---Almila'dan...
Ailem taşındığı için çok sevdiğim okulumdan, arkadaşlarımdan ayrılmak zorunda kaldım. Babamın işi yüzünden Ankara'dan İstanbul'a gelmek zorunda kalmıştık. Kardeşim 6 yaşındaydı ve arkadaşlarından ayrıldığı için çoğu zaman ağlıyordu. Biz taşınalı 2 hafta olmasına rağmen ikimiz de bu duruma alışamamıştık. Beni en çok üzen şey ise sevdiğim çocuğu bir daha göremeyecek olmamdı. Yarın yeni okuluma başlıyordum, o okula asla gitmek istemiyordum. Okulun Instagram hesabına bakıyordum, okulda ki öğrencilere bakıyordum. Bütün kızlar birbirinden güzel, bütün erkekler birbirinden yakışıklıydı. O okulda kesinlikle zorbalanacaktım. Bundan emindim ki, okuldan bir çocuğun hesabını buldum. Çocuğun 898 bin takipçisi vardı, o çocuk kesinlikle okulun popüler ve zorba çocuğuydu. Zaten aşırı yakışıklıydı, popüler olmamasına imkan yoktu. Çocuğun adı sanırım Atalaydı. Ne kadar güzel bir isimdi ama kendinin kişiliğini bilmediğim için onun hakkında çok düşünmek istemesem de düşünüyordum. İçimde bir his vardı, onunla bir şeyler yaşanacak gibiydi. Ama bilemiyorum. Atalay'ı düşünmeyi bırakıp manga okumaya başladım, ben mangaları çok severim. Bir sürü mangalarım vardır. Manga okurken hala Atalay'ı düşündüğümü fark etmem çok uzun olmadı, hala onu düşünüyordum. Hesabını tekrardan stalkmaya başladım ki yanlışlıkla gönderisini beğenmiştim, şuan köpek gibi kuduruyordum ki aklıma 898 bin takipçisi arasından beni fark etmeyeceği geldiği için rahatlamıştım.
Atalay'dan...
Instagram da gezinirken bildirim geldi, bir kız gönderimi beğenmişti güzel duruyordu. Hemen hesabına baktım sanırım adı Almila'ydı ve gerçekten çok güzeldi, bu kadar güzel olmasına rağmen sadece 678 takipçisi vardı. Kızın gönderimden beğenisini çektiğini fark ettim, yanlışlıkla mı beğenmişti? Kızı takip ettim, onu merak ediyordum. Bana gerçekten güzel gelmişti.
Almila'dan...
Ne, ne, ne, ne? Beni takip mi etmişti o? Ne? Yanlış mı görüyorum? Ne yani beni fark etmiş miydi? Gönderisini beğendiğimi görmüş müydü? Tam olarak ben şimdi sıçmıştım. Çok düşünmek istemediğimden bende onu takip ettim. Umarım yarın okulda beni fark etmezdi.
Akşam olmuştu, saat 11'i geçiyordu. Sabah uyanabilmek için erkenden yattım, bir yandan uyumaya çalışırken bir yandan Emirhan'ı düşünüyordum. Emirhan benim sevdiğim çocuktu, sanırım onu bir daha göremeyecektim. Emirhan'ı düşünürken fark etmeden uykuya daldım.
Uyanmıştım, saat altı buçuktu. Geç kalmamıştım, okul 8'de başlıyordu. Zaten benim saçımı düzleştirirken saat 7 olurdu, hemen kahvaltımi yapıp dişlerimi fırçaladım sonrasında saçımı düzleştirmeye başladım. Düzleştirdekten sonra çantamı düzenlemeye başladım, büyük ihtimalle eski okulumda kullanılan kitaplar şimdi ki okulumda da kullanılıyordu. Çantamı düzenledikten sonra limonlu su hazırlayıp içerken giyinmeye başladım. Giyindikten sonra hafif allık ve lipbalm sürüp evden çıktım. Okul evime yakındı her türlü yetişirdim.
Okula gelmiştim, bir sürü öğrenci okula giriyordu. Yani geç kalmamıştım ama şuan okula girmeye korkuyordum. Zorbalık görecek miydim, neler yaşayacaktım? Merak ediyordum ve okula girdim. Sanırım okulda herkes birbirini tanıyordu çünkü herkes bana merakla bakıyordu.
Sonra basketbol oynayan Atalay'ı gördüm, onu fark etmeden izlemeye başlamışken kafama tam basketbol topu geleceği sırada bunu Atalay fark etmiş olacak ki, bana doğru koşmaya başladı. Olayın şaşkınlığıyla hiçbir şey yapamıyorken top tam bana çarpacakken Atalay önüme gelip topun bana çarpmasını engelledi, top Atalay'ın koluna çarpmıştı. Atalayla bakışırken bir anda yaşanan olayı fark edip hemen "İyi misin? Bir şey oldu mu? Özür dilerim." dedim, o da boyu çok uzun olduğu için biraz eğilerek "İyiyim, sorun yok. Asıl sen iyi misin?" diye sordu. "İyiyim, teşekkür ederim..." teşekkür ederken sesim utançtan biraz kısılmaya başlamıştı. Kısık sesle "Dün gönderimi beğenen kız sendin değil mi? Çok güzelsin." diyip sırıttı. İşte tam o an yerin dibine girmiştim. Ben şaşkınlıktan bir şey diyemiyorken o çoktan gitmeye başlamıştı ki ben de sınıfıma doğru yürümeye başladım, herkes bana bakıyordu. Özellikle de kızlar bana kötü bir şey yapmışım gibi bakıyorlardı. İlk günümün bu kadar kötü geçeceğini düşünmemiştim ki sınıfıma gelmiştim, 11/A'ydı. Sınıfın kapısını açıp içeri girmiştim, hoca daha gelmemişti ki Atalay bana bakıyordu. Ne yani onunla aynı sınıfta mıydım? Atalay'ın yanı hariç bütün sıralar doluydu, ona sormak zorundaydım. "Şey yanın boş mu?" diye sordum, o da "Evet, boş oturabilirsin." dedi. Çantamı sıraya bırakıp yanına oturdum. Atalay beni izliyordu tam ona niye izliyorsun diye soracakken hoca geldi, ayağa kalktık. Hoca beni yanına çağırdı ve "Almila sınıfa kendini tanıtmak ister misin?" diye sordu. Ben de "Evet hocam." diyip tahtanın önünde kendimi tanıttım. Kendimi tanıtırken Atalay bana bakıp sırıtıyordu.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yıldızım | Düz Yazı - Yaz Kurgusu
Novela JuvenilAilesi taşındığı için başka liseye gitmek zorunda kalan Almila'nın hikayesi... || Küçük bir lise aşkı ||