1

9 2 15
                                    

Genç kadın duyduğu kavga sesleriyle gözlerini açtı, annesiyle babası mı kavga ediyordu yoksa kardeşleri mi bilmiyordu. Yavaşça doğrulduktan sonra derin nefesler alırken saçlarını geriye doğru atıp ayaklarını yataktan sarkıttı, kendini öldürme isteğini bastırmaya çalışırken yatağından inip dolabına asılmış olan uzun kırmızı elbiseyi inceledi.

Üzerindeki geceliğini çıkardıktan sonra elbiseyi eline aldığında kapısı çalınmış ardından içeriye hizmetliler girmişti, hizmetlilerden biri anında elbiseyi elbiseyi alırken diğeri elindeki korseyle kadına doğru yaklaştı.

"Siz dik durun prensesim, gerini biz hallederiz."

Kadın cevap vermeden küçük platformun üzerine çıktı ve hizmetlilerin kendisini giydirmesini bekledi, önce korseyi taktıklarında kemiklerinin kırıldığını hissetsede sesini çıkarmadan sessizce bekledi. Elbiseyide giydikten sonra saçlarının yapılması için sandalyeye oturduğunda hizmetliler saçlarından bir kaç tutam alıp örmeye başlarken diğer bir kaçıda yüzüne makyajını yaparken kadın bunaldığını hissetti.

"Tamam yeter bu kadar."
"Ama prensesim makyajınız..."
"Yeter dedim, çıkın odadan."

Hizmetliler anında odadan çıkarken kadın derin nefes alıp aynada kendine baktı, yüzüne sürdükleri makyajı bez parçasıyla sildikten sonra yavaşça ayağa kalkıp odasından çıktı. Odasının önündeki iki muhafız onları takip ederken ailesinin orada olduğunu düşündüğü yemek salonuna ilerlediğinde muhafızlar ona kapıyı açmıştı. Duyduğu seslerle kardeşlerinin kavga ettiğini anlamıştı, kendi sandalyesine oturduğunda annesiyle babasının henüz gelmemiş olduğunu gördü.

"Elizabeth yeter!"

Bağırdığında iki kardeşininde sesi kesilirken sandalyesine yaslanıp derin nefes aldı.

"Kavga etmeyi kesip yerlerinize oturun."

İki kardeşide karşısında yerini aldığında bakışlarını onlarda çevirdi, annesiyle babasının neden çoğalmak istediklerini anlayamıyordu. Kendisi zaten tahta geçecekken daha fazla çocuk yapıp işi zorlaştırmaları tamamen saçlamalıktı kendisine göre, bu kadar yaş farkı olmasıda ayrı bir konuydu tabii ki.

"Günaydın."

Annesinin neşeli sesi salonu yankılarken babasıyla birlikte masaya oturmuşlardı, karşısındaki ikizler günaydın derken kadın kafasını kaldırıp annesine baktı.

"Günaydın."

Herkes sessizce kahvaltısını yaparken babası konuşmaya başladı.

"Daisy, bugünkü derslerin iptal. Işık krallığına gideceğiz."
"Biz?!"

Elizabeth heyecanla konuştuğunda Daisy kardeşine göz devirip bakışlarını babasına doğru çevirdi.

"Onlar geliyorsa ben gelmeyeceğim, her ortamda rezil şeyler yapmayı başarıyorlar."
"Bize diyene bak! En rezil olan şey senin o pis uçuşan elbiselerin!"

Erkek kardeşi olan Joffrey konuştuğunda kadın ona bakmadan babasına hitaben konuşacaktı ki babası ondan önce davrandı.

"Karşında ablan var Joffrey, saygını takın."

Adam bakışlarını kızına doğru çevirirken gülümsedi.

"Annen, sen ve ben gideceğiz Daisy kardeşlerin burada derslerine devam edecek."
"Ama bu haksızlık! Ben prenses Joffrey'de prens, ablamın gelmeye ne kadar hakkı varsa bizimde var."

Kingdom Of GalaxyWhere stories live. Discover now