Like U Boy //minsung

16. geri döndün -m!

Wattpad böyle ıssızken hos olmuyo. Oy ve yorumla kendinizi belli edin bakim yaverlerim helelelele

Su arada bi koydugum soktugumun sınırlarını şart olduğu icin koymuyorum yorum okuduğumda ilham geldigi icin, yazmaya istek geldiği icin ve mutlu oldugum için koyuyorum dikkate alın artık amk

Sessizlik falan istemiyorum tüm icinizi dışarı vurun

....
..
....

Yeni bir okul gününde Minho her zamanki gibi sırasında uyukluyordu. Sıra arkadaşı Jisung ise dirseğini sıraya yaslamış, elindeki kalemi seyrederek onunla oynuyordu. Minho onun aldığı nefese kadar dinlese de belli etmiyor, başını yatırdığı yerden kaldırmıyordu. Vücudu gerginlik, kırgınlık gibi bir çok duyguyla kaplı olsa da hiçbir şey yokmuş gibi davranıyordu. Jisung ise kendi dünyasındaydı.

Derin bir nefes çektiğinde gözlerini Minho'ya çevirmiş, yutkunmuştu. Onu uyandırıp uyandırmamak, konuşup konuşmamak arasında gidip duruyordu. Fakat aklı genel olarak kendisini terk eden kızdaydı. Hiç birlikte olmadıkları, gerçek bile olmayan kız.

Jisung elindeki kalemi kaldırıp Minho'nun omzuna dokundurduğunda Minho sanki uyanık değilmiş, onun her hareketini analiz etmiyormuş gibi biraz bekledikten sonra yavaşça kafasını çevirmişti. Yerinden doğrulduğunda Jisung ona boş bir şekilde bakmıştı. Aralarındaki sessizlik yerini korudukça Minho'nun korkusu artıyordu.

"Ne oldu, Jisung?"

"Sana bir şey sormak istiyorum ama söyleyip söylememek arasında gidip geliyorum." Minho içinden 'sıçtık' diye söylenirken gözlerinden de bu laf okunuyordu. Jisung gözlerini kırpıştırıp önüne döndüğünde dudaklarını yalamıştı.

"Senin hakkında birkaç şey öğrendim." Minho dudağını dişlerken gözlerini başka yöne çekmişti. Yoksa her şeyi öğrenmiş miydi?

"Ne olduğunu sormayacağım, tahmin ediliyorum." Kendini önceden hazırlamış, önündeki çantayı tek eliyle sıkıca tutmuştu. Jisung saçlarını taradığında gözleri tekrar ona dönmüştü.

"Pek sıcak bakmıyorum ama senin tercihin tabii. Muhtemelen sınıf arkadaşı olmak dışında ilk ve son görüşmemiz olacak ama arayı sıcak tutmakta fayda vardır." Yüzünde sahte bir gülümseme belirdiğinde Minho'nun gözleri anlamayarak ona bakmıştı. Aklında ihtimaller dönmeye başladığında 'haaa' diyerek ağzını aralamış, samimi olmaya çalışarak gülmüştü. Muhtemelen eşcinsel olmasından bahsediyordu. Çok yanlış anlamıştı.

Anlaşılanın üzerine aralarına mesafe koymak istiyordu. Bu Minho'nun kalbini acıtsa da parçalamamıştı. En azından saygı duyuyordu...?

"Sorun değil." Minho'nun cevabı sonrası Jisung başını sallayıp tekrar sessizleştiğinde konuşma kesilmişti. Birkaç saniye böyle kaldıklarında tekrar ona dönmüştü.

"Arkadaşlarımla birlikte olacağım parti tarzı bir şey düzenleyeceğim. Katılmak ister misin?" Minho'nun kaşları kalkarken parmağını kaldırıp kendini göstermişti.

"Ben mi?" Jisung onu başıyla onayladığında Minho dudaklarını birbirine bastırmıştı. Bu biraz garip ve ilgi çekiciydi.

"Ne için davet ediyorsun beni?"

"Öldürecek değilim. Bir kere olsun eğlenelim, sonuçta arkadaşım olarak görüyordum seni. O yüzden bir sorun teşkil etmiyor." Minho tatlı bir şekilde gülümsemişti soğuk oğlana bakarken.

"Eğer istiyorsan gelirim."

"Konumu atacağım." Jisung dirseğini tekrar sıraya yaslayıp kalemiyle uğraşmaya başlamıştı.