Aram Ağa

6. Bölüm

Sabah gözlerimi açtım ama yatağımda ve evimde değil cidden ben niye buradaydım bir sandelyeye bağlanmıştım ağzım gözüm açık bir tek ellerim bağlıydı kaşımda duran aslan ve demir aşiretine baktım onlar zaten bana bakıyordu uyuz bir şekilde gülümsedim " günaydın sevimsizler daha ayrılalı on iki saat oldu malum hastenede dibimden ayrılmadınız," dedim " bu kızın cesareti beni bitiriyor," dedi abim " ne güzel işte." Dedim en son gözlerimi kapattım açtım evet herkes aynı yerinde ama bu sefer ağalar silah çekiyor " bu hiç adil değil benim silahım yok." Dedim aram bana yaklaştı " sık hadi." Dedim arkama geçti kulağıma eğildi " güzelim seni bunlara yem etmem ipleri gevşetiyorum ve silahı avucuna bırakıyorum arabanın anahtarınıda onların boşluğuna geldiği an git benim arabama 47 AD 1930 benim arabam." Dedi ona dönmeye çalıştım aram arkamdan çekildi yavaşça ipleri elimden düşürdüm silahı iyice kavradım anahtarıda sıkıca tutum ve aram dikkatlerini dağıttı o esnada ayağa kalktım kaçmaya çalıştım evet sadece çalıştım çünkü tam demir kapıdan çıkarken bacağımdan ve kolumdan vuruldum vuranlar biri abimdi biri babamdı aram koşarak yanıma geldi " arjin nolur dayan güzelim." Dedi " ben yokken saydın mı,"dedim " saydım," dedi " yalancı," dedim " yalancı değilim 730 gün 17 saat yoktun arjin," dedi " s-seni-" devamı gelmedi bilincim kapandı.
Yazardan:
Özgür arjinin gelmeyişini garipsemişti o esnada içeri sedye ile arjin girdi Özgür hemen yanına gitti " silahlı yaralanma arjin hanımın kolunda ve bacağından vurulmuş." Dedi hemşire Özgür o an içinden tek bir şey geçti doktor olarak geldiğin hastaneye hasta olarak geldin ha dedi sonra hızla arjini ameliyata aldılar Yekta hocada ameliyata girdi biri kolundaki kurşunu diğeride bacağındaki kurşunu çıkardı yarayı diktiler ve ameliyatan çıktılar. Tüm aşiret buradaydı Özgür ameliyatan çıktı " arjin nasıl." Dedi annesi " durumu iyi uyandığında kontrole gelirim," dedi Özgür oradan ayrıldı.
Arjinden:
Uyandığımda beyaz bir tavan beni karşıladı bakışlarımı odada gezdirdim demir aşireti ve aslan aşireti burada " güno uyandım ben hadi gidin," dedim bacağıma giren ağrı ile inledim çok acıyordu kolumda serum vardı " arjin iyimisin." Dedi abim " bacağımdan sen vurdun dimi piç." Dedim baş ucundaki kumandayı ona fırlattım " kızım manyakmısın," dedi " sizinle kala kala böyle oldum," dedim sonra etrafıma baktım suyu buldum hemen sehbadan aldım içtim " ameliyatan hemen sonra bir şey içmek zararlı değil mi." Dedi babam " tıpçı benim." Dedim Berrin'e döndüm " Berrincim ailemizdeki tek insan telefonum nerde." Dedim " al abla," dedi telefonumu verdi hemen Özgürü aradım " özgürüm yetiş ölüyorum." Dedim açar açmaz " geldim geldim," dedi odanın kapısı açıldı " şükürler olsun odadaki ikinci insan," dedim güldü dediğime gözüme ışık tutu " senin bu hastaneye hasta olarak gireceğini hiç düşünmemiştim." Dedi " etrafta mikrop çok hızlı hasta olabiliyorsun." Dedim odaya Beyza girdi " arjin hanım," dedi " beyzacım hoşgeldin." Dedim " asıl siz hoşgeldiniz yani bu sefer hasta sizsiniz." Dedi Özgür kahkaha attı " sus Özgür görüyormusun aslan aşireti sizin yüzünüzden bunlar." Dedim " yarana bakcam dur." Dedi Özgür " ben bakarım," dedim " ben bakıcam," dedi önce bacağıma sonra koluma baktı sırtıma vurdu " iyisin iyi dur hastalarına dimde buraya gelsinler burada muayene et." Dedi " ah ne iyi olur canım benim." Dedim yatağımı çoktan doğrultmuştum " Özgür hatırlıyormusun sen dayak yemiştin tedavini ben yapmıştım." Dedim " kim bilir ne isticen." Dedi " çay, ben o zaman sana istediğini almıştım bir bardak çay istiyorum çok zor değil." Dedim "olmaz sende biliyorsun arjin," dedi " Beyza bana çay getirirmisin ."dedim " olmaz arjin hanım." Dedi oda " çok kötüsünüz," dedim " neyse biz çıkalım bir şey olursa çağırırsın," dedi Özgür " senden önce kendime müdahale edicem," dedim odadan çıktılar " Berrin çay getirirmisin." Dedim " olmaz abla zararlı." Dedi " tıpçı benim nolur getir," dedim " sen ne demiştin doktor bazı insanlar kendi yaralarına merhem olmaz o yüzden şimdi çay içme." Dedi aramın kuzeni " bunlarda başımıza doktor kesildi." Dedim biraz telefonda dolaştım sonra kafamı kaldırdım " Mehmet ağa çok şanssızsın bu günde ölmedim." Dedim " insan kızının ölmesini ister mi," dedi " birincisi ben senin kızın değilim ikincisi vurduğuna göre ölmemi bekliyorsun ve istiyorsun." Dedim " abicim biz vurmadıki," dedi abim aramlara döndüm " sizde gördünüz dimi * abime döndüm* ben kör değilim herşeyi gördüm." Dedim odaya dedemler ve amcamlar eşleri girdi dedem direk yanımdaki sandalyeye oturdu bunlar beni küçükken sevmezdi ben büyüdükçe sevmeye başladılar " torunum nasılsın," dedi dedem " şükürler olsun dede bugünde yaşıyorum." Dedim " Mehmet nasıl olmuş bu silahlı çatışma kim sıkmış torunuma," dedi dedem kaşlarım havalandı " ovvv Mehmet ağa yalan her zamanki yaptığın gibi." Dedim " ne yalanı kızım sen hastaneden çıktığın an silahlı çatışma olmadımı," dedi amcam " yo babam ve abim bana üç defa silah çektiler dördüncüsünde vurdular ve beni iki yıl önce demir aşiretine sattılar," dedim o esnada babamlara bakıyordum " Mehmet doğrumu bunlar," dedi dedem " baba," dedi babam o esnada dedemin telefonu çaldı dedem ve iki amcam dışarı çıktı " niye dedeme anlatın," dedi abim " napsaydım desene." Dedim " abartıyorsun," dedi babam " ben abartıyorum öylemi ben abartıyorum sen öz kızını vurdun iki yıl önce sattın bu yaralar canımı acıtmıyor senin yaptıkların benim canımı acıtıyor Mehmet ağa şimdi oğlunu ve eşini alıp git bu odadan ben sana ne dedim ölümede dirimede gelme dedim sana, bugün niye buradasın desene gel mermi öldürmedi serum kablosu ile boğ beni." Diye bağırdım odaya Özgür girdi elinde çay ve sandaviç vardı " sikicem artık ha ne var bu odada." Dedi abim " arkadaşım." Dedi Özgür " ben size gidin demedimi." Dedim " güvenlik çağırımmı," dedi Özgür " bunları güvenlik mi keser ya desene polis gelse bunlara koğuş yetmediği için gider," dedim elindekileri önümdeki yemek masasına koydu masayı tam önüme sürükledi hemen sandaviçimi açtım " teşekkür ederim." Dedim " afiyet olsun." Dedi bende yemeğimi yedim sonra ona döndüm " acil bensiz kötü dimi." Dedim " öyle vallah," dedi " Yekta ile ameliyatta girmekte kötü." Dedi odaya bu sefer Yekta girdi " ikinci kahramanım," dedim " sağ ol tabikide ben kahramanım bu özgür mü olucaktı," dedi " tamam günün kahramanları sizlersiniz." Dedim " kız hızlı iyileş bununla ameliyat çok zor." Dedi Yekta " sen yokken bizde onu konuşuyorduk." Dedi Özgür " Yekta bey hasta sizi bekliyor." Dedi elis kapıdan " geldim," dedi " geçmiş olsun arjin ara ara gelirim." Dedi " olur," dedim odadan çıktı Özgüre döndüm " yine ne isticeksin," dedi " dışarı çıkalım mı." Dedim " bu bacaklarlamı." Dedi " tekerlekli sandalye icat edildi Özgür lütfen." Dedim " on dakika," dedi " tamam," dedim " bir dakika ya biz buradayken niye o götürüyor ben götürürüm." Dedi abim " önce öldürmeye çalışıyor sonra bahçeye çıkartıyor ben özgürle çıkmak istiyorum." Dedim tekerlekli sandalye ile hastaneden çıktık bahçede babamla dedem kavga ediyordu dedem sonda tek bir şey dedi " bir daha gözüme gözükme benim senin gibi bir evladım yok," dedi dedem ve içeri girdi biraz sonra bizde içeri girdik yatağıma oturdum " ben gidiyorum akşam gelirim acil şu an biraz yoğun yektaya yazık." Dedi Özgür " akşam bekliyorum." Dedim göz kırptı ve odadan çıktı " biraz daha iyimisin," dedi aram " evet." Dedim telefonumu elime aldım arama mesaj attım.
Watsaap:
Siz: aram gerçekten saydın mı ben yokken.
Aram Ağa: saydım Mardin güzeli 370 gün 17 saat sensizlik zordu :)
Siz: bensizlik tabikide zor ;)
Aram Ağa: en iyi ben anlarım. Ben ekranla bakılırken bu bakışmayı Hasan amca böldü kendisi hastanenin güvenliğiydi " arjin kızım," dedi " Hasan amcam." Dedim " geçmiş olsun kızım," dedi " teşekkür ederim." Dedim " seni bu hastaneye hasta olarak düşüren hayat bize ne yapmaz," dedi " hahahahhaa çok doğru." Dedim " neyse kızım kendine dikkat et var mı benden istediğin bir şey." Dedi " hastanenin güvenliğini sağlaman." Dedim " iyi o zaman ben gidim boş bıraktım çıkışı görüşürüz." Dedi " görüşürüz." Dedim o gitti telefonum kapanmıştı kafamı geriye yasladım çoktan akşam olmuştu aram bana bakıyordu " yalnız aşiretler yanımda kalmanıza gerek yok demir aşireti burada olduğunuz için teşekkür ederim bence şimdi hepiniz gidebilirsiniz." Dedim " cık olmaz seni bırakmayız," dedi aram " Özgür ile Beyza'nın bu akşam nöbeti var onlar benimle ilgilenir." Dedim " seni onların eline bırakmayız ben burada kalırım güvenmem onlara." Dedi abim " ne malum senin gece beni boğmican hadi odayı terk edin boşaltın odayı," dedim " yengem seni nasıl bırakalım." Dedi nur yengem " yenge iyiyim lütfen biraz dinlenim sizde eve gidin." Dedim " kızım ben burada kalırım." Dedi annem " hayata olmaz sen kalırsan ben kendi evime giderim." Dedim " arjin karar ver ya bizimkilerden biri kalır yada aram kalır." Dedi abim " hepiniz gidin." Dedim " seçeneklerde bu yok." Dedi abim " sizi çekemicem sanırım arama dayanırım o kalsın sizden iyidir." Dedim " ben oğlumu burada bırakmam." Dedi bare hanım " hangi oğlunuz aram sizin gerçek oğlunuz değil ya hani" dediğim şeyle bare hanım sustu çok eskiden babamlar konuşurken duymuştum bunu " hadi çıkalım artık." Dedi babam " çık tabi ama çok üzülme Mehmet ağa gün gelir ölürüm." Dedim " tövbe de kızım," dedi dedem " istenen bu dede." Dedim herkes odadan çıktı aramla biz tek kaldık " e ne yapalım." Dedi " yatalımı çok uykum var." Dedim " olur." Dedi ayağa kalktı " ben tek yatıcam aram sende telefonda filan takıl." Dedim " olur." Dedi bunada arkamı döndüm ve uyumaya çalıştım baya zaman geçti biraz sonra yüzümü ve saçlarımı bir el okşadı " sana deliler gibi aşığım be Mardin güzeli." Dedi aram " aram üç gecedir aynı şey ne yapmaya çalışıyorsun." Dedim " seni seviyorum arjin benimle olur musun," dedi " evet." Dedim ama hala gözlerim kapalıydı " arjin dalgamı geçiyorsun." Dedi " hayır aram bende seni seviyorum." Dedim yanağımı öptü " şükürler olsun hemen evlenelim." Dedi " bir iyileşim evleniriz." Dedim " olur kurban olduğum." Dedi bir kez daha öptü " izin verirsen uyucam." Dedim " uyu beraber uyuyalımı." Dedi kenara kaydım " olur." Dedim yanıma yattı örtüyü ikimizede örtü ve uyuduk.