kanıtlamaya çalışıyordu, laf sokma yarışı içinde miydi anlayamıyordum ama şu kesindi ki babam ilgisinden rahatsız olmuştu. Omuzları çökmüştü çünkü ve gözleri onun dışında her yerde geziniyordu. Kadeh de onu sonsuza kadar kurtaramazdı.
"Bunu bir iltifat olarak alıyorum. Umarım daima aynı kalırım." dedi Rowen elinin arkasından zarifçe kıkırdayarak. "Eee, işler nasıl? Dexter son günlerde şirketi geliştirmek için başka firmalarla anlaşmalar düzenlemeye başladı ve sanırım yakında sizin şirketi de ortaklığına alacak. Haksız mıyım canım?" Sahte bir saflıkla Dexter Amca'ya bakınca eşi ağzına attığı patates kızartmasıyla öksürük krizine girdi. George Dayı telaşla ona su koyarkense omuz silkerek ekledi: "Ben şahsen bunu saçma buluyorum. Ayrıca David Timeless bu tarz tekliflerden nefret ediyor. Adamla en son bir konferansta karşılaştım ve söylemeliyim ki neden markanızın son yıllarda düşüşe geçtiğini anlamamak imkansızdı."
Dexter Amca sonunda boğulma tehlikesini atlatınca terleyen alnını bir mendille silip George Dayı'nın sırtını minnettarlıkla sıvazladı. Bir yandansa mahçup gözlerle babamın tansiyonunu ölçüyormuş gibi süzüyordu kendisini. "Kusura bakma Sam. Rowen yine onu ilgilendirmeyen konulara karışıyor." Kaşlarını çattı. "Tatlım, lütfen iş meselelerini, özellikle bu konuyu, açma. Çocuklar da burada malum–"
"Aaa, çocuk?" Büyükanne ona kafayı yemişçesine bir bakış fırlattı. "Dexter, kusura bakma ama bu ikisinde hepinizin toplamından daha çok disiplin ve ciddiyet var." Parmağını düşünüyormuşçasına çenesine tıklattı. "Ya da en azından onlar kalkıp da birinin ölümü için toplandığımız yemekte işten bahsetmiyor!"
Kısa bir sessizlik oluştu ancak sonra Rowen bir kez daha cesurca atıldı: "Beni affet Eden. Sadece uzun zamandır Sam'ciğimizi görmediğimden hayatının nasıl gittiğini öğrenmek istedim. Nasıl oldu da kendimi işe kaptırdım, inan ben de emin değilim." Dudaklarını büzdü. O kadar yapmacıktı ki tavırları mükemmel elbisesine kusma arzusu uyandırıyordu içimde. "Yine de mahzur görün ama Sam, bana hâlâ cevap vermedin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGE
FantasyBundan yıllar önce dünyanın dengesini koruyabilmek için "Dengeleyici" adı verilen varlıklar seçilmeye başlanmıştı. Belli bir süre sonraysa bu sıfat insanlara geçmişti. Elicie ile Dylan dengeliyici olmuş pek çok kişiden sadece ikisiydi... Ancak sonun...