kirishima, sarışın oğlanın kapısını tıklayıp içeriye girdiğinde aradığı kişiyi görememişti. kaşlarını çatıp içeriye girmiş ve kapıyı kapatmıştı arkasından. o sırada banyodan gelen su seslerini duymuştu. anlaşılan mesajlarına dönmeme sebebi buydu.bakugou'nun yatağına oturup onu beklemeye karar veren kırmızı saçlı oğlan gözüne çarpan sayfaları açık defteri görünce merakla eline almıştı. bakugou'nun ödevlerini yaptığı defter olduğunu düşünmüştü ancak yanılıyordu.
ilk cümleyi okuduktan sonra devamını getirmekten kendisini alamadı."kampta oluşan tehlike yüzünden ve kötülerin benim peşimde olması sebebiyle deku'nun önderliğinde -bundan hiç memnun değilim- yürümeye devam etmiştim.
gözlerim sürekli olarak arkaya kayıyor ve peşimizden kimsenin gelmediğine emin olmaya çalışıyordum. dikkatli olursam sorun olmazdı, bunu biliyordum....
all might, A.F.O ile dövüşmek istedi ancak onun yerini bulamadı. buna rağmen kötüler birliğine zarar vermeyi başardı. her zaman ki gibi bir numaralı kahraman olarak ününü korudu. hayranı olduğum kahraman oydu ve olmaya devam edecekti. her zaman bir numara olarak. "
kirishima yazılanların hepsini okuduğunda ne tepki vereceğini bilememişti. kampta olanları yazmıştı ama olayları değiştirmişti bakugou. ama neden? anlamıyordu. yine de bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordu bu yüzden yapmaması gerekse bile az önce okuduğu sayfanın ve birkaç sayfa öncesinin fotoğrafını çekmişti. banyo kapısından gelen sesle ise hemen defteri aldığı gibi yerine bırakarak ayağa kalkmıştı. kapıda açılmıştı zaten.
"burda ne işin var?"
katsuki banyodan çıktığında üstünde bol siyah tişört ve altında şort vardı. yüzü suyun sıcaklığı ile hafif pembe, göz kenarları ise kırmızıydı. ağladığı belliydi.
"seninle konuşmaya geldim."
söylenen şeyle katsuki başını iki yana sallarken yatakta duran defteri fark etmiş ve ilk önce onu kaldırıp çekmeceye koymuştu. ardından çekmecenin üstünde duran ufak cihazı alarak kulağına takmıştı. kirishima'nın dudaklarını okumasa ne dediğini anlamazdı.
"konuşacak bir şey yok ben iyiyim."
ancak böyle demesine rağmen kırmızı saçlı inanmamış görünüyordu. katsuki iç çekti ve yatağa oturdu. çok yorgundu ve odanın loş olması sebebi ile morarmış göz altları göze çarpmıyordu neyse ki.
"bakugou... iyi değilsin. o gün söylediklerin doğru değil.
ben sana güveniyorum ve çok güçlü olduğunu biliyorum.
özgünlüğün yüzünden duyamıyorsun değil mi? bu seni iyice gerdi."bir kaç adım yaklaştı katsuki'ye kirishima, böylece yatakta oturan bedenin tam karşısında durmuş, sarışın çocuk başını kaldırıp kendisine bakmıştı.
"iyi olup olmamam ne fark eder?
hiçbir şeyi geri alamam. mümkün değil."umutsuzluk... kirishima ilk defa görüyordu oğlanın yüzünde bu duyguyu. bu canını yakmıştı işte. bakugou her zaman kendisinden emin hareket ederdi. ve şimdi durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha anlamış gibiydi.
"hiçbir şey senin suçun değil katsuki. all might'nun güçlerini kaybetmesi veya kaçırılmanı senin suçun olarak görme. biliyorum düşüncelerin değişmedi ama değişecek. bunun olması için elimden geleni yapacağım."
kırmızı gözlere bakarken güven verici bir şekilde gülümsemiş ve uzanıp kolunu sıkmıştı destek olmak istercesine. ardından ise arkasını dönüp odadan çıktığında bir çift sulanmış göz bıraktığından habersizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dream line || kiribaku, texting
Fanfictionmaladaptive daydreaming: hayal kurma hastalığı, kişinin uzun süreler hayal kurmak için zaman harcaması ve hayal gücünde gezinmesidir. kötüler birliği tarafından kaçırıldıktan sonra işitme duyusuna büyük ölçüde veda eden katsuki eline bir defter ile...