12. gözler o "kıza" bakıyor

356 78 153
                                    

İyi okumalar oy ve yorum

--
--

Bölümün ikinci günü herkes önceki günden belirlenmiş sıralarına yerleşmiş, şimdiden yakınlaşmaya başlamışlardı.

Minho yine okula geç gelmişken geçen gün mesajlarına bakmaya cesaret edemediği çocuğa bakmış, derin bir iç çekerek yanına oturmaya gitmişti. Fazla göz teması kurmadan sıraya oturmuş ve çantasını arkasına asıp birkaç kitap çekmiş, önüne koymuştu. Jisung onun derse hazırlanışına göz ucuyla baksa da sonra umursamayıp başka yöne bakmıştı.

Minho kendini onun yanında uyuyamayacak kadar rahatsız hissediyordu. Arkasına yaslanıp kucağına koyduğu elleriyle oynamaya başlamıştı. Jisung ise sıkılmış bir şekilde etraftaki insanlara bakıyordu. Günün yarısı böyle geçmişti. Uyuyamayan Minho yorgun düşmüştü bile.

Uyuklamaya başladığında başı önüne düşüyordu. Sürekli yerinde sekerek kendine geliyor, yanındakinin ona bakmasını sağladığında utanarak başını camlara çeviriyordu. Sonuncusunda cidden uyuya kalmıştı.

Jisung ise dirseğini masaya yaslamış, başını üstüne koyarak Minho'nun olduğu taraftaki camları izlemeye ve Minnie'yi düşünmeye başlamıştı. Gözleri sürekli Minho'ya kaysa da odağını bozmamaya çalışmış, sonra ise kendini durdurmayarak ayakta uyuyanı seyredip incelemeye başlamıştı.

Minho gözlerini tekrar araladığında dudaklarını yalamıştı. Gözleri yanında kendine bakanla kesiştiğinde irisleri bir misket misali büyümüştü.

Minho'nun bu tepkisi yüzünden garip gözüktüğünü düşünen Jisung yerinden doğrulup boğazını temizlemişti. Minho da doğrularak burnunu kaşımıştı.

"Noluyor amına koyayım..."

"Hm? Bir şey mi oldu?" Minho direkt olarak Jisung'a dönmüştü.

"Yooo. Hiçbir şey olmadı." Bakışmaları sessizlik içine düştüğünde Jisung'un gözleri Minho'nun suratında dolaşmaya başlamıştı. Minho bunu anladığında fark edilme korkusuyla öksürerek Jisung'un bakışlarını tekrar gözlerine çekmişti.

"Röntgenci miydi baban?"

"Anlamadım?"

"Bayağı iyi inceliyorsun. Kazı çalışmasında falanız sandım." Gülerek konuştuğunda Jisung mahcup hissederek önüne çevirmişti başını.

"Pardon... Seni sürekli birine benzetiyorum, sapık veya eşcinsel değilim." Minho'nun yüzü düşerken onu sessiz bir tonda onaylamıştı.

"İyi... bir an endişelendirdin beni." Jisung ona karşı gülmüştü. Gülümsemesi sebepsizce Minho'yu da güldürmüştü. Şimdiye kadar herkes sıra arkadaşıyla yakınlaşmıştı fakat bu ikisinin arasında duvar duruyordu. Bu yüzden Jisung yalnız kalmıştı hatta fakat geçiciydi. Yine de Minho buna üzülmüştü, kendi hep dışlanmıyormuş gibi.

Minho'nun aptal aklı ortaya bir fikir atmıştı. Sırf üzüldüğü için.

"Tanışmaya ne dersin?" Dediği şeyi düşünmeden söylemiş ve Jisung'un ilgisini çekmişti.

"Olur... Neden olmasın ki?" Jisung ona gülümsediğinde karşılık vermişti. Jisung'un gözleri onun dudaklarına kaydığında dudaklarını birbirine bastırıp kapatmıştı.

"Lee Minho ben. Bu bölüme istemeden geldim, kedileri ve uyumayı seviyorum. Sosyal biri olduğumu düşünmüyorum."

"Han Jisung. Biliyorsundur. Arkadaş edinmeyi severim." Elini uzattığında Minho çekinerek tutmuştu. Yumuşak avuçları birbirine değdiğinde gizlemek zorunda olduğu aşkının verdiği heyecanın beynine vurduğunu fark etmişti. Elini çektiğinde gülerek Jisung'a telefonunu açmış ve uzatmıştı.

Jisung onun telefonunu aldığında arama kısmında parmaklarını gezdirip numarasını yazmış ve o uygulamadan çıkmıştı. Minho'ya telefonunu uzatırken göz ucuyla uygulamalarına bakmıştı.

"Instagram kullanıyorsan orada daha çok aktifim. Daha hızlı bakarım yani."

"Instagram'ım yok."

"Uygulaması vardı ama." Minho duraksadığında ekranına sabitli olan 'Instagram' adlı uygulamaya bakarak derin bir nefes çekmişti.

"Doğru ya! Daha dün yüklemiştim, hemen unutmuşum." Gülerek telefonunu cebine tıkıştırmıştı.

Jisung bedenini yerinden kıpırdatarak arkasına yaslanmış ve genişçe esnemişti. Minho onun büzdüğü suratına bakarken gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Esnerken Panda'ya benziyorsun."

"Ne alaka Minho? Sen de uyurken kediye benziyorsun, ben bir şey diyor muyum?"

"Hakaret etmedim sakin ol." Jisung dudaklarını büzerek bakışlarını tahtaya çevirmişti. Minho onun bu kadar gergin olacağını düşünmediği için sessizleşmişti.

Ders başladığında ikisi de odağını bozmuştu. Jisung dersi dinlerken Minho başını çantasına koymuş, çaktırmadan yanındakini seyrederken uyuya kalmıştı. Geriye dudaklarını aralık bırakmış uyuyan bir kedi görüntüsü bırakmıştı. Jisung da bir süre sonra dersi dinlemeyi bırakıp Minho'yu izlemeye başlamıştı.

"Çok fazla benziyor..."









Yb yok sınırları doldurmuyonuz yarrami yiyin

Like U Boy //minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin